Anayasa Mahkemesi Numara 13/1983 Dava No 7/1984 Karar Tarihi 09.07.1984
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 13/1983 Dava No 7/1984 Karar Tarihi 09.07.1984
Numara: 13/1983
Dava No: 7/1984
Taraflar: Başsavcılık ile Hasan Ramadan Cemil arasında
Konu: Anayasaya aykırılık - Fasıl 154 Ceza Yasasının 281A maddesinin Anayasanın 1, 4, 5, 7 ve 28. maddelerine aykırı olduğu iddiası - Sonuç olarak Fasıl 154 Ceza Yasasının 281A maddesinin Anayasanın ilgili maddelerine aykırı olmadığına oybirliği ile karar verilmesi. Eşitlik ilkesi - Hukuk Devleti ilkesi
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 09.07.1984

-D.7/84 Anayasa Mahkemesi 13/83
(Dava No. 1256/82; Girne)

Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
- N. Ergin Salahi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.

KTFD Anayasasının 114. maddesi hakkında.

Girne Kaza Mahkemesi tarafından 1256/82 sayılı ceza davasında (Başsavcılık ile Sanık Hasan Ramadan Cemil arasında) sunulan konu.

İddia -Makamı namına: Mehmet Ali Şefik.
Sanık Namına: Ali Dana.

___________________

K A R A R

KONU:
Fasıl 154 Ceza Yasasının 281A maddesinin Anayasanın 1, 4, 5, 7 ve 28. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Sanık, Girne Kaza Mahkemesi huzurunda, Fasıl- 154 Ceza Yasasının 281A maddesine aykırı olarak, elinde yetkili makam tarafından verilmiş resmi tahsis belgesi olmaksızın, kontrol ve yönetimi devlete ait olan ve Girne Kordonboyu caddesinde kain 30 numaralı işyerine girmekle itham edildi.

Dava duruşma -için Girne Kaza Mahkemesi huzuruna gittiğinde Sanık Ceza Yasasının 281A maddesinin Anayasanın 1, 4, 5, 7 ve 28. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü. Kaza Mahkemesi de söz konusu yasa maddesinin sanık aleyhindeki davanın karara bağlanmasında etkisi olab-ileceği kanaatına vararak konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına dek davanın duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:

Sanığın iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Ceza Yasası-nın 8. maddesine göre malla ilgili bir ceza davasında konu işlemin iyi niyetle yapılmış olması davaya bir müdafaa teşkil eder. Bu genel müdafaa 281A maddesi kapsamına giren suçlar için tamamen kaldırılmıştır. Bu durumda maddenin kapsamı dahilindeki bir mal-a tahsis belgesi olmadan girilirse, niçin ve nasıl girildiği araştırılmadan, 2 yıl hapis cezasına müstelzim bir suç işlemiş olur. Tahsisin dışında bir müdafaa hakkı tanınmıyor.

Yasanın 281A maddesinin (1)(2)(3) ve (4). fıkraları ve özellikle (1) ve (3). -fıkraları Anayasaya aykırıdır.

Konu yasa maddesinin ihdas ettiği suç önemsiz bir suç olmamakla beraber maddeye göre kasıt (mens rea) olmadan suç işlenmiş olur.

Maddenin ihdas ettiği suça 8. maddenin şümülü kaldırılmamış olsa Anayasaya aykırılık olmayacak-tı.

281A maddesinin (1). fıkrasının kuralları hukuk üstünlüğü prensibini zedeler ve bu nedenle Anayasanın 1. maddesine aykırıdır. Hukuk üstünlüğü prensibi, diğerleri arasında, bir sanığın mahkemede sadece hazır bulunup konuşmasını değil de mahkemeye müda-faa sunabilmek hakkını kapsar.

Konu Yasa maddesi Anayasanın eşitlik ilkesini öngören 7. maddesine de aykırıdır. Direkt devlete ait olup da devlet tarafından üçüncü bir şahsa icar edilen bir mala yetkisi olmadan tali kiracı olarak giren bir şahıs suç işlem-ezken Rumlardan kaldığı için devlete ait olan ve üçüncü bir şahsa icar edilen bir mala tahsis belgesi olmadan tali kiracı olarak giren birisi suç işlemiş olur. Maddenin getirmiş olduğu bu ayırım eşitlik ilkesine ters düşer.

Anayasanın 28. maddesine de ayk-ırılık vardır. 28. maddeisnin (3). fıkrası bir yasanın suçun ağırlığı ile orantlılı olmayan bir ceza konmamasını öngörmektedir. Konu yara maddesinin ihdas ettiği suç için öngörülen 2 yıl hapis cezası ise suçun ağırlığı ile orantılı değildir.

İddia Makamın-ın iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

Yasanın 281A madddesi devlete ait taşınmaz malların gelişi güzel işgal edilmesini önlemek amacını güder ve kamu yararının zorunlu kıldığı bir maddedir. Hukuk üstünlüğü prensibi devlet düzenlemelerinin yasa kurallar-ına uygun olarak yapılmasını öngörür ve konu maddenin bu ilkeye aykırılığı yoktur. Kamu yararının zorunlu kaldığı bir madde olduğuna göre hukuk devleti kavramının gereği icabı konmuştur.

Konu madde müdafaa hakkını kısıtlamış değildir. Bu madde altında suç-lanan bir sanığın müdafaa olarak ileri sürülebileceği hususlar vardır. Bunların en önemlisi sanığın tahsis belgesi sahibi olmasıdır. Sanığın tahsisiz fakat iyi niyetle ilgili taşınmaz mala girmiş olduğu ve diğer benzeri hususlar tahfif edici sebepler olara-k ileri sürülebilir. Müdafaa kısıtlanmış olsa bile haklı bir nedene dayanır. Madde gereksiz gecikmeyi önler ve adaletin tecellisine hizmet eder.

Konu maddenin Anayasanın 7. maddesine aykırılığı yoktur. Her işgalci aynı statüde değildir. Farklı statüdeki i-şgalciler arasındaki ayırım eşitlik ilkesine ters düşmez.

Yasanın tayin ettiği ceza suçun ağırlığı ile orantılıdır ve hatta bu kabil işgalleri önlemek bakımından az sayılabilir. Saniyen mahkemelerin tespit edilen tavana kadar uygun cezayı kesmek için tak-dir yetkileri mevcuttur. Konu yasa maddesinin Anayasanın 28(3) maddesine aykırılığı yoktur.

III. İLGİLİ YASA METNİ:
Ceza Yasasının 281A maddesi aynen şöyledir:
"281A. (1) Esas Yasada veya başka herhangi bir yasa, kural veya yürürlükteki diğer mevzuatta a-ksine kural bulunmasına bakılmaksızın, herhangi bir taşınmaz mala, elinde, yürürlükteki mevzuat uyarınca yetkili Banaklık veya makam tarafından verilmiş resmi Tahsis Belgesi olmadan girenler suç işlemiş olurlar ve mahkumiyetleri halinde 2 yıla kadar hapis -veya ₤200.-ya kadar para cezasına veya her ikisine birden çarptırılabilirler. Gerekli hallerde Mahkeme derhal tahliye emri verebilir.
(2) Bu madde amaçları bakımından "taşınmaz mal", Kıbrıs Türk Federe Devleti sınırları içinde 21 Aralık 1963 tarihinden bu- yana terkedilmiş veya sahipsiz veya yönetimsiz kalmış ve yürürlükteki mevzuat uyarınca Kıbrıs Türk Federe Devleti makamlarının konrol ve yönetimine geçmiş her tür taşınmaz malı anlatır.
(3) Bu madde amaçları bakımından Esas Yasanın 8. maddesi uygulanmaz -ve adına düzenlenmiş geçerli Tahsis Belgesi sunmayanlar, taşınmaz mala kanunsuz olarak girmiş veya taşınmaz malı kanunsuz olarak işgal etmiş sayılırlar.
(4) Bu Yasa amaçları bakımından "Tahsis Belgesi" deyimi, yürürlükteki mevzuata uygun olarak veya bu ya-sanın yürürlük tarihine kadar Bakanlar Kurulu Kararı ile verilmiş Tahsis Belegesini anlatır.
(5) Bu madde uyarınca yaplan ceza kovuşturması Esas Yasa'nın herhangi bit maddesi veya başka herhangi bir yasa, kural veya yürürlükteki mevzuat uyarınca suç teşki-l eden bir eylem veya işlem için de kovuşturma yapılmasına engel olmaz. Ancak, aynı suç için birden fazla ceza verilemez."

IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
"Madde 1:
Kıbrıs Türk Federe Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayana-n laik bir cumhuriyettir.

Madde 4:
Yasalar, Anayasaya aykırı olamaz.
Anayasa kuralları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, devlet yönetimi makamlarını ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.

Madde 5:
Her Türk yurttaşı, kişiliğine bağlı, dokunu-lmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahiptir.
Devlet, kişinin temel hak ve özgürlüklerini, kişi huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşamayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırır; -insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlar.

Madde 7:
Her Türk yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir.
Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanımaz.

Madde 28:
..............................-..............................................................................
Hiçbir yasa, suçun ağırlığı ile orantılı olmayan biz ceza koyamaz."

V. İNCELEME:
Sunulan soru ile ilgili yasa metinleri, Anayasa kuralları ve tarafların ileri sürdüğü iddia ve- görüşler incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Fasıl 154 Ceza Yasasının 281A maddesinin, bu madde ile ihdas edilen suçların Fasıl 154 Ceza Yasasının 8. maddesinin kapsamı dışında tutulduğu nedeni ile, Anayasanın hukukun üstünlüğünü öngören 1. maddesi-ne aykırı olduğu iddia edilmiştir.

Hukukun üstünlüğünü öngören bir devlet hukuk devleti olarak tanımlanır. Bizdeki bu maddenin bezeri 1961 T.C. Anayasasında 2. madde olarak yer almaktadır. Bu madde T.C. Anayasa Mahkemesi tarafından yoruma tabi tutulmuş v-e hukukun üstünlüğü veya hukuk devleti kavramının neleri içerdiği belirtilmiştir.

Hukukun üstünlüğünü kabul eden bir hukuk devletinde hukukun hakim olması ve Yasa koyucunun Anayasa yanında temel hukuk ilkelerine de bağlı kalması gerekir. T. C. Anayasa Ma-hkemesi 11.10.63 günlü ve 1963/124 - 1963/243 sayılı (A.M.K.D. Sayı I, s.422-439) kararında şöyle demiştir:

"Hukuk devletinde kanun koyucu organ da dahil olmak üzere, devletin bütün organları üstünde hukukun mutlak bir hakimiyeti haiz olması, kanun koyuc-unun yasama faaliyetlerinde kendisini her zaman Anayasa ve hukukun üstün kuralları ile bağlı tutması lazımdır. Zira kanunun da üstünde kanun koyucunun bozamıyacağı temel hukuk prensipleri ve Anayasa vardır.

Hukukun üstünlüğü ilkesinin unsurları arasında -yasaların kamu yararına dayanması ilkesi vardır. Ayrıca bir yasa kuralının kamu düzeninin kurulması ve korunması ereğine yönelmiş bulunması ve bunun için gerekli olması halinde bu kuralın Anayasanın 1. maddesine aykırılığından söz edilemez. T.C. Anayasa Ma-hkemesi 22.6.1972 günlü ve 1972/14 -1972/34 sayılı (A.M.K.D. Sayı 10 s. 487-494) kararında şöyle demiştir:

"Anayasanın 2'nci maddesinde tanımlandığı üzere Devletimiz bir hukuk devletidir. Anayasa Mahkemesinin bir kararında yazıldığı gibi Anayasanın hukuk- devleti ilkesinin ögeleri arasında yasaların kamu yararına dayanması ilkesi vardır. Bu ilkenin anlamı kamu yararı düşüncesi olmaksızın başka deyimle yalnızca özel çıkarlar veya yalnızca belli kişilerin yararına olarak her hangi bir yasa kuralının konulama-yacağıdır. Buna göre çıkarılması için kamu yararı bulunmayan bir yasa kuralı, Anayasanın 2'nci maddesine aykırı nitelikte olur ve dava açıldığında iptali gerekir ...................................... ........................ çıkarıldığı zaman için kamu ya-rarına dayanan bir kuralın, koşulların değişmesi sonucunda, kamu yararını karşılayamaz duruma geldiğinde dahi iptali gerekir."

Aynı mahkeme 8.2.1973 günlü ve 1972/52 - 1973/5 sayılı (A.M.K.D. Sayı 11, s.105-126) kararında şöyle demiştir:

"Kuralın herkes- için getirilmiş olduğu, kamu düzeninin kurulması ve korunması ereğine yönelmiş bulunduğu göz önünde tutulursa Anayasanın 12. ve 2. maddelerine aykırılığından sözedilemez."

Hukukun üstünlüğü ilkesinin ne olduğu ve neleri içerdiği kısaca belirtildikten so-nra havaleye konu yasa kurallarının bu ilkeye ve dolayısıyle Anayasanın 1. maddesine aykırı olup olmadığının incelenmesi gerekir.

Ceza Yasasının 8. maddesi bir mala ilişkin yaptığı veya yapmaktan sarfı nazar ettiği bir eylemden ötürü bir kişinin, yapılan- veya sarfı nazar edilen böyle bir eylem samimi bir hak iddiası altında yapılmış ve aldatmak amacı ile yapılmamış ise, cezai mesuliyet taşımamasını öngörür.

Yasanın 281A maddesi incelendiğinde devlet sınırları içinde 21.12.1963 tarihinden bu yana terkedi-lmiş, sahipsiz veya yönetimsiz kalmış ve devlet makamlarının kontrolü ve yönetimine geçmiş olan malların gelişi güzel ve yetkisiz kişiler tarafından işgal edilmelerini önlemek amacını gütmektedir. Bu madde altında ihdas edilen suçlar Yasanın 8. maddesinin -kapsamı dışında bırakılmıştır. Böylelikle bu gibi mallara sadece bir hak iddiası altında değil de ilgili makam tarafından verilen bir tahsis belgesi uyarınca girilebilmesi öngörülmektedir. Esas itibarı ile bu gibi mallar yabancılara ait olup da zilyetliği -ve kontrolü Yönetime geçmiş olan ve göçmen ve sair hak sahiplerinin iskan ve rehabilitasyonu ve eşdeğer mal dağıtımı için kullanılması öngörülen mallardır. Bu maddenin konduğu devirde bu gibi mallara tecavüz ve bunların yetkisiz kişiler tarafından işgal ed-ilme olayı yoğundu. Şimdi daha az olmakla beraber yine de küçümsenemeyecek bir derecededir ve Anayasanın ve sair mevzuatın öngördüğü göçmenlerin rehabilitasyonu henüz tamamlanmamış olduğu gibi eşdeğer mal dağıtımı da uygulanıp sonuçlanmış değildir.

Söyle-nenlerden anlaşılacağı gibi konu madde kamu yararına dayanmakta, kamu düzeninin kurulması ve korunması ereğine yönelmiş ve bunun için gerekli bulunmaktadır ve bu nedenle Anayasanın 1. maddesine aykırı değildir.

Doğrudan doğruya devlete ait olup da devlet- tarafından üçüncü şahıslara icar edilen mallara yetkisi olmadan tali kiracı olarak giren kişiler suç işlemezken Rumlardan kaldığı için devlete ait olan ve üçüncü şahıslara icar edilen mallara tahsis belgesi olmadan tali kiracı olarak giren kişilerin suç i-şlemiş olduğu ve konu maddenin getirmiş olduğu bu ayırımın eşitlik ilkesini içeren Anayasanın 7. maddesine aykırı olduğu iddia edilmiştir. Anayasanın 7. maddesinin öngördüğü eşitlik aritmetik bir eşitlik değildir. Bu madde A.M. 23/82 ve 14/83 sayılı havale-lerde verilen kararlarda belirtildiği gibi, keyfi ayırımları önlemeyi amaçlamakta fakat meselelerin kendilerine öz nitelikleri icabı yapılması gereken makul ayırımları saf dışı etmemektedir. Yasa önünde eşitlik ancak nitelikte benzerlik ve yasaların getird-iği hakların uyarlılığı oranında söz konusudur. Yasa önünde eşitlik kavramı tüm yurttaşların behemehal her yönden her zaman aynı kurallara bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanıyorsa böyle bir durumda yasa karşısında eşitlik ilkesine ters düşüldüğü söyl-enemez. Konu madde altında mütecaviz sayılanlarla diğer yasa veya yasa maddeleri altında mütecaviz sayılanların özdeş olmayan nitelikleri ve farklı durumları bulunduğu bir tarafa bunlar arasında maddenin getirdiği ayırım, yukarıda belirtilenler ışığında, h-aklı bir nedene daynan makul bir ayırımdır ve konu Yasa maddesinin Anayasanın 7. maddesine aykırılığı yoktur.

Konu Yasa maddesinin, ihdas edilen suçun ağırlığı ile orantılı olmayan bir ceza öngördüğü için Anayasanın 28. madddesinin (3). fıkrasına aykırı -olduğu da ileri sürülmüştür. Maddenin amacı ve önlenmek istenen eylemlerin gerek maddenin konduğu devirde yoğun oluşu gerekse halen küçümse-nemeyecek bir derecede olduğu göz önünde tutulduğunda öngörülen cezanın ihdas edilen suçun ağırlığı ile orantılı olm-adığı söylenemez. Esasen madde verilebilecek cezanın tavanı saptanmış olup mahkemeler bu tavanı aşmamak koşulu ile her meseleye özgü olgular ışığında uygun bir cezayı takdir etme yetkisine sahiptirler. Bu nedenlerle maddenin Anayasanın 28(3) maddesine aykı-rılığı yoktur.

Yapılan havalede konu Yasa maddesinin Anayasanın 4 ve 5. maddelerine de aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de havalenin duruşmasında bu iki maddeye aykırılık hususu üzerinde durulmamıştır. Esasen bu maddelere aykırılık diğer maddelere aykır-ılık mevcut olduğu nisbette söz konusudur. Diğer maddelere ise aykırılık mevcut olmadığına göre konu Yasa maddesi Anayasanın 4 ve 5. maddelerine aykırı değildir.

SONUÇ:
Sonuç olarak Fasıl 154 Ceza Yasasının 281A maddesinin Anayasanın 1, 4, 5, 7 ve 28. ma-ddleirne aykır olmadığına, oybirliği ile, karar verilir.


(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç


(N. Ergin Salahi) - (Niyazi F. Korkut) (Niyazi F. Korkut)
Yargıç Yargıç Yargıç


9 Temmuz 1984.

















10






Full & Egal Universal Law Academy