Anayasa Mahkemesi Numara 13/1976 Dava No / Karar Tarihi 12.12.1976
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 13/1976 Dava No / Karar Tarihi 12.12.1976
Numara: 13/1976
Dava No: /
Taraflar: Lefke Emniyet Müdürlüğü ile Hasan A. Toros
Konu: Fasıl 315 Gümrük İdare Yasasının 181. maddesinin Anayasaya aykırı olduğu iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 12.12.1976

-Anayasa Mahkemesi 13/76
(Dava No.82/76, Lefke)

Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: M.Necati Münir Ertekün(Başkan), Ülfet Emin, Ahmed İzzet, Şakir Sıdkı İlkay, ve Salih S. Dayıoğ-lu.

Anayasanın 114. maddesi hakkında
Lefke Mahkemesi tarafından 82/76 sayılı (Lefke Emniyet Müdürlüğü ile Hasan Ahmet Toros arasındaki) Ceza davasında sunulan konu.

Sanık namına: Vehit Fadıl
Başsavcılık namına: Hakkı Önen
---------
H Ü K Ü M
Konu:
Fasıl- 315, Gümrük İdare Yasasının 181. maddesinin Anayasaya, bilhassa Anayasanın 11. maddesinin (1) ve (2). fıkrasına aykırı olduğu öne sürülmüştür.

I. Olay:
Lefke'de oturum yapan Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 82/76 Ceza davasındaki sanığın, Lefke'de kaçakçılığı -önlemekle görevli Gümrük Müfettiş Muavinini görevi esnasında kendisine karşı zor kullanıp darbetmesinden ve kaçakçılığı önlemekle görevli bir memuru zor kullanıp görevinden men ettiği suçlarından yargılanması sırasında davada uygulama yeri bulunan Gümrük İ-dare Yasasının 181. maddesinin Anayasa'nın 11(1)(2) maddesine aykırılığını ileri sürmesi ve mahkemece de ileri sürülen iddianın davanın karara bağlanmasında etkisi olabileceği kanısına varılması üzerine Kaza Mahkemesi konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Ma-hkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, Anayasanın 114. maddesi uyarınca sunmuştur.


II. İddianın gerekçesi:
Sanığın iddiasının gerekçesi şöyledir:
Anayasanın 11. maddesi Yasanın açıkça gösterdiği durumlarda, usulüne göre verilmiş mahkeme veya yargıç kara-rı olmadıkça, ulusal güvenlik veya kamu düzeni bakımından gecikmede sakınca bulunan durumlarda da, yasa ile yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Bu meselede Yargıç kararı olma-dan veya Yasa ile ilgili kılınan merciin emri bulunmadan sanığın üstü aranmak istenmiş, bu nedenle sanık buna karşı koymuştur. Gümrük Müfettiş Muavini Anayasanın 11. maddesi uyarınca yargıç kararı olmadan sanığın üstünü arayamazdı. Gümrük İdare Yasasının- 181. maddesi Anayasanın 11. maddesinin öngördüğü bir yasa değildir. Çünkü gecikmede sakınca bulunan durumların ne olduğu veya emir vermek için yetkili kılınan merci belirlenmemiştir.

İddia Makamının iddiasının gerekçesi şöyledir:
İddia Makamı olan Emni-yet Müdürü namına bulunan Savcılık sanığın ileri sürdüğü Anayasaya aykırılık iddiasının kabule şayan olmadığını çünkü Anayasanın 11. maddesine göre adli kovuşturmanın gerektirdiği istisnaların saklı olduğunu, gümrük Müfettiş Muavininin yasa ile yetkili kıl-ınan bir merci olduğunu, bu nedenle Gümrük Müfettiş Muavininin gümrük kontroluna tabi herhangi bir eşyayı yasaya aykırı olarak, taşıdığına veya bulundurduğuna şüphelenmesine makul sebep bulunan bir kişiyi alıkoymak ve üzerini aramak yetkisine haiz olduğunu- ileri sürmüştür. Buna ilâveten Gümrük Müfettiş Muavininin sanığın kaçak sigara taşıdığına makul şüphesi olması üzerine sanığın üstünü aramak istemesi adli kovuşturma olduğunu ileri sürdü.

III. Yasa metinleri:
Gümrük İdare Yasasının 181. maddesi aynen ş-öyledir:
-"181. If any officer or police officer shall have reasonable cause to suspect that any person is unlawfully carrying or has any goods subject to customs control or any preferential goods to which he is not entitled or any prohibited, restricted or regulate-d imports or exports secreted about him, the officer may detain and search the suspected persons:
Provided that females shall only be searched by a female searcher appointed by the collector."
--

Gümrük İdare Yasasının tefsir kısmı olan 2. maddesinde "officer" şöyle tanımlanmaktadır:
-" 'officer', includes all persons employed in the service of the Customs other than labourers, and any Government officer or other person in the service of the Republic for the time being performing the duties of the Customs;"
-

IV. İlgili Anayasa metinleri:
Madde 11.
"Özel hayatın gizliliğine dokunulamaz. Adlî kovuşturmanın gerektirdiği istisnalar saklıdır.
Yasanın açıkça gösterdiği durumlarda, usulüne göre verilmiş mahkeme veya yargıç kararı olmadıkça; ulusal güvenlik veya -kamu düzeni bakımından geçikmede sakınca bulunan durumlarda da, yasa ile yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz."


V. İNCELEME:
Tarafların duruşma esnasında ileri sürdüğü iddia v-e görüşler, Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülen kural, Anayasaya aykırılık iddiasına dayanıklık eden Anayasa kuralları ve bunlarla ilgili gerekçeler incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

"Adli kovuşturma"nın başlayabilmesi için işlenmiş bir s-uçun var olması gerekir. İşlenmiş bir suç olmadıkça adli kovuşturma yapılamaz. "Adli kovuşturma" kavramı işlenmiş bir suçun takibine, delillerin elde edilmesine, faillerinin kovalanmasına, yakalanmasına yönelik çalışmaları içine alır. Havale konusunda o-rtada işlenmiş bir suç yoktu. Bu nedenle adli kovuşturma konusu mevzu bahis değildir. Anayasanın 11. maddesi özel hayatın korunmasını düzenleyen bir kuraldır. Bu kuraldaki ilke özel hayatın gizliliğine dokunulamayacağı yolundadır. Ancak maddede kuralın- istisnaları yer almaktadır. Kuralda yer alan istisnaların en başında adli kovuşturmanın gerektirdiği istisna gelmektedir. Özel hayatın gizliliği ilkesine daha sonra getirilen istisna yasanın açıkça gösterdiği durumlarda usulüne göre verilmiş mahkeme vey-a yargıç kararı bulunmak koşulu altında kişinin üstünün, özel kâğıtlarının ve eşyasının aranması ve bunlara el konulabilmesidir. Özel hayatın gizliliğine yasanın açıkça gösterdiği durumlarda usulunce verilmiş mahkeme ve yargıç kararı ile dokunulabileceği -yolundaki istisna kuralının da bir anayasal istisnası vardır. O da ulusal güvenlik veya kamu düzeni bakımından gecikmede sakınca bulunan durumlarda yargıç kararı yerine yasanın yetkili kıldığı merciin emri ile yetinilerek bir kimsenin üstünün, özel kâğıtl-arının ve eşyasının aranabilmesi ve bunlara el konulabilmesine olanak tanıyan kuraldır. İnceleme konusu Yasa maddesine bakıldığında maddenin Yasada tanımlanan herhangi bir gümrük memuruna (officer) ve polis memuruna herhangi bir kişinin gayri kanuni, gümr-ük kontroluna tabi eşya bulundurduğuna veya taşıdığına makul şüphe ettiği hallerde kişinin üstünü aramasına ve kişiyi alıkoymasına yetki vermektedir. Görülüyor ki Yasanın ilgili maddesi Anayasanın pek istisnai durumlar için öngördüğü bir yetkinin en düşük- aşamadaki görevlilerce kullanılmasını dahi öngörmektedir. Kanımızca pek istisnai durumlarda yargıç bulunamayan hallerde yargıca verilen yetkinin kullanılmasına yetkili kılınacak olan merciin yüksek aşamada bir merci olması gerekir. En düşük aşamada bir -görevliye yetki verildiği hallerde Anayasanın 11. maddesinde öngörülen Anayasa ilkesine ve ilkenin ana istisnalarına aykırı düşer. Buna ilâveten Anayasanın 11. maddesi uyarınca hazırlanacak bir yasanın sakıncalı durumların belirlenmesi ve yetkinin hangi k-oşullar altında nasıl kullanılacağı açıklanması gerekir. Anayasanın ilgili maddesi yargıçlarca verilecek kararlarda dahi yasanın "açıkça gösterdiği durumlarda" koşulunu öngörmektedir. Bu açıkça gösteriyor ki yargıçlar dışında Anayasanın ilgili maddesi ge-reğince yetkili kılınacak merciye yetkinin hangi durumlarda kullanılacağının açıkça gösterilmesi gerekir. İlgili Yasa maddesi sadece makul şüphe olan hallere şamildir ve gecikmede sakınca olan durumların hangileri olduğu hususunda herhangi bir açıklama ve-rmemektedir. Kanımızca ilgili Yasa maddesi en düşük aşamadaki görevlilere yetki verdiğinden ve ulusal güvenlik ve kamu düzeni bakımından gecikmede sakınca bulunan durumlar hususunda açıklama yapmadığından ilgili Anayasa maddesinde konulan sınırı aşmakta v-e "özel hayatın gizliliği" temel hakkının özüne dokunmakta olduğundan Anayasanın 6 ve 11. maddelerine aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın 15. maddesi K.T.F.D. Anayasasının 11. maddesinin tıpatıp aynıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi esas s-ayısı 1973/41, Karar sayısı 1974/13, 25.4.74 günlü kararında "2559 sayılı Polis Vazife ve Selâhiyet Kanununda değişiklik yapılmasına" dair 26.6.73 günlü 1775 sayılı Kanunun 2. maddesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 11 ve 15. maddelerine aykırı olduğu -hususunda karar verdi ve ilgili Kanunun 2. maddesini iptal etti. Türkiye Cumhuriyeti 1975 sayılı Kanunun 2. maddesi aynen şöyledir:
"Madde 2 - 2559 sayılı Polis Vazife ve Selâhiyet Kanununun 9. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

Adlî görevleri sıra-sında ilgili kanunlara göre yaptığı aramalar dışında, millî güvenlik veya kamu düzeni bakımından gecikmede sakınca bulunan hallerde, o yerin en büyük mülkiye amirinin emri ile, polis, şüphe edilen kişilerin üstünü, özel kâğıtlarını ve eşyasını arar ve yuka-rıdaki bentlerde sayılan alet veya eşyalara el koyar.


Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi ilgili kararında aynen şöyle söyledi:
"Özel hayatın gizliliğine kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulünce verilmiş hâkim kararı ile dokunulabileceği yolundaki- istisna kuralının da bir anayasal istisnası vardır. O da milli güvenlik veya kamu düzeni bakımından gecikmede sakınca bulunan hallerde hâkim kararı yerine kanunun yetkili kıldığı merciin emri ile yetinilerek bir kimsenin üstünün özel kâğıtlarının ve eşya-sının aranabilmesine ve bunlara elkonulabilmesine olanak tanıyan kuraldır.
1775 sayılı Kanunun dava konusu 2. maddesi ile Anayasanın değişik 15. maddesindeki son istisna kuralının yansıtılması istenmiş; ancak aşağıda tartışılıp açıklanacağı üzere bu yansı-tmada Anayasa ile çelişkiye düşülmüştür.

Dava ve inceleme konusu maddeye ilk bakışta Anayasa kuralı kanuna aktarılmış gibi görünür. Ancak bu nitelikte bir kuralın olduğu gibi Yasaya geçirilmesinin dahi Anayasa Koyucunun ereğine ve yönergesine uygun düşe-ceği ve bir yasal düzenleme işini göreceği düşünülemez. Dava konusu kuralın Anayasa'nın değişik 15. maddesinin ikinci fıkrası gereğinin yerine getirildiği tek bölümü istisnaî durumlarda arama ve elkoymayı buyurmağa yetkili mercie ilişkin olanıdır. Bu, "o- yerin en büyük mülkiye amiri" olarak belirlenmiş ancak yetkinin hangi koşullar altında, nasıl kullanılacağı açıklanmamıştır. Oysa "milli güvenlik" ve "kamu düzeni" uygulayıcıların kişisel görüş ve anlayışlarına göre genişleyebilecek öznel yorumlara elver-işli, bu nedenle de keyfiliğe dek varabilir çeşitli ve aşamalı uygulamalara yol açacak genel kavramlardır. "Gecikmede sakınca bulunan haller'de en az o kavramlar kadar kesin ve keskin çizgilerle belli edilmesi, sınırlanması zorunlu bulunan bir deyimdir. -Dava konusu kuralda "şüphe edilen kimseler" denilerek yasal düzenlemeye Anayasa'nın pek istisnai durumlar için öngördüğü bir yetkinin hele ikinci, üçüncü aşamadaki görevlilerce kullanılmasını olağanlaştırmağa, genelleştirmeğe ve büsbütün öznelleştirmeğe el-verişli bir deyim daha eklenmiştir.

Öte yandan Anayasa'nın değişik 15. maddesinin ikinci fıkrasındaki ana istisna kuralında (hâkim kararıyle arama ve elkoyma) "kanunun açıkça gösterdiği hallerde" koşulu yer almış bulunmaktadır. "Kanunla yetkili kılınan -merciin buyruğu ile arama ve elkoyma" ana istisnanın bir istisnası olduğuna göre koşulun burada da geçerli olması gerekir. Kaldı ki Anayasa Koyucunun hâkimlerce verilecek kararlarda dahi "kanunun açıkça gösterdiği hallerde" koşulunu öngörmüş olduğu gerçeğ-i "buyrukla arama ve elkoyma" konusu yasa ile düzenlenirken görmezlikten gelinemez. Onun için söz konusu yetkinin hangi hallerde kullanılabileceğinin Yasada açıkça gösterilmesi bu yönden de zorunludur.

Görülüyor ki 1775 sayılı Kanunun 2. maddesi, Anayas-a'nın değişik 15. maddesinin ikinci fıkrası ile güdülen ereği ve konulan sınırı aşmakta ve "özel hayatın gizliliği" temel hakkının özüne dokunmaktadır. Anayasa'nın değişik 11. ve değişik 15. maddelerine aykırı olan kuralın iptal edilmesi gerekir."




SO-NUÇ:
Sonuç olarak Fasıl 315, Gümrük İdare Yasasının 181. maddesi Anayasa'nın 6 ve 11. maddelerine aykırı olduğuna oybirliği ile karar verilir.





(M. Necati Münir Ertekün) (Ülfet Emin)
Başkan Yargıç





(Ahmed İzzet) -(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
Yargıç Yargıç Yargıç


12 Aralık, 1977.
-



6






Full & Egal Universal Law Academy