Anayasa Mahkemesi Numara 12/1984 Dava No 1/1985 Karar Tarihi 21.01.1985
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 12/1984 Dava No 1/1985 Karar Tarihi 21.01.1985
Numara: 12/1984
Dava No: 1/1985
Taraflar: İbrahim Hüseyin Mehmet ile Başsavcılık
Konu: 7/80 sayılı Yabancıdan Satın Alınan Taşınmaz Malların Kaydı Yasası’nın 4. maddesinin Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 21.01.1985

-D. 1/85 Anayasa Mahkemesi 12/84
(Girne Gen. İst. 5/84)

Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu, N.Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
-Anayasanın 114. maddesi tahtında.

Girne Kaza Mahkemesi tarafından 5/84 sayılı Genel İstidada (Müstedi: İbrahim Hüseyin Mehmet n/d İbrahim Eminsel ile müstedaaleyh: KKTC'ni temsilen KKTC Başsavcısı) arasında sunulan konu.

Müstedi namına: Rifat Reis.
M-üstedaaleyh namına: Mustafa Arıkan.

--------------

K A R A R
KONU:
7/80 sayılı Yabancıdan Satın Alınan Taşınmaz Malların Kaydı Yasası'nın 4. maddesinin Anayasanın 7, 25, 27 ve 31. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Müstedi, Girne Kaza Mahkem-esinde dosyaladığı bir Genel İstida ile, Girne Kazasına Bağlı Tepebaşı köyünde Ambelya mevkiinde kâin ve koçan numarası 743 ve parsel numarası 120 olan 8 dönüm 3 evleklik bir tarla ile bir zeytin ağacını 1.9.1963 tarihli bir sözleşme ile Çamlıbel (Mirti)'l-i üç Rumdan KL 330.-ya satın aldığını ve satış bedelinin KL 240.-ını ödediğini iddia ederek malın kendi ismine kaydedilmesi ve satış bedelinden ödenmemiş olan KL 90.-nın Maliye Bakanlığının göstereceği özel bir fona yatırılması için mahkemenin emir vermesi- talebinde bulundu.
Müstedaaleyh, dosyaladığı itiraznamede, diğer hususlar arasında, müstedinin istidasının, 7/80 sayılı Yasanın 4. maddesinin öngördüğü 90 gün zarfında dosyalanmadığı cihetle, ileri götürülemeyeceğini iddia etti.

İstida duruşma için Gir-ne Kaza Mahkemesi huzuruna geldiğinde müstedi 7/80 sayılı Yasanın 4. maddesinin Anayasanın 7, 25, 27 ve 31. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü ve Mahkeme de ileri sürülen Anayasaya aykırılık konusunun taraflar arasındaki ihtilâfı karara bağlamada etki-si olabilen bir husus olduğu kanaatına vardı ve konuyu karara bağlanmak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına değin İstidanın duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
1. Müstedinin iddiasının gerekç-esi özetle şöyledir:
Konu Yasa maddesi müracaatın yapılabilmesi için 90 günlük bir süre tanımakla sözleşme ile mal alanlar arasında bir ayırım yaptı ve bu nedenle Anayasanın 7. maddesine aykırıdır.

Tesbit edilen süre o kadar azdır ki kişi mahkemeye müra-caat hakkından yoksun bırakılmış sayılabilir. Madde, getirdiği sınırlama ile Anayasanın 27. maddesinin öngördüğü mahkemeye müracaat hakkının özüne dokunmuştur.

Müstedi, kayıtla olmasa dahi sözleşme ile mülkiyete muadil bir hak olan kullanma ve faydala-nma hakkını elde etti. Yasa maddesinin getirdiği sınırlama mülkiyet hakkını teminat altına alan Anayasanın 31. maddesine ters düşmektedir.

Yasanın 4. maddesi Anayasanın 36. maddesinin (2). fıkrasına da ters düşmektedir. Sözleşme hakkının hangi amaçlarl-a sınırlanabileceği fıkrada sıralanmıştır. Getirilen sınırlama bu amaçlara hizmet etmemektedir. Başlangıçta sınırlama getiren bir yasa yokken daha sonraki bir yasa sınırlama getirmiştir.

Müstedi, havalenin duruşmasında, Anayasanın 25. maddesine aykırıl-ık iddiasını ileri sürmemiştir. Ancak Mahkemenin izni ile, yukarıda belirtildiği şekilde, Anayasanın 36. maddesinin (2). fıkrasına aykırılık iddiasında bulunmuştur.

2. Müstedaaleyhin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Saptanan süre sözü edilen Anaya-sa maddelerinin tanıdığı herhangi bir hakkın özüne dokunmamaktadır. Çeşitli suistimallerin önlenmesi gerekir. Bunun içindir ki 6. maddede de çok sıkı şartlar öngörülmüştür.

Yasanın konu maddesi aynı nitelikli ve sınıftaki herkese uygulandığı cihet-le Anayasanın 7. maddesine aykırılık yoktur.

Mahkemeye müracaat için tanınan 90 günlük süre mevcut ahvalde çok makuldur. Anayasa Mahkemesi nezdinde açılacak bir iptal davası için de 90 günlük bir süre tanınmaktadır. Yüksek İdare Mahkemesine müracaat iç-in ise sadece 75 gün tanınmaktadır. Hukuk alanında daha az sürelerin de tanındığı vakidir. Anayasanın 27. maddesinin (1). fıkrasına aykırılık yoktur. Anayasanın 27. maddesinin (2). fıkrası ise açılan bir davanın dinlenmesine ilişkin kurallar içermektedi-r ve Yasanın 4. maddesinin bu fıkra ile ilgisi yoktur.

Sözleşme altındaki hak mülkiyet hakkı çerçevesinin içine girmez. Anayasnın 31. maddesine aykırılık yoktur.

7/80 sayılı Yasa sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükleri sınırlayan bir yasa değildir-. Verilen ek bir hakkın süresi makul bir surette sınırlanmıştır. Yasanın 4. maddesinin Anayasanın 36. maddesinin (2). fıkasına ters düşen yanı yoktur.

III. İLGİLİ YASA METNİ:
7/80 sayılı Yabancıdan Satın Alınan Taşınmaz Malların Kaydı Yasası'nın 4. m-addesi aynen şöyledir:
"20 Temmuz 1974 tarihinden önce yabancıdan bu Yasada belirtilen koşullara göre taşınmaz mal satın almış olan ve kaydını yaptırmayan kişiler, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten doksan güne kadar ilgili taşınmaz malın bulunduğu yetk-ili mahkemeye kayıt kararı almak amacıyle yemin belgesi ile desteklenen ihbarlı istida ile başvurabilirler."


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 7.
Her Türk yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir."

"Madde 27.
(1)Hiçbir kim-se, bu Anayasa ile veya bu Anayasa gereğince kendisine gösterilen mahkemeye başvurmak hakkından yoksun bırakılamaz. Her ne ad altında olursa olsun adlî komisyonlar veya istisnî mahkemeler oluşturulması yasaktır.(2)Herkes, medenî hak ve yükümlülüklerini-n veya kendisine karşı yapılan bir suçlamanın karara bağlanmasında, yasa ile kurulan bağımsız, tarafsız ve yetkili bir mahkeme tarafından, makul bir süre içinde âdil ve açık bir surette davanın dinlenmesi hakkına sahiptir. Karar gerekçeye dayanır ve açık -bir oturumda okunur. Ulusal güvenlik, Anayasal düzen, kamu düzeni, kamu güvenliği veya genel ahlâk yararına olduğu veya küçüklerin çıkarları veya tarafların özel hayatlarının korunması için gerekli olduğu veya mahkemece, yayının adaletin sağlanması için z-ararlı görüldüğü özel durumlarda, basın mensupları ve halk, mahkeme kararıyle duruşmanın tamamına veya bir kısmına sokulmayabilir."
"Madde 31.
(1)Her Türk yurttaşı, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyle ve yasa i-le sınırlanabilir.(2)Mülkiyet hakkının kullanılmasına, kamu güvenliği, genel sağlık, genel ahlâk, kent ve ülke plânlaması veya herhangi bir malvarlığının kamu yararı için geliştirilmesi ve faydalı kılınması veya başkalarının haklarının korunması için ke-sin olarak gerekli kısıntı veya sınırlamalar yasa ile konabilir.(3)Malvarlığının ekonomik değerini fiilen azaltan kısıntı ve sınırlandırmalar için derhal tam bir tazminat ödenir; anlaşmazlık halinde tazminatı hukuk mahkemesi saptar."
"Madde 36.
(-2)Sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler kamu yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle yasa ile düzenlenebilir ve kısıtlanabilir."
V. İNCELEME:
Sunulan soru ile ilgili yasa metinleri, Anayasa kuralları ve tarafların konu- ile ilgili iddia ve görüşleri incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.

7/80 sayılı Yasa, yabancıdan sözleşme ile satın alınan taşınmaz malların satın alanların ismine kaydını sağlamak ve bu gibi kişilerin, satanların yabancı olmaları nedeni ile, uğramış- olabilecekleri mağduriyeti gidermek amacı ile vazedilmiş bir yasadır. Bu gibi bir yasanın ise, özellikle sözleşmeye taraf yabancıların devlet sınırları içinde olmaması nedeni ile, suistimale açık olduğu aşikârdır. Muhtemel suistimallerin önlenmesi içind-ir ki yasada çok sıkı bir koşullar manzumesi öngörülmüştür. Mahkemeye müracaat edebilme süresinin 90 gün olarak tanınması da yasa koyucunun öngördüğü bu gibi koşullardan biridir.

Mahkemeye müracaat süresini 90 gün olarak saptayan 4. maddenin Anayasanın -eşitlik ilkesini öngören 7. maddesine aykırı olduğu iddia edilmiştir. Bu madde yasa altında müracaat hakkına sahip tüm kişilere uygulanmakta ve bunlar arasında ayırım yapmamaktadır. Bu nedenle madde eşitlik ilkesini ihlâl etmemektedir.

Yasanın 4. madd-esinin Anayasanın mülkiyet hakkını öngören 31. maddesine ve sözleşme hakkını ve bunun hangi nedenlerle düzenlenip kısıtlanabileceğini öngören 36. maddesinin (2). fıkrasına aykırı olduğu da iddia edilmiştir. Yasanın bu maddesi ise, tetkikinden görülebilece-ği gibi, mülkiyet veya sözleşme hakkına herhangi bir sınırlama getirmemekte sadece mahkemeye hangi süre zarfında müracaat edilebileceğini tespit etmektedir. Bu böyle olduğuna göre de sözleşme altındaki bir hakkın mülkiyet hakkı sayılıp sayılamayacağı bir -tarafa maddenin Anayasanın 31. maddesine aykırı olduğu söylenemez. Konu Yasa maddesinin Anayasanın 36. maddesinin (2). fıkrasına da aykırılığı yoktur.

Şimdi de saptanan sürenin az olması nedeni ile iddia edildiği gibi Anayasanın 27. maddesine aykırı ol-up olmadığının incelenmesi gerekir.

Bu Mahkeme AM 10/83'deki kararında aynen şöyle demiştir:
"Anayasamız dahi bazı konular hakkında ilgili mahkemelere müracaat etme süresini sınırlamıştır, örneğin Anayasanın 118. maddesi Yüksek İdare Mahkemesine baş-vuruların 75 gün içinde yapılmasını öngörmektedir. İlgili Yasanın 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendi tahtında mahkemeye başvurmanın süre ile tahdit edilmesi, kanımızca, Anayasanın 27. maddesine veya Anayasanın başka bir maddesine aykırı değildir. -Bu gibi meseleler ilelebet boşlukta tutulamaz.
Şimdi de konulan sürenin az olması nedeni ile bir aykırılığın mevcut olup olmadığının incelenmesi gerekir. Konulan sürenin, hakkın özüne dokunmaması için, makul olması gerekir. Bu hususta saptanacak bir s-ürenin makul olup olmadığını en iyi bilecek durumda kuşkusuz yasama organıdır. Bu böyle olmakla beraber yasama organınca tesbit edilen bir sürenin hiç bir ahvalde gayrı makul olmayacağı söylenemez. Bir hak ve özgürlüğün amacına aykırı biçimde kullanılmas-ını son derece zorlaştıran veya onu kullanılamaz duruma düşüren sınırlamalar o hak ve özgürlüğün özüne dokunmuş olur. Her konunun kendine özgü hal ve koşullar içinde değerlendirilmesi gerekir."

Yukarıda iktibas edilen prensip ve görüşler ışığında tezekk-ür etmemiz gereken husus saptanan sürenin, konu Yasanın kendine özgü hal ve koşulları içinde, makul olup olmadığıdır. Daha önce de belirtildiği gibi Yasanın, özellikle sözleşmeye taraf yabancıların devlet sınırları içinde bulunmaması nedeni ile, açık olab-ileceği suistimallerin önlenmesi amacı ile yasa koyucunun öngördüğü sıkı koşullar manzumesi arasında mahkemeye müracaat edebilme süresinin de 90 gün olması vardır. Bu durumda saptanan süre, kanımızca, gayri makul sayılabilecek derecede az değildir. Bu ne-denle konu Yasa maddesinin Anayasanın 27. maddesine aykırılığı yoktur.

Konu Yasa maddesinin Anayasanın 25. maddesine de aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de müstedi, daha önce de belirtildiği gibi, havalenin duruşmasında, Anayasanın bu maddesine aykırılı-k iddiasını öne sürmemiştir. Bu durumda konu Yasa maddesinin Anayasanın 25. maddesine aykırı olmadığına karar verilmesi gerekir.

SONUÇ:
Sonuç olarak 7/80 sayılı Yabancıdan Satın Alınan Taşınmaz Malların Kaydı Yasasının 4. maddesinin Anayasanın 7, 25, 27- veya 31. madddelerine aykırı olmadığına, oybirliği ile, karar verilir.



(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç


(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut)(Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç

-21 Ocak 1985
-1


7



-


Full & Egal Universal Law Academy