Anayasa Mahkemesi Numara 12/1981 Dava No 23/1981 Karar Tarihi 04.12.1981
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 12/1981 Dava No 23/1981 Karar Tarihi 04.12.1981
Numara: 12/1981
Dava No: 23/1981
Taraflar: Şaziye Öksüzoğulları ile İmar İskan ve Reh. Bak.
Konu: 41/77 İTEM Yasasının 3. Maddesinin "hak sahibi" tanımının (b) fıkrasının Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 04.12.1981

-D.23/81 Anayasa Mahkemesi 12/81
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Ülfet Emin, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 114(1) maddesi hakkında.

(Yüksek- İdare Mahkemesinde 268/80 sayılı Başvuruda Müstedi: Şaziye Öksüzoğulları Güzelyurt ile Müstedaaleyh: İmar İskân ve Rehabilitasyon Bakanlığı vasıtasıyle K.T.F.D. Başsavcılığı, Lefkoşa)

1.6.1981 tarihinde sunulan konu.

Müstedi namına: Şefika Durduran.
Müs-tedaaleyh namına: Yaşar Boran.

-------------

K A R A R
KONU:
41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 3. maddesinin "hak sahibi" tanımının (b) fıkrasının Anayasanın 7, 125, 126 ve 127. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Müst-edi 268/80 sayılı başvurusu ile Güzelyurtta kâin halen müstedinin ikamet etmekte olduğu konutun müstediye tahsisinin müstedaaleyh tarafından reddine dair verilen kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair bir emir veri-lmesi isteminde bulundu. Başvuruda ileri sürülen iddialara göre müstedi aslen Kıbrıs'lı olup 1972 yılında T.C. uyruklu Mehmet Sami Öksüzoğulları ile evlendi ve Türkiye'de yerleşti. 1974 Barış Harekâtından sonra müstedi eşi ile birlikte Kıbrıs'a yerleşmey-e geldi ve eşine başvuru konusu ev tahsis edildi. Müstedinin eşi 1976'da vefat etti. Müstedi K.T.F.D. sınırları dışında güneyde taşınmaz mal bıraktı ve 41/77 sayılı Yasa uyarınca eşdeğer mal talebinde bulundu. Müstedaaleyh müstediye gönderdiği 19.7.1979- tarihli bir yazı ile eşi adına tahsisli olan başvuru konusu konuta ait tahsisin eşinin vefat etmesi ve/veya müstedinin Lefkoşa'da adına kayıtlı tapulu bir dairesinin olması nedeni ile 41/77 sayılı Yasanın 3. maddesine göre hak sahibi sayılmadığından tahsi-sin iptal edildiğini bildirdi.

Müstedi 9.1.1980 tarihli bir yazı ile müstedaaleyhe müracaat ederek başvuru konusu konutun 41/77 sayılı Yasa maksatları bakımından hak sahibi olması nedeni ile, kendisine tahsisini talep etti. Müstedaaleyh müstediye gönder-diği 26.1.1980 tarihli yazısı ile müstedinin 9.1.1980 tarihli dilekçesinin reddolunduğunu bildirdi.

Müstedaaleyh başvuruya dosyaladığı itiraznamede diğer şeyler yanında müstedinin 41/77 sayılı Yasanın 3(b) maddesi uyarınca hak sahibi olmadığını ileri sür-dü.

Başvurunun duruşması esnasında müstedi 41/77 sayılı Yasanın 3. maddesinde yer alan "hak sahibi" tanımının (b) fıkrasının Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürdü. Yüksek İdare Mahkemesi de Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülen maddenin başvurunun karar-a bağlanmasında etkisi olduğu kanaatına vararak Anayasaya aykırılık iddiasının karara bağlanması için konuyu Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Müstedi iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
41/77 sayılı Yasanın 3. -maddesinde yer alan "hak sahibi" tanımının (b) fıkrası malûl gaziler ile aile reisi durumunda olup da göçmen tanımına girenler arasında K.T.F.D. bölgesinde kendisinin, eşinin veya velâyeti altındaki çocuklarının ayrı ayrı veya birlikte toplam yarı hisseden- fazla koçanlı konutu bulunanlarla bulunmayanlar arasında bir ayırım yapmıştır. Bu ayırım Anayasanın 7. maddesinin öngördüğü eşitlik ilkesine ters düşmektedir. 41/77 sayılı Yasanın 3. maddesinde yer alan "hak sahibi" tanımının (b) fıkrası Anayasanın 125,- 126 ve 127. maddelerinde öngörülen hükümlere de aykırıdır.

Müstedaaleyh iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Hak sahibi tanımının (b) fıkrasının başvurunun karara bağlanmasında herhangi bir etkisi olmadığından Yüksek Mahkemenin, Anayasa Mahkemesi ola-rak bu konuyu inceleyip karara bağlaması gerekmez. Anayasanın 125. maddesi ve 127. maddesi bazı hususlarda bazı konuların yasa ile düzenlenmesini öngörmektedir. Başvuru konusunun bu maddelerle herhangi bir ilgisi yoktur. Anayasanın 126. maddesi göçmenle-rin esenlendirilmesi hususunda Devletin gerekli sosyal, ekonomik mali ve diğer tedbirleri almasını öngörmektedir. Bu maddenin de başvuru konusu ile herhangi bir ilgisi yoktur. 41/77 sayılı Yasanın 2. maddesine göre Yasanın amaçlarından biri şehit, malûl -gazi, hadise kurbanı ve göçmen ailelerin nüfus durumlarına göre yeterli ve sağlık koşullarına uygun birer sosyal konuta sahip kılınmalarını sağlamaktır. "Hak sahibi" tanımının (b) fıkrası yarı hisseden fazla koçanlı konutu bulunanların veya aile fertlerin-in herhangi birinin sağlık koşullarına ve oturulmaya uygun konutu olanların konut tahsisi açısından "hak sahibi" olmadıkları öngörülmektedir. Gerçekten göçmenler arasında K.T.F.D. bölgesinde konutu olup olmayanlar arasında konut tahsisi açısından bir ayır-ım yapılmaktadır ancak bu ayırım 41/77 sayılı Yasanın amacının yerine getirilmesi bakımından lûzumlu bir ayırımdır ve böyle bir ayırım makul olup haklı bir nedene dayanmaktadır.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
41/77 sayılı Yasanın 3. maddesinin "hak sahibi" -tanımının ilgili kısmı aynen şöyledir:
"'Hak sahibi', Türk yurttaşı olmak kaydıyle:
. . . . . . .
Konut tahsisi açısından;
Şehit ve hadise kurbanı kişilerin en yakınına; malûl gaziler ile aile reisi durumunda olup da göçmenlik ve iktisaden güçlendirilecek-ler tanımına girenlerden Kıbrıs Türk Federe Devleti bölgesinde kendisinin, eşinin veya velâyeti altındaki çocuklarının ayrı ayrı veya birlikte toplam yarı hisseden fazla koçanlı konutu bulunmayanlar veya yukarıda sıralanan aile fertlerinden herhangi birini-n sağlık koşullarına ve oturulmaya uygun konutu olmayan,
. . . . . . . . .
(ç). . . . . . . . .
kişileri anlatır."


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 7.
Her Türk yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir.
Hiçbir kişi, aile, z-ümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.


Madde 125.
Bu Anayasanın 36. maddedeki kurallarına bakılmaksızın, Türk Toplumunun Ulusal Direnişi uğruna veya direniş sırasında göç eden veya doğrudan doğruya veya dolayısıyle zarara uğrayan yurttaşları koruma amac-ıyle gerekli sosyal, ekonomik, malî ve diğer tedbirler yasa ile düzenlenir.


Madde 126.
Devlet, göçmenlerin esenlendirilmesi, kendilerine, ailelerine ve topluma yararlı duruma getirilmeleri için gerekli sosyal, ekonomik, mali ve diğer tedbirleri alır; -esenlendirmeyi gerçekleştirinceye kadar gerekli yardımlarda bulunur.


Madde 127.
Türk yurttaşların, Devlet sınırları dışında Kıbrıs'ta kalan taşınmaz malları için Devletten, eşdeğerde taşınmaz mal veya tazminat isteme hakları saklıdır; bu hak yasa ile -düzenlenir."


V. İNCELEME:
Tarafların ileri sürdüğü sav ve görüşler, ilgili yasa ve Anayasa metinleri incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.

41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 2. maddesi Yasanın amacını belirlemektedir. Bu ma-ddenin (2)(b) fıkrasına göre Yasanın amaçlarından biri şehit, malûl gazi, hadise kurbanı ve göçmen ailelerin nüfus durumlarına göre yeterli ve sağlık koşullarına uygun birer sosyal konuta sahip kılınmalarını sağlamaktır. Bu amaç ile Yasanın 3. maddesi kon-ut tahsisi bakımından hak sahiplerinin kimler olduğunu belirtti. Bu maddeye göre konut tahsisi açısından şehit ve hadise kurbanı kişilerin en yakınları, malûl gaziler ile aile reisi durumunda olup da göçmenlik tanımına girenler hak sahibidir ancak aile re-isi durumunda olup da göçmenlik tanımına girenlerden Kıbrıs Türk Federe Devleti bölgesinde kendisinin, eşinin veya velâyeti altındaki çocuklarının ayrı ayrı veya birlikte toplam yarı hisseden fazla koçanlı konutu bulunanlar veya aile fertlerinden herhangi -birinin sağlık koşullarına ve oturulmaya uygun konutu olanlar konut tahsisi açısı bakımından hak sahibi değillerdir. Görülüyor ki (b) fıkrası gerçekten koçanlı konut sahibi olmayan göçmenler ile iktisaden güçlendirilecekler arasında bir ayırım yapmaktadır-. K.T.F.D. Anayasasının 7. maddesi her Türk yurttaşını hiç bir ayırım gözetmeksizin yasa önünde eşit tutmuştur. Aynı madde hiç bir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınmamasını öngörmüştür. K.T.F.D. Yüksek Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi olarak, 7/-79 sayılı iptal davasında eşitlik kavramı hakkında aynen şunları söylemiştir:
"Hiç şüphe yoktur ki Yasa önünde eşitlik ancak nitelikte benzerlik ve yasaların getirdiği hükümlere uyumluluk oranında söz konusu olabilir. Yasa önünde eşitlik kavramı tüm yur-ttaşların behemehal her yönden her zaman aynı kurallara bağlı tutulmaları zorunluluğunu içermez. Bir takım yurttaşların başka kurallara bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise böyle bir durumda yasa önünde eşitlik ilkesine ters düştüğünden söz e-dilemez."


Başka bir deyişle eşitlik ilkesi ancak hukukça aynı durumda bulunan kişilere uygulanır. Ancak aynı durumda bulunmalarına rağmen bir takım yurttaşların başka kurallara bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise yasa önünde eşitlik ilkes-i zedelenmemektedir. Bu durumda yarı hisseden fazla kayıtlı konutu olan göçmen ile kayıtlı konutu bulunmayan göçmenler arasında yapılan ayırımın makul ve haklı bir nedene dayanıp dayanmadığının incelenmesi gerekir. Daha önce belirtildiği gibi 41/77 sayıl-ı Yasanın önemli amaçlarından biri şehit, malûl gazi, hadise kurbanı ve göçmenlere konut sağlamaktır. Yasa bu önemli amacını yerine getirebilmek için yarı hisseden fazla kayıtlı konutu olan göçmenlerin konut açısı bakımından hak sahibi olmadığını öngörmüş-tür. Yasanın esas amacı yasada belirlenenlere konut sağlamak olduğuna göre konutu bulunan göçmenlerin yasanın amacının dışında tutulması yasanın esas amacının yerine getirilmesi bakımından gerekli bir işlemdir. Bu durumda yarı hisseden fazla kayıtlı konu-tu bulunan göçmenlerin konut tahsisi açısından yasa dışında tutulması makul ve haklı bir nedene dayandığı açıktır. Bu nedenle söz konusu 3(b) fıkrasının hükümleri Anayasanın eşitlik ilkesine ters düşmemektedir. Ancak sırası gelmişken 41/77 sayılı Yasanın- 3. maddesinin hak sahibi tanımının (b) fıkrasında yer alan "K.T.F.D. bölgesinde kendisinin, eşinin veya velâyeti altındaki çocuklarının ayrı ayrı veya birlikte toplam yarı hisseden fazla koçanlı konutu bulunmayanlar veya yukarıda sıralanan aile fertlerind-en herhangi birinin sağlık koşullarına ve oturmaya uygun konutu olmayan" söz dizisi tahsis yapıldığı zaman yarı hisseden fazla koçanlı konutu bulunanları veya sağlık koşuluna ve oturmaya uygun konutu bulunanları kapsadığı anlamına geldiği hususunda yorumla-nması gerektiğini belirtmekte yarar görüyoruz. Bunun aksini düşünmek yani tahsis yapıldığı zaman (b) fıkrasının öngördüğü gibi kayıtlı konutu veya sağlık koşullarına uygun konutu olmayan bir kişinin daha sonra konut sahibi olması veya sağlık koşullarına v-e oturmaya uygun konutu bulunması halinde tahsisin iptal edilmesine neden olacağını kabul etmek, böyle kişileri cezalandırmak anlamına gelecektir ki bu durum Anayasanın 5. maddesine ters düşecektir. Anayasanın 5. maddesinin (2). fıkrası Devletin, kişinin -temel hak ve özgürlüklerini sınırlayan ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırmasını ve insanın maddi ve manevi varlığını geliştirmek için gerekli koşulları hazırlamasını öngörmektedir. Hak sahibi tanımının (b) fıkrasına yukarıda belirtilen yorumdan baş-ka bir yorum yapıldığı takdirde Devlet kişinin çalışma özgürlüğü ve maddi varlığını geliştirmesini engellemiş olacaktır. Bu da Anayasanın 5. maddesine ters düşecektir.

SONUÇ:
Sonuç olarak 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 3. ma-ddesinde yer alan "hak sahibi" tanımının (b) fıkrasının Anayasanın 7, 125, 126 ve 127. maddelerine aykırı olmadığına oybirliği ile karar verilir.




(Ülfet Emin) (Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç




(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Ko-rkut) (Aziz Altay)
YargıçYargıç Yargıç


4.12.1981





-


5



-


Full & Egal Universal Law Academy