Anayasa Mahkemesi Numara 1/1993 Dava No 7/1994 Karar Tarihi 27.06.1994
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 1/1993 Dava No 7/1994 Karar Tarihi 27.06.1994
Numara: 1/1993
Dava No: 7/1994
Taraflar: Ülfet Emin ve diğeri ile Saptama Değerlendirme
Konu: Anayasanın Geçici Madde 1(2)’de yer alan “öncelikle” sözcüğünün yorumlanması istemi - Eşdeğercinin anlamı –Öncelik kriteri – Mülkiyet hakkı – Kesin tasarruf belgesi ile koçanın mülkiyet hakkı vermesi.
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 27.06.1994

-D. 7/94 Anayasa Mahkemesi: 1/93

Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Başkan, Celâl Karabacak,
Metin A. Hakkı, Mustafa Özkök, Gönül Erönen.

Anayasanın 149. maddesi- tahtında

Yüksek İdare Mahkemesi tarafından 76/90 sayılı YİM davasında
(Müstedi: 1. Ülfet Emin, Lefkoşa 2. Yüksel Ülfet Emin, Lefkoşa
ve Müstedaaleyh 1. Saptama Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu vas. KKTC., Lefkoşa ve diğerleri arasında) sunulan konu.

Mü-stedi No.1 şahsen ve Müstedi No.2 adına Avukat Ülfet Emin.
Başsavcılık tarafından Başsavcı Yardımcısı Yaşar C. Boran.
İlgili Şahıs namına Avukat Zeki Bayram.

-------------

K A R A R

Salih S. Dayıoğlu, Başkan: Yüksek İdare Mahkemesi olarak oturum yapan -İlk Mahkeme Anayasanın 149. maddesi uyarınca işbu havale ile;

"1. Anayasanın Geçici Madde 1(2)'de yer alan "öncelikle"
sözcüğünün
Sadece, "taşınmaz malların mülkiyetinin devrini"
ilgilendirdiği ve/veya kapsadığı, bu gibi taşınmaz
malların k-ullanımı veya tahsisini veya kullanıma
verilmesini ilgilendirmediği ve/veya kapsamadığı
şeklinde yorumlanıp yorumlanamayacağı;
Aynı paragrafta "şehitlik" sözcüğü ile başlıyan söz ibaresindeki hak sahiplerini de içerdiği ve/veya
kapsadığı şeklinde ve/veya s-öz ibaresinin 3. satırında
yer alan "mülkiyet" sözcüğünden hemen önce "öncelikle"
sözcüğünün konularak söz konusu söz ibaresinin okun-ması gerektiği şeklinde yorumlanıp yorumlanamayacağı;

2. Hak sahiplerine verilen taşınmaz malların mülki-yet
devrinin yapılmasına başlamakla, Anayasanın "önce-
likle" sözcüğünün kuralının yerine getirildiği
şekilde yorumlanıp yorumlanamayacağı; başka bir
deyişle Güneyde mal bırakanlara bir parça mal
-verilmekle "öncelikle" koşulunun yerine getirilmiş
olduğu şeklinde veya öncelikle sözcüğünün Güneyde
mal bırakanlar tüm haklarını alıncaya kadar Anayasa
ve Yasanın öngördüğü, başkalarına taşınmaz mal
verilem-ez anlamında olmadığı şeklinde yorumlanıp
yorumlanamayacağı;

3. Anayasanın Geçici madde 1 paragraf 2'de yer alan
mülkiyet hakkının devri ile 41/77 sayılı Yasanın
76. maddesinde yer alan tahsisin ayrı ayrı hakla-r
olduğu şeklinde yorumlanıp yorumlanamayacağı ve
Anayasanın Geçici Madde 1 (2) kuralında yer alan
"öncelikle" sözcüğünün 41/77 sayılı Yasanın
76. maddesinde yer alan tahsislere uygulanama-
yac-ağı şeklinde yorumlanıp yorumlanamayacağı;"

hususlarının karara bağlanmasını talep etti.

Havaleye ilişkin olgular aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Müstedi 1 Lefkoşa'da Ortaköy'de Kermiya bölgesinde bir arsanın, müstedi 2 ise aynı bölgede -iki arsanın kayıtlı mal sahibidirler. 1974 Barış Harekâtından sonra sözü edilen arsalar askeri maksatlar için, gerekli olduğundan arsaların bulunduğu bölge askeri bölge ilân edildi. Arsalar elân askerin tasarrufunda bulunmaktadır. Bundan ötürü müstedile-r 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası (bundan sonra sadece 41/77 sayılı Yasa olarak anılacaktır) tahtında eşdeğer mal açısından hak sahibi kabul edildiler.

İlgili şahıs da yasa altında eşdeğer mal açısından hak sahibidir. Ancak -ilgili şahsın hak sahipliliği kendisine KKTC sınırları dışında Kıbrıs'ta, başka bir deyişle veraset yoluyla intikal eden ve Güneyde kalan taşınmaz mallardan ileri gelmek-tedir.

1989 yılında eşdeğer mal olarak verilmek üzere yayınlanan
11. pakette Le-fkoşa'da Kızılay semtinde (eski ismi Kızılbaş) kâin iki arsa yer aldı. Bu arsalar için gerek müstediler ve gerekse ilgili şahıs müracaatta bulundular. Bu müracaatları değerlen-
diren Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu (Müstedaaleyh 1)
söz konusu -iki arsanın ilgili şahsa verilmesine karar verdi.

Müstediler, 16.4.1990 tarihinde Yüksek İdare Mahkemesine dosyaladıkları bir başvuru ile sair şeyler meyanında müstedaaleyh 1'in sözü edilen iki arsanın eşdeğer mal olarak ilgili şahsa verilmesi kara-rının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi isteminde bulundular.

Başvurunun duruşmasına geçildiği zaman Müstediler, ilkin;
(a) Anayasamızın geçici 1 (2) maddesinde yer alan "öncelikle" kuralının 'Kuzey -Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları dışında
Kıbrısta kalan taşınmaz mal' dendiğinde KKTC dahilinde olup her türlü tasarrufu askeri bakımdan sakıncalı görülen taşınmaz malları da içerdiği ve eşdeğer veya eşdeğerci dendiğinde her iki tür taşınmaz mal sahipleri-ni kastettiği, eşdeğer taşınmaz mal isteme hakkı gerek Güneyde taşınmaz malları ve gerekse Kıbrısta Kuzeydeki taşınmaz mallarını askeri nedenlerden olayı tasarruf edemeyenleri kastettiği veya içerdiği,

(b) Anayasanın Gecici 1 (2) maddesindeki öncelik kri-terinin Güneyde taşınmaz mal bırakanlar ile Kuzeyde askeri nedenlerden dolayı taşınmaz mallarını kullanamıyanlar arasında değil de salt taşınmaz mal bırakanlar ile bırakmayanlar arasında bir kriter olduğu"

şeklinde yorumlanmasına olanak tanıyıp tanımadığı-nı sormuştu.

Mahkememiz 14.11.1991 tarihinde verdiği kararda özeti yukarıya çıkarılan havalede Anayasanın Geçici 1 (2) maddesinin, sorulduğu şekilde, yorumlanamıyacağına karar vermişti. Başvuru, duruşma için İlk Mahkemeye geri gittiğinde müstediler -bu kez talep kısmında yer alan hususlarda Anayasanın Geçici 1 (2) maddesinin yorumunun yapılması için konunun betekrar Anayasa Mahkemesine havale edilmesini talep ettiler. Yüksek İdare Mahkemesi de bu talebi kabul ederek istem doğrultusunda işbu havaleyi -yaptı.

Konunun incelenmesine geçmeden önce bir hususa dikkat çekmek istiyoruz. Anayasanın 149. maddesi Anayasanın belli bir kuralının yorumu için Anayasa Mahkemesine yapılacak yöntemi düzenlemektedir. Böyle bir yönteme başvuran bir kişi tüm argüma-nlarını ortaya koyup havale istemini ona göre yapmalıdır. Aksi takdirde Anayasanın bir kuralı için değişik argüman var olduğu gerekçesiyle ayni kişi tarafından yorumu yapılmak üzere birçok kez Anayasa Mahkemesine havale isteminde bulunmuş olur. İstismara- açık ve gecikmelere sebebiyet veren ve masrafların artmasına yol açan böyle bir duruma itibar edilmemesi gerekir.

Anayasanın Geçici 1 (2) maddesi aynen şöyledir:

"(2) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarının
Devlet sınırlar-ı dışında, Kıbrıs'ta kalan
taşınmaz malları için Devletten, eşdeğerde
taşınmaz mal isteme hakları saklıdır; bu hak
yasa ile düzenlenir ve bu Anayasanın 159.
maddesinin (2). fıkrası kapsamına giren -
taşınmaz malların hak sahiplerine mülkiyetinin
devri öncelikle gerçekleştirilir.
Şehitlik, malûl gazilik nedeniyle yasanın
mülkiyet hakkı tanıdığı kişilere ve yasada
belirtilen diğer nede-nlerle hak sahibi olan-
lara da mülkiyet verilir."


Mahkeme Anayasanın Geçici 1 (2) maddesinin yorumunu müstedilerin havaleye konu olan istemleri açısından ve bunlara sınırlı olarak, yapmaya çalışacaktır.

İlkin mü-stedilerin 1 A talebinin yani Anayasanın Geçici
1 (2) maddesinde ifadesini bulan "öncelikle" sözcüğünü "sadece taşınmaz mal mülkiyetinin" devri işlemlerinde konu edilmeyip ayni zamanda taşınmaz malların tahsis veya kullanımına verilmesi durumlarında da sö-z konusu olup olmadığının incelenmesi gerekir.

Yukarıya çıkarılan olay kısmında da ifade edildiği gibi
konu arsalar eşdeğerde verilmek üzere kaynak paketine konmuştu. Herşeyden önce Eşdeğer mal olarak verilmek üzere kaynak paketine
konulan taşınmaz- malların verilmesi Anayasanın Geçici 1 (2) maddesi anlamında "müliyetin devri" anlamında olup olmadığının saptanması gerekir.

A.M. 14/85 (D.7/87) sayılı iptal davasında Mahkememiz bu konuda sayfa 10 ve 11'de şunları söylemişti:

"1975 Anayasası-nda terkedilmiş taşınmaz malların mülkiyetinin 1985 Anayasasının 159. maddesinde görüldüğü gibi Devlette olduğuna
dair açık hüküm bulunmamasına rağmen 1975 Anayasası bir bütün olarak incelendiğinde bu taşınmaz mallardaki mülkiyet konusunun yasalara bırakıl-dığı görülmektedir. Özellikle 1975 Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasası'nın 127. maddesi Türk yurttaşlarının Devlet sınırları dışında Kıbrıs'ta kalan taşınmaz malları için Devletten, eşdeğerde taşınmaz mal veya tazminat isteme hakkını saklı tuttu ve bu ha-kkın yasa ile düzenlenmesini öngördü. Kıbrıs Türk Federe Devleti döneminde Kuzeyde Barış Harekâtı neticesinde terkedilen taşınmaz malların mülkiyetinin Kıbrıs Türk Federe Devletinde olduğu yönünde özel bir yasa çıkarılmamış olmasın rağmen 1977 yılında geç-irilen 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının amaç kısmına bakıldığında bu malların tasarruf ve kullanım şekli yanında mülkiyet hakkının da düzenlen-
mesini amaçladığı görülmektedir.

Yasanın 2 (1) maddesi şöyledir:

- "2(1) Kıbrıs Türk Cumhuriyeti denetim ve
yönetimindeki bölge dışında ikamet
eden yabancı kişiler veya kimliği
veya nerede olduğu bilinmeyen
yabancılar tarafından terkedilmiş
buluna-n; Toprak, bahçe, konut,
küçük işyeri, arsa ve benzeri
taşınmaz malların; mülkiyet,
tasarruf ve işletme şeklinin ve
işletmelerle ilgili yapının verim-
lilik ve sosyal adalet ilkelerine
- uygun olarak düzenlenmesini;"


Aynı Yasanın 82. maddesi eşdeğer hak sahibinden kendine kuzeyde verilen taşınmaz mallara karşılık olarak Güneyde bıraktığı taşınmaz mallardaki mülkiyetinden Kıbrıs Türk Federe Devleti hazinesi lehine ferağ- vermesini öngörmektedir. 27/82 sayılı Yasa ile değiştirilen bu madde ferağ ile ilgili bazı yeni şartlar getirmişse de hak sahibine verilen taşınmaz mallar ile ilgili mülkiyetin niteliğini belirleyen Yasanın bu maddesi değişmemiş ve halen yürürlüktedir. -Yasanın 81. maddesi eşdeğerde verilen bu malların Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yasasının taşınmaz malların kaydı ve koçan verilmesi ile ilgili 51. ve 52. maddelerindeki koçan yerine geçeceğine dair açık bir hüküm içermektedir.- Yasanın 81. maddesi aynen şöyledir:

"81. Tapu ve Kadastro Müdürü bu Yasa ile
taşınmaz mal karşılığı olarak tahsis edilen
her parsel için bir kesin tasarruf belgesi
verir;bu belge ve bu Yasa'nın 80. maddesi
gereğince tutulaca-k defterler Fasıl 224,
Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Takdiri
Kıymet) Yasası'nın 51. ve 52. maddelerinde
belirtilen taşınmaz mal kayıt ve koçanı
yerine geçer ve onlar gibi işlem görür.
Devirler, ipotekler ve benzeri işlemler
- bunlarla yapılır. Eskiden beri mevcut
olan Tapu Kütük ve Sicillerine herhangi
bir işlem yapılmaz. Bu belge sahiplerine,
yürürlükteki mevzuatın taşınmaz mal sahip-
lerine tanıdığı tüm hakları verir ve
vergiler dahil her türlü yü-kümlülükleri
getirir."


Yapılan alıntıdan da görüleceği gibi 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası altında verilen kesin tasarruf belgesi Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yasası altında verilen koçan -niteliğinde olup Fasıl 224'ün 51 ve 52. maddelerinde belirtilen taşınmaz mal kayıt ve koçanı yerine geçmektedir. Bu durumda kesin tasarruf belgesi ile koçanın ve bunlar ile verilen mülkiyet hakkının eş anlamlı ve 1985 Anayasası'nın Geçici 1 (2) maddesi ka-psamında bir mülkiyet hakkı olduğu açıktır.

Yukarıya alıntısı yapılan karardan da açıklıkla görüle-bileceği gibi Anayasa Mahkemesi "kesin tasarruf belgesi ile
koçanın ve bunlar ile verilen mülkiyet hakkının eş anlamlı ve
1985 Anayasasının Geçici 1 -(2) maddesi kapsamında mülkiyet hakkı" olduğunu daha önce karara bağlamıştır. Bu en azından kararın verildiği 5 Mayıs 1987'den itibaren böyle anlaşılmış ve uygulanmıştır. Önümüzdeki havalede, müstediler tarafından yapılan
argümanların ışığında A.M. 14/85- sayılı davada verilen kararın
ve orada serdedilen görüşlerin hatalı olduğu hususunda ikna edildiğimizi söyleyemeyiz.

Yasanın 72. maddesi ellerinde mal değer belgesi bulun-duranların kaynak paketlerinin ilân edilmesiyle, bu gibi kaynaklara başvurup m-al isteminde bulunabileceklerini, 72 B maddesi ise kaynak paketinde ilân edilen malların verilmesinde izlenecek yöntemi, 75. maddesi ise kesin tasarruf belgelerinin verilmesini düzenlemektedir.

1. Sözü edilen kaynak paketlerinde yer alan taşınmaz mal-lar için kesin tasarruf belgesi verilmek suretiyle bu malların
mülkiyetinin devri yapıldığı gözükmektedir. Paket ile kullanım veya tahsis yapılmadığına ve havale konusu arsalar da kaynak paketinde olduğuna ve bunlar için sadece kesin tasarruf belgesi ve-rilebildiğine göre talep uyarınca istenilen yorumun yapılma-
sının müstedilere herhangi bir yararı olmayacağı gibi bunun başvurunun bir karara bağlanmasında bir etkisi olmayacağı
açıktır. Anayasa Mahkemesi, havalenin yapıldığı başvuruda hiçbir yararı olm-ayacak bir yorumu, son derece istisnai durumlar dışında, yapmaktan kaçınır. Bu meselede ise böyle bir istisnai durum görülmemiştir.

Müstedilerin havale konusu IB talebi ise Geçici 1(2) maddesinin 2. paragrafının (3). fıkrasında yer alan "mülkiyet" s-özcüğünden hemen önce "öncelik" sözcüğünün varmış gibi yorumlanıp yorumlanamıyacağına mütedairdir.

Kanaatımızca ilgili paragraf herhangi bir duraksamaya yer vermiyecek kadar açıktır. Anayasa koyucu mülkiyetin devrinde önceliği kime tanıdığını Geçici- 1 (2) maddesinin 1. paragrafında açıklıkla göstermiştir. Böyle bir açıklığı ise 2. paragraftan esirgemiştir. Bunun nedeni de "önceliği" 2. paragrafta belirtilenlere tanımak istemeyişinden kaynaklanmaktadır. Anayasa koyucu "öncelik" kriterini eğer 2. pa-ragrafta görülenlere de tanımak istemiş olsaydı ya bu paragrafı 1. paragrafa dahil eder veya 2. paragrafta da aynı sözcüğü pek ala tekrar kullanabilirdi. Böyle bir düzenlemenin yapılmaması, "öncelik" kriterinin sadece Devlet sınırları dışında Kıbrıs'ta ta-şınmaz mal bırakan KKTC yurttaşlarına uygulanmasının istenmesinden ileri geldiğine makul olarak hükmetmek gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

2. talep altında "öncelik" sözcüğünün yorumunun yapılması istenmektedir.

Eşdeğer mal uygulamasında "önce-lik" sözcüğü muhtelif tarihlerde yürürlüğe giren yasalar, onlara getirilen değişiklik yasaları ile Anayasanın Geçici 1 (2) maddesinde yer almakla beraber söz konusu sözcüğün, gerek Yasa ve gerekse Anayasada tanımı yapılmış değildir. Bu bakımdan Anayasanın- öngördüğü
amaç da dikkate alınarak "öncelikle" sözcüğüne doğal anlamının verilmesi gerekir.

Anayasanın 159 (3) maddesi kapsamına giren taşınmaz malların
mülkiyetinin devrinde KKTC sınırları dışında Kıbrıs'ta taşınmaz mal bırakanların diğer hak sah-ipleri karşısında öncelikleri vardır. Anayasanın Geçici 1 (2) maddesinin özü budur. Mülkiyetin devri söz konusu olduğu zaman, örneğin kaynak paketinde ilân edilen bir kaynağa yapılan müracaatlar incelenirken müracaatçılar arasında Güneyde taşınmaz mal bı-rakan bir hak sahibinin olması halinde, mülkiyetin devri için öncelik bu müracaat sahibindedir. Buna göre, müracaatçılar arasında Güneyde taşınmaz mal bırakan olması halinde bu hak sahibinin daha önce eşdeğerine karşılık bir veya daha fazla taşınmaz mal a-lıp almadığına bakılmaksızın Güneyde taşınmaz mal bırakmayan diğer müracaatçılara karşı önceliği devam etmektedir. Öncelikli bir hak sahibine bir kısım malın devri yapıldığı gerekçesiyle ve sırf bu nedenle geriye kalan diğer eşdeğer hakları için Anayasada-n kaynaklanan öncelik hakkını yitirdiğini söylemek ise Anayasal bir kuralı reddetmek olur. Ancak kaynak paketinde yer alan bir kaynağa müracaat eden müracaatçılar arasında Güneyde mal bırakan birisinin bulunmaması durumunda böyle bir kaynak Anayasa ve yas-anın haksahibi tanıdığı diğer müracaatçılara verilebilir. Bunun aksini düşünmek, Güneyde mal bırakmış bir veya daha fazla vatandaşın şu veya bu nedenle, müracaat etmedikleri veya müracaatlarını geri çektikleri bir kaynağın verilmemesi anlamına gelir ki bu- husus hak sahibi olan diğer hak sahiplerinin mevcudiyetlerini gözardı etmek anlamına gelir. Böyle bir yaklaşım, ayrıca, eşdeğer mal verme işlemlerinin durmasına veya aksamasına da yol açar.

3. Yasanın 76. maddesi 16 Ağustos 1977'den beri yürürlük-t-edir. Bu maddenin gerek lâfzı ve gerekse ruhu eşdeğer mal uygulanmalarında bir taşınmaz malın kaynak olarak tesbit ve ilân edilmesi ve buna birden fazla istekli bulunması halinde böyle bir taşınmazın tahsisinde ne gibi esasların dikkate alınacağını düzenl-emektedir. Yasa yürürlüğe girdiği tarihte henüz 1985 Anayasası yürürlükte olmadığı için KKTC dışında ve Kıbrıs'ta taşınmaz mal bırakanların mülkiyetinin devrinde 1985 Anayasasının öngördüğü öncelik, haliyle, 41/77 sayılı yasada yer almamıştır. Hatırda tu-tulması gereken şu husus da vardır ki koçan ile eşanlamlı olduğu A.M.14/85 (D.7/87) sayılı kararda kabul edilen kesin tasarruf belgesi ve eşdeğer kaynak paketlerinin uygulanması
27/82 sayılı değişiklik Yasası ile getirilmiştir. Söz konusu değişiklik Yasa-sından önce kesin tasarruf belgesi diye bir belge yoktu.

Havale konusu başvuruda konu edilen arsaların eşdeğerde verilmek üzere Yasanın 76. maddesi uyarınca kaynak paketine konduğu ve bunların mülkiyetinin ilgili şahsa bu şekilde devredildiği tartışm-asız kabul edilen olgulardır. Yasanın 76. maddesi eşdeğerde mal vermek üzere kaynağın saptanıp ilan edilmesine ve bu madde uyarınca tahsis edilecek (verilecek) malların dağıtımında Yasa ve Tüzüğün öngördüğü öncelik kriter-
lerinin nelerin olacağını düzenl-emektedir. Bu kriterlere ek olarak Anayasanın Geçici 1 (2) maddesi ile getirilen öncelik kriterinin de dikkate alınması gerektiği aşikârdır.

Kaynak paketi dışında kalan tahsislerde ise Anayasada öngörülen öncelik kriteri açısından yasal durumun ne o-labileceği hususunda, havale konusu başvurunun bir karara bağlanmasında müstedilere bir yarar sağlamayacağı ve dolayısıyle etken olamayacağı nedeniyle karar vermek gerekmemektedir.

Sonuç olarak, yukarıdaki söylenenler ışığında,

1 A. Anayasanın -Geçici Madde 1 (2)'de yer alan "öncelikle" sözcüğünün sadece "taşınmaz malların mülkiyetinin devrini" ilgilendirdiği ve/veya kapsadığına, bu gibi taşınmaz malların kullanımı veya tahsisini veya kullanımına izin verilmesini ilgilendirmediği ve/veya kapsamad-ığı şeklinde yorumlanıp yorumlanmamasının" yukarıya çıkarılan nedenlerden ötürü bir
karara bağlanmasına gerek olmadığına;

"3. Ayni paragrafta 'şehitlik' sözcüğü ile başlayan söz ibaresindeki hak sahiplerini de içerdiği ve/veya kapsadığı şeklinde ve/-veya söz ibaresinin 3. satırında yer alan mülkiyet sözcüğünden hemen önce "öncelikle" sözcüğünün konularak söz
konusu ibarenin okunması gerektiği şeklinde" yorumlanamayacağına;

2. Hak sahiplerine verilen taşınmaz malların mülkiyetin devrinin yapılm-asına başlamakla, Anayasanın "öncelikle" kuralının yerine getirildiği şeklinde yorumlanamıyacağına veya "öncelikle" sözcüğünün Güneyde mal bırakanların tüm haklarını alıncaya kadar Anayasa ve Yasanın öngördüğü, başkalarına taşınmaz mal verilemez anlamında -olmadığı" şeklinde yorumlanamıyacağına;
3. Yasanın 76. maddesi hükümlerinin, kronolojik sıraya göre mülkiyet hakkı bahşeden 27/82 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal (Değişiklik) Yasası hükümleri ile taşınmaz malların mülkiyetinin devrinde K.-K.T.C. yurttaşlarının Devlet sınırları dışında Kıbrıs'ta, taşınmaz mal bırakanların öncelik hakkı olduğunu öngören Anayasanın Geçici 1 (2) maddesi ve Değiştirilmiş şekliyle 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal
Yasasının 72B(1) hükümleri ışığı-nda, Anayasanın Geçici 1 (2) maddesinde yer alan "öncelikle" sözcüğünün 41/77 sayılı Yasanın 76. maddesinde yer alan tahsislere uygulanamayacağı şeklinde yorumlanamayacağına;

oybirliği ile, karar verildi.


(Salih S. Dayıoğlu) (Celâl K-arabacak)
Başkan Yargıç


(Metin A. Hakkı) (Mustafa Özkök) (Gönül Erönen)
Yargıç Yargıç Yargıç

27.6.1994



-1


12



-


Full & Egal Universal Law Academy