Anayasa Mahkemesi Numara 11/1999 Dava No 2/2000 Karar Tarihi 16.06.2000
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 11/1999 Dava No 2/2000 Karar Tarihi 16.06.2000
Numara: 11/1999
Dava No: 2/2000
Taraflar: Demokrat Parti ile Cumhuriyet Meclisi
Konu: 7/79 Kamu Görevlileri Yasasının Geçici 21. Maddesinin anayasaya aykırılığı iddiası - Sözleşmeli personelin istihdamı – Sözleşmeli personelin görevinin asıl ve sürekli olmaması gereği –
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 16.06.2000

-D. 2/2000 Anayasa Mahkemesi 11/99
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Başkan, Taner Erginel,
Metin A. Hakkı, Nevvar Nolan, Mustafa H. Özkök.

Anayasanın 1, 8, 72 ve 121. maddeleri h-akkında.

Davacı: Demokrat Parti, Köşklüçiftlik, Lefkoşa
-ile-
Davalı: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi

A r a s ı n d a.

Davacı tarafından Avukat Ömer Adal
Davalı Meclis tarafından Meclis Genel Sekreteri Fisun Aksun.


------------------


K A R A R

KONU:
Bundan sonra metin başka türlü gerektirmedikçe sadece İlgili Yasa olarak anılacak olan 48/1999 sayılı Kamu Görevlileri (Değişiklik No. 2) Yasasının 2. maddesiyle getirilen ve bundan sonra, metin başka türlü gerektirmedikçe, sadece -Esas Yasa olarak anılacak olan 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının Geçici 21. maddesinin Anayasanın 1, 8, 72 ve 121. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Davacı tarafından iptali talep edildi.

I. OLAY:
Davacı, mevzuata uygun olarak kurulmuş ve faa-liyet gösteren ve Yasama Meclisinde temsil edilen siyasal bir partidir. Davalı konumunda olan Yasama Meclisi 29 Haziran 1999 tarihinde İlgili Yasayı kabul ederek yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına sundu. Cumhurbaşkanlığı, Başsavcıdan aldığı mütalâa ışı-ğında, İlgili
Yasayı, betekrar görüşülmesi için Davalı Meclise gönderdi. Meclis konuyu tezekkür ettikten sonra yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına İlgili Yasayı, şimdiki şekliyle, gönderdi. Sözü edilen Yasa, 30.9.1999 tarihinde Resmi Gazetede yayımlana-rak yürürlüğe girdi.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Davacının iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
Dava konusu yasanın 2. maddesi sözleşmeli personelin istihdamının 31.12.2002 yılına kadar yapılabileceğini öngördü. Bunu yaparken ne gibi kriterlerin dikkate -alınacağını öngörmedi. Esas yasa olan Kamu Görevlileri Yasasının bu konuda yaptığı düzenlemeler dikkate alınmadı. Esas Yasaya bariz aykırılıklar var. 3 yıl istihdam süresi makul değildir. Bu kadar uzun bir süre istihdamı geçici değil, daimi kılar. Nit-eliği daimi istihdamdır. Daimi nitelikli istihdam olduğuna göre atamaların Anayasanın 121. maddesi uyarınca bağımsız organ olan Kamu Hizmetleri Komisyonu tarafından yapılması gerekirdi. Oysa dava konusu Yasanın 2. maddesi bu gibi atamaların başka birimle-r tarafından yapılmasını öngörmektedir. Bu nedenle ilgili madde Anayasanın 121. maddesine aykırıdır.

Davacı duruşmada Anayasanın 1, 8 ve 72. maddeleri için Anayasaya aykırılık savlarından vazgeçti.

Davalının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir: -
Dava konusu maddenin Esas Yasa olan Kamu Görevlileri Yasasının bazı maddelerine ters düştüğü söylenebilir. Bu keyfiyet kendi başına Anayasaya aykırılık sonucunu doğurmaz. Konu, bazı birimlerin teşkilât yasalarında kadro ihdası ile ilgili yapacakları ç-alışmaların gerçekleşmesine kadar geçecek süre zarfında ilgili birimin ihtiyaçlarını giderecek geçici personelin sözleşme ile istihdamına olanak verilmesi konusudur. Yasanın amaçladığı düzen budur. Böyle bir durumda geçici personel için Kamu Hizmeti Komi-syonunun devreye girmesi konu edilemez.

III. İLGİLİ YASA METNİ:
48/99 sayılı Yasanın 2.maddesi aynen şöyledir:
"21.Bu Yasa kapsamına giren ve kendi kuruluş yasalarında veya tüzüklerinde sözleşmeli personel istihdam edebileceklerine ilişkin kurallar bul-unan kurumlar, Bütçe Yasasında bu amaçla ödenek ayrılması ve kadrosunun yer alması koşuluyla, ilgili kurumun önerisi ve Bakanlar Kurulunun onayı ile bu Yasanın 6'ncı maddesinin (2)'nci fıkrasına ve Sağlık işleriyle görevli Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşl-arın kendi kuruluş yasalarında aksine kural bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, bir defaya mahsus olmak üzere ve en geç 31.12.2002 tarihinde son bulacak bir sözleşme ile sözleşmeli personel istihdam edebilir.
Ancak, en az üniversite mezunu olmayan ve K-uzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde veya başka bir ülkede emekliye ayrılan hiç kimse bu madde altında sözleşmeli personel olarak istihdam edilemez.
Bu madde ile getirilen düzenlemeler 31.12.2002 tarihinde yürürlükten kalkar."
-

IV. İLGİLİ ANAYASA METNİ:
"Madde 121.
-(1). . . . . . . . .(2)Kamu görevlilerinin atanmalarını, onaylanmalarını, sürekli ve emeklilik hakkı kazandıran kadrolara yerleştirilmelerini, terfilerini, nakillerini, emekliye sevklerini, uyarma ve kınama cezasını gerektiren disiplin işlemleri dı-şında, azil ve görevden uzaklaştırma dahil diğer tüm disiplin işlemlerini yapmak üzere tarafsız ve bağımsız organ veya organlar kurulur. Bu organ veya organların kuruluş ve işleyişi belirli kamu görevlileri kesimi için, hizmet özellikleri gözetilere-k ayrı düzenlemeler yapılmasına olanak tanıyacak biçimde, yasa ile düzenlenir.
Yargıçlar, savcılar, silâhlı kuvvetler mensupları ve polis mensupları hakkındaki kurallar ile Anayasanın bu konudaki diğer kuralları saklıdır.(3). . . . . . -. .--(4). . . . . . . .-(5)-. . . . . . . .--(6). . . . . . . .-
V. İNCELEME:
Konu, taraflarca ileri sürülen iddialar ve görüşler, ilgili Anayasa kuralları ışığında incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Kanaatımızca bütün mesele, Esas Yasaya getirilen geçici 21. maddenin anlamına verilecek yorumdur. Bu maddeni-n içeriği iyice incelendiği takdirde getirilmek istenen düzenin şu olduğu görülecektir; Bakanlar Kurulu onayı ile ilgili kurum 31.12.2002 tarihinde sona erecek süre için sözleşmeli personel alımına gidebilecektir. Bunu yaparken, Esas Yasanın 6(2) maddesi-nde yer alan "Sözleşmeli Personel"in tanımına ilişkin hükümler dikkate alınmayacağı gibi söz konusu birim Sağlık Bakanlığına bağlı olması halinde bu birim, kendi kuruluş yasasında aksi bir hüküm varsa dahi, bu aksi hükmü dikkate almıyabilecektir.

Esas Y-asanın 6(2) maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Sözleşmeli Personel", özel bir meslek ve uzmanlık öğrenim ve bilgisini gerektiren, kalkınma plânı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işle-tilmesi ve işlerliği gibi belirli ayrıklı görevlerde kurumların, bu Yasadaki esaslara uygun olarak kuruluş ve görev yasaları veya tüzüklerinde alacakları yetkiye dayanılarak, geçici süreli ve sözleşme ile çalıştıracakları yerli veya yabancı ki-şileri anlatır."

Yukarıdaki alıntıdan görüleceği gibi sözleşmeli personelin istihdam edilebilmesi bazı özel koşullara bağlanmıştı. Dava konusu edilen 21. geçici madde yukarıda serdedilen koşullardan sarf-ı nazar edilebileceğini vurgulamakta-dır.

Dava konusu edilen İlgili Yasanın 2. maddesinin, diğer bir ifade ile, Esas Yasaya getirilen geçici 21. maddesinin güttüğü amaç nedir? İlgili Yasa tasarısının genel gerekçesinde Yasayla güdülen amaç şöyle ifade edilmektedir; "Bu yasa tasarısı ile, -temel olarak Devlet ve diğer kamu kurum ve kuruluşların kadrolarındaki münhallerin doldurulmasına kadar geçecek zamanı dikkate alarak kamu görevindeki hizmetlerin aksatılmadan yürütülmesine olanak sağlanması için . . . . . sözleşmeli personel istihdam edil-ebileceği öngörülmektedir." Burada herhangi bir özel
kurumdan söz edilmemekle birlikte, yasalaşan İlgili Yasa ilgili birimin, Sağlık Bakanlığına bağlı bir kurum ve kuruluş olması halinde sözleşmeli personel alanında söz konusu kurum veya kuruluşun kendi -kuruluş yasasında aksi kural olsa dahi bu gibi aksine kuralın dikkate alınmıyacağını öngörmüştür.

Sözleşmeli Personelin Anayasal bir tanımı yoktur. Ayrıca sözleşmeli personelin istihdam edilemiyeceğine dair Anayasada herhangi açık veya zımni bir kura-l da bulunmamaktadır. Bu tür personelin nasıl istihdam edileceğine ilişkin ilk kural Esas Yasanın 6(2) maddesinde bulunmaktadır. Bu düzenleme yasa ile (7/79 sayılı Esas Yasa ile) yapıldığına göre, başka bir yasal düzenleme ile değiştirilebilir veya ortad-an kaldırılabilir. Yasa koyucunun bu konuda yapamıyacağı bir husus varsa o da Anayasanın 120. maddesinde ifade edildiği gibi "Devletin genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevlere", bağı-msız organ olan Kamu Hizmetleri Komisyonunu dışlayarak başka bir merciye atama yetkisi veremiyeceği hususudur. O halde, yanıtlanması gereken soru şudur;
"Asıl ve sürekli görevler" deyiminden ne anlaşılmaktadır? Anayasamızın 120. maddesi T.C. Anayasasını-n 128. maddesinden esinlenerek alınmıştır. T.C. Anayasasının 128. maddesinin ilgili birinci paragrafı aynen şöyledir:


"128. 1. Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yüküm-lü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . "

Söz konusu söz dizisi T.C. Anayasa Mahkemesince yorumlanmıştır. AMKD s-ayı 26 s. 51'de yer alan ve 1.2.1990 tarihinde verilen E. 1988/64, K 1990/2 sayılı Kararda (s. 74'de) şunlar yer almaktadır;
". . . . Anayasanın 128. maddesindeki "asli ve sürekli" olma niteliği çalışanın kişiliğine ve durumuna değil, yaptığı gör-eve bağlı koşullardır. Başka bir deyişle, asli-sürekli olmak personelin değil görevin niteliğidir."

Yukarıdaki görüşle hemfikiriz. O halde bir görevin "asıl ve sürekli" olması durumunda, bu görev ile ilgili kadronun doldurulması sürecinde -Kamu Hizmeti Komisyonunun dışlanmasının olanaksız olduğu sonucuna varılması gerekir. Dava konusu edilen geçici 21. maddede yer alan kadroların ne tür görevler için öngörüldüğü hususunda açıklık yoktur.

Yasa tasarısının gerekçesinde "sözleşmeli pers-onelin istihdamının" temel olarak, Devlet ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının kadrolarında bulunan münhallerin doldurulmasına kadar geçecek zaman dikkate alınarak gerekli olduğu ifade edilmektedir. Bundan da, mevcut kadrolarda ifa edilecek görevlerin ni-teliğinin asıl ve sürekli olmadığı veya olamıyacağı anlamı çıktığını söylemek hayli güçtür. Aksine, sözü edilen kadrolarda ifa edilecek görevin "asıl ve sürekli" olduğu görülmektedir çünkü yasa tasarısında da belirtildiği gibi İlgili Yasa ile getirilmek i-stenen "kadrolardaki münhallerin doldurulmasına kadar geçecek zamanı dikkate alarak kamu görevindeki hizmetlerin aksatılmadan yürütülmesine olanak sağlanması için . . . . sözleşmeli personel" istihdamını olanaklı hale getirmektir. Tırnak içine alınan söz -dizisinde, doldurulacak kadrolarda ifa edilecek görevin "asıl ve sürekli" olduğu ancak esas atamaların yapılmasına kadar geçecek zaman dikkate alınarak daha kısa yoldan yani sözleşme yapmak suretiyle personelin alınması tasarlandığı açıkca görülmektedir. -

Bu bir yana, bir de mahkememize emare olarak sunulan Meclis Komite raporları vardır. 28 Nisan 1999 tarihli komite raporuna bakıldığında İlgili Yasanın geçici madde 21'inin gerekçelerini Sağlık Bakanlığı müsteşarının şu şekilde izah ettiği görülecektir.-

"........ Bu tamamen geçici bir maddedir. Şu andaki bizim yasalarımızda mevcut olan kadroları doldurmak içindir. Tamamen geçici bir madde. Bunu 2000 yılından ve 2002 yılından sonra düşünmelerinin nedeni bir defa yapıldı. Sözleşme iki yıllık 2000'd-e bir defa daha uzatılacaksa 2002'ye Bakanlar Kurulunda uzatılacak. Bu sürenin nedeni de, sırf geçici olması nedeni ile Hükümete, Devlete süre tanımak ve özellikle kadrolarda münhaller varsa onların doldurulması. Eğer yoksa ve ihtiyaç varsa, yasal düzenl-emeler yapılıp bunların artırılması .........."

Yukarıda yapılan alıntının son kısmı açık olmamasına karşın geriye kalan kısmı son derece açık olup bunun yasalarda mevcut olan kadroların doldurulmasına kadar geçecek sürede sözleşmeli personelin alımına o-lanak sağlanmak istendiği doğrultusunda olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmeli personelin yapacağı görevin niteliğinin "asıl ve sürekli" olmadığına mütedair herhangi bir husus göze çarpmamaktadır. Geçici olan görevin niteliği değil istihdam edilecek personel-in statüsü olduğu anlaşılmaktadır. Oysa daha evvel de ifade edildiği gibi "asıl ve sürekli" görevler kamu
görevlileri eliyle yürütülür ve bu kamu görevlilerinin atanmaları ise ancak Anayasanın 121(2) maddesi uyarınca oluşan bağımsız bir organ olan Kamu H-izmetleri Komisyonu tarafından yapılabilir. Aksine bir atama yöntemi öngörmekle dava konusu edilen geçici 21. maddenin anayasaya aykırı olduğuna hükmetmek gerekir.
SONUÇ:
Sonuç olarak 48/1999 sayılı Kamu Görevlileri (Değişiklik No.2) Yasasının 2. maddes-iyle getirilen ve 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının Geçici 21. maddesinin, Anayasanın 120(1) ve 121(2) maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline, oybirliği ile, karar verildi.




- Salih S. Dayıoğlu Taner Erginel
Başkan Yargıç





Metin A. Hakkı Nevvar Nolan Mustafa Özkök
Yargıç Yargıç Yargıç
-
16 Haziran, 2000
1


7






Full & Egal Universal Law Academy