Anayasa Mahkemesi Numara 11/1976 Dava No / Karar Tarihi 18.05.1976
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 11/1976 Dava No / Karar Tarihi 18.05.1976
Numara: 11/1976
Dava No: /
Taraflar: T.K.Partisi ile K.T.F.D. Kurucu Meclis Başkanlığı
Konu: 5/76 sayılı Seçim ve Halk Oylaması Yasasının 136. maddesinin iptali hakkında
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 18.05.1976

- Anayasa Mahkemesi 11/76

ANAYASA MAHKEMESİ OLARAK OTURUM YAPAN
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: M. Necati Münir Ertekün (Başkan), Ülfet Emin, Ahmed İzzet, Şakir Sıdkı İlkay, ve Sali-h S. Dayıoğlu.

Anayasanın 113. maddesi hakkında.
Toplumcu Kurtuluş Partisi, Lefkoşa.
(Davacı)
-ile-
Kıbrıs Türk Federe Devleti Kurucu Meclis Başkanlığı, Lefkoşa.
(Davalı)
ARASINDA.
Davacı namına: Fuat Veziro-ğlu
Davalı namına: Kıvaç M. Riza
Amicus Curiae olarak: Başsavcı Oktay Feridun

---------
K A R A R
Davacı, Anayasanın 113. maddesi altında açmış olduğu bu iptal davası ile 5/1976 sayılı 1976 Seçim ve Halkoylaması Yasasının 136. maddesinin (4) ve (6). fıkr-alarının ve tüm olarak 136. maddenin iptal edilmesini istemektedir.

Davacı Seçim ve Halkoylaması Yasasının dava konusu hükümlerinin gerek esas, gerekse usul açısından Anayasaya aykırı olduklarını iddia etmiştir. Biz de şimdi Anayasaya aykırılık konusunu- bu iki açıdan eleştireceğiz.

I. Esasa İlişkin Aykırılık İddiası:
Dava konusu olan Seçim ve Halkoylaması Yasasının 136. maddesi aynen şöyledir:-

"Partilerle bağımsız adayların elde136.Siyasal parti listesindeki adaylarla bağımsız adayların elde ettik-leri milletvekilliği sayısı aşağıdaki şekilde hesaplanır:ettikleri milletve-killeri, belediye meclisi üyesi, ihtiyar heyeti üyesi sayısının hesabı (1)Seçime katılmış olan siyasal partilerle bağımsızların adları alt alta "A CETVELİ" olarak isimlend-irilen ayrı bir cetvele; siyasal parti listelerindeki adaylarla bağımsız adayların adları alt alta "B CETVELİ" olarak isimlendirilen başka bir cetvele; siyasal parti listelerinde adları bulunan adayların adları ise alt alta "C CETVELİ" olarak isimlendirile-n diğer bir cetvele yazılır. Bu hususlar üç cetvel halinde düzenlendikten sonra her siyasal parti ile bağımsızların ayrı ayrı aldıkları toplam oy sayısı; siyasal parti listelerindeki adaylarla bağımsızların ayrı ayrı aldıkları geçerli oy sayısı; siyasal p-arti listelerindeki adaylara verilen tercih işaretleri sayısı (2). fıkra kurallarına göre hesaplanarak adları hizalarına yazılır. (2)(a) Bir seçmen, birleşik oy pusulasındaki herhangi bir siyasal partinin lehine, "EVET" mühürü kullanmışsa, o si-yasal parti listesinde adları bulunan adayların herbirine "B CETVELİ"ndeki adları karşısına birer oy yazılır. Bir seçmen oyunu, birleşik oy pusulasında adı bulunan partili veya bağımsız adaylara karışık olarak vermişse, bu adayların herbirine de birer oy -yazılır. Bu suretle partili ve bağımsız adayların herbirinin "B CETVELİ"ndeki adları karşısına birer oy yazılır. Bu suretle "B CETVELİ" partili ve bağımsız adayların herbirinin almış olduğu geçerli oy sayısının toplamını gösterir.(b) Birleşik oy pusu-lasında adı bulunan siyasal parti listesindeki adayların tümünün toplam olarak aldıkları geçerli oy sayısı, o partinin aldığı oyu; her bağımsız adayın toplam olarak aldığı geçerli oy sayısı da o bağımsız adayın aldığı oyu gösterir. Bu suretle siyasal part-ilerle bağımsız adaylardan her birinin almış olduğu geçerli oy sayısının toplamı "A CETVELİ"ndeki adları karşısına yazılır.(c) Bir seçmen, birleşik oy pusulasındaki herhangi bir siyasal partinin lehine "EVET" mühürünü kullandıktan sonra, o siyasal part-i listesinde bulunan adayların adları karşısındaki dikdörtgene tercih işareti koymuş ise, bu adayların herbirinin "c cetvelİ"ndeki adlarının karşısına birer tercih işareti yazılır. Bu suretle partili adayların her birinin almış olduğu geçerli tercih işare-tleri sayısının toplamı "C CETVELİ"ndeki adların karşısına yazılır. (3)Bir seçim bölgesinde oyunu kullanan ve oyları geçerli sayılan seçmen sayısının yarıdan bir fazlası kadar oy alan adaylar milletvekili seçilirler. Bu tahsisi yapabilmek için, -(2). fıkranın (a) bendine göre "B CETVELİ"nde saptanan, partili ve bağımsız adayların her birinin almış olduğu geçerli oy sayısı toplamları esas alınmak suretiyle işlem yapılır.Ancak, bir parti listesinden bu fıkradaki kurala uygun olarak seçilecekler-in sayısı, o seçim bölgesinin çıkaracağı milletvekili sayısının üçte birinden fazla olmaz. Kesirler hesaba katılmaz. (4)(3). fıkra kurallarına göre milletvekili seçilen adaylar belli olduktan veya bu ilkeye uygun olarak milletvekilliğine seçilen -aday bulunmadığı anlaşıldıktan sonra siyasal partilerle bağımsız adayların elde ettikleri milletvekilliği sayısının hesaplanması için aşağıdaki şekilde işlem yapılır:-(2). fıkranın (b) bendine göre "A CETVELİ"nde saptanan, her siyasal partinin ve bağı-msız adayın aldığı geçerli oy sayısı toplamlarını gösteren rakamlar önce bire, sonra ikiye, sonra üçe... ilâ, o bölgenin çıkaracağı milletvekili sayısına veya (3). fıkra kurallarına uygun olarak seçilen milletvekili varsa, bu suretle o bölgeden seçilen mil-letvekili sayısı söz konusu seçim bölgesinin çıkaracağı milletvekili sayısından çıkarıldıktan sonra elde edilen sayıya ulaşıncaya kadar bölünür. Ancak bağımsız adayların aldığı geçerli oy sayısı toplamı sadece bire bölünür. Elde edilen paylar, parti ayır-ımı yapılmaksızın en büyükten en küçüğe doğru sıralanır. Milletvekilleri, bu payların sahibi olan partilere ve bağımsız adaylara, rakamların büyüklük sırasına göre ayrılır. Son kalan milletvekilliği için birbirine eşit rakamlar bulunduğu takdirde, bunlar- arasında ad çekilmek suretiyle tahsis yapılır. (5)Siyasal parti adaylarından seçilenler aşağıdaki şekilde saptanır:-(a) (2). fıkranın (a) bendine göre "B CETVELİ"nde saptanan her partili adayın aldığı geçerli oy sayısı toplamına aynı f-ıkranın (c) bendine göre "C CETVELİ"nde saptanan partili aynı adayın aldığı geçerli tercih işaretleri sayısı toplamı
-eğer varsa- eklenir. Her partili aday için elde edilen toplam sayı, büyüklük sırasına göre yukarıdan aşağıya yazılır. (b) Aynı- siyasal parti adaylarının tümü için tercih oyu kullanılmamış ise, o siyasal parti adayları için (2). fıkranın (a) bendine göre "B CETVELİ"nde saptanan geçerli oy sayısı toplamları, büyüklük sırasına göre yukarıdan aşağıya yazılır. Bu işlem yapılırken, ge-çerli oy sayısı toplamları eşit olan adaylar arasındaki sıra, siyasal parti listesinde bu adayların yer aldıkları liste dikkate alınmak suretiyle saptanır.(c)Bir siyasal parti listesinde adları bulunan adayların sırası, yukarıdaki fıkralara göre sapta-ndıktan sonra, (4). fıkraya uygun olarak o siyasal partinin kazandığı milletvekilleri, bu sıradaki rakamların büyüklüğüne göre yukarıdan aşağıya doğru yer alan adaylara tahsis edilir. (6)Seçimi kazanan belediye meclisi ve ihtiyar heyeti üyeleri d-e bu madde kurallarına göre saptanır. (7)Bu madde uyarınca işlemler açık olarak yapılır ve adaylarla gözlemciler hazır bulunabilir. (8)İlçe seçim kurulu başkanı, bu madde uyarınca seçimi kazananları gösteren tutanağın bir suretini, o seçim bö-lgesinde derhal ilân ettirir; diğer bir suretini de bir hafta süre ile kurul dairesinin kapısına asar."



136. maddenin (4). fıkrasından görüleceği gibi, o maddenin (3). fıkrası kurullarına göre milletvekili seçilen adaylar, yani oyları geçerli sayılan- seçmen sayısının yarıdan bir fazlası kadar oy alan adaylar, belli olduktan veya bu ilkeye uygun olarak milletvekilliğine seçilen aday bulunmadığı anlaşıldıktan sonra siyasal partilerle bağımsız adayların elde ettikleri milletvekilliği sayısının hesaplanma-sı (4). fıkranın hükümlerine göre yapılır. Davacının iddiasına göre bu işlem yapılırken, seçmen sayısının yarıdan bir fazlası kadar oy alıp kazanan adayların oyları yeniden ve bir kere daha hesaplanır ve değerlendirmeğe tabi tutulur; bu suretle yarıdan fa-zla oy alanların oyları aynı partiden olan diğer adaylar lehine hesaba katılır ve bunların seçilip seçilmemesinde etkili bir rol oynar; bu şekilde, bazı seçmenlerin oyları diğer seçmenlerin oylarına nazaran daha fazla değer kazanır; bu da, adaylar, partile-r ve özellikle bağımsız adaylar açısından eşitsizlik ve adaletsizlik yaratır ve demokratik ilkelere ters düşer. Bu nedenlerle, davacının avukatı, 136. maddenin (4). fıkrasının ve aynı maddenin hükümlerini belediye meclisi ve ihtiyar hey'eti üyeleri seçiml-erine de uygulanmasını öngören (6). fıkrasının, Anayasa'nın Başlangıç kısmına ve 1, 4, 5, 6, 7 ve 54. maddelerine aykırı olduğunu iddia etmiştir.

Davalı avukatı ile Mahkememizin çağrısı üzerine Mahkemede "amicus curiae" olarak bulunan Başsavcı, diğer şey-ler meyanında, Mahkememizin Anayasa Mahkemesi 7/76, 8/76, 9/76 ve 10/76 sayılı birleştirilmiş iptal davalarında Seçim ve Halkoylaması Yasasının 101. maddesi ile ilgili olarak vermiş olduğu kararına ve Türkiye Anayasa Mahkemesinin 1965/34 sayı ve 28 Mayıs 1-965 tarihli Kararına (Bak: Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, Sayı 3, sayfa 147, 150, 151) atıfta bulunarak, 136. maddenin ilgili hükümlerinin Anayasanın seçimlerin serbest ve eşitlik ilkelerine uygun olarak yapılmasını öngören hükümlerine veya herhangi b-aşka bir hükmüne aykırı olmadığını iddia etmişlerdi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 55. maddesinin (2). fıkrasının benzeri olan Anayasamızın 54. maddesinin (2). fıkrası aynen şöyledir:-
"(2) Seçimler, serbest, eşit, gizli, tek dereceli genel oy, açık s-ayım ve döküm ilkelerine uygun olarak yapılır."


Kanaatımızca eşit oy ilkesi, her seçmenin oyunu eşit koşullar içerisinde kullanmasını öngörmektedir. Seçmenler oylarını eşit koşullara göre kullanmışsa o oyların, serbest oylama neticesi, yasanın düzenled-iği seçim sistemine göre, yasa tarafından nasıl değerlendirileceğinin saptanması kanaatımızca Anayasanın öngördüğü eşitlik ilkesine veya Anayasanın diğer ilgili hükümlerine aykırı değildir. Eşit oy esası konusunda Türkiye Anayasa Mahkemesinin 1965/13 sayı- ve 5 Mart 1965 tarihli (Bak: Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, Sayı 3, sayfa 92) ve 1965/34 sayı ve 28 Mayıs 1965 tarihli (Bak: Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, Sayı 3, sayfa 151) oy çokluğu ile vermiş olduğu kararlarda aşağıdaki pasaj yer almaktadır-:-
"Eşit oy esası, yalnızca her seçmenin tek oyu olması kuralını hükme bağlamakta olup, kimi seçmene bir kez, kimi seçmene bir kaç kez oy kullanma hakkı tanınmasına engeldir. Eşit oy kavramı içinde her oyun eşit etkiye ve sonuca varması gerektiği gibi bi-r görüşe de yer verilemez. Bir oyun etki ve sonucunu ancak oy sahibinin tutumu ve öteki oyların karşı etkileri belli eder. Görülüyor ki inceleme konusu hüküm (Eşit oy) esasına da dokunmamaktadır."


Türkiye Anayasa Mahkemesinin de işaret ettiği gibi, bi-r oyun etki ve sonucunu ancak oy sahibinin tutumu ve öteki oyların karşı etkileri belli eder.

Seçim sistemi hususunda Anayasanın 67. maddesinin (1). fıkrası şu hükmü ihtiva etmektedir:-
"Seçim sistemi ve her seçim bölgesinin nüfus esasına göre çıkar-acağı milletvekili sayısı yasa ile düzenlenir."




Görüleceği gibi Anayasanın bu hükmü seçim sisteminin yasa tarafından düzenlenmesini öngörmekte ve seçim sisteminin saptanmasını kanun koyucunun takdirine bırakmaktadır. Kanun koyucu da, Anayasanın vermi-ş olduğu bu yetkiye istinaden, seçim sistemini ve o sistemin esas bir unsuru olan 136. maddenin (4). fıkrasını ve diğer hükümlerini Seçim ve Halkoylaması Yasası ile saptamıştır.

5/1976 sayılı 1976 Seçim ve Halkoylaması Yasasının öngördüğü seçim sistemi v-e birleşik oy pusulası ile karma oy verme usulü bir tüm olarak göz önünde tutulduğunda, kanaatımızca, Yasanın 136. maddesinin (4) ve (6). fıkraları, Anayasanın Başlangıç kısmına ve 1, 4, 5, 6, 7 ve 54. maddelerine aykırı değildir.

II. Usule İlişkin Aykırı-lık İddiası:
Davacı avukatının usule ilişkin iddiaları şu şekilde özetlenebilir: Kurucu Meclis'in üye tam sayısı 50 olduğundan ve anayasal ve diğer ilgili mevzuata göre Kurucu Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanıp toplantıya katılanların sa-lt çoğunluğu ile karar vermesi gerektiğinden, Kurucu Meclis'te karar yetersayısı 26'dır, yani Kurucu Meclis'in bir karar alabilmesi, yasa yapma yetkisini kullanabilmesi için en az 26 üyenin toplantıya katılması gerekir. Davacı avukatının iddiasına göre Se-çim ve Halkoylaması Yasasının 136. maddesinin (4) ve (6). fıkralarının ve 136. maddenin tümünün oylanması sırasında Kurucu Meclis toplantısında 26'dan az üye bulunmakta idi ve dolayısıyle gereken nisap yoktu. Bu iddiaya göre Yasanın ilgili hükümleri Anay-asanın 66. maddesine ve diğer geçerli mevzuata aykırı bir biçimde oylanmış ve kabul edilmiştir.

Davalı avukatının iddiasına göre, Kurucu Meclis'in ilgili tarihte üye tam sayısı 48'e düştüğünden bu sayının salt çoğunluğu yani karar yetersayısı 25'e düşmüş-tü ve Kurucu Meclis o tarihte 136. maddenin fıkralarını ayrı ayrı oylarken toplantıya katılan üyelerin sayısı 25'e düşmüşse de yine de o tarihte üye tam sayısı 48 olan Kurucu Meclis'in salt çoğunluğu yani karar yetersayısı o toplantıda hazırdı. Bu nedenle-, davalı avukatının iddiasına göre, Yasanın 136. maddesinin fıkraları onaylanırken Kurucu Meclis'te karar yetersayısı mevcuttu. Yine davalı avukatının iddiasına göre 136. maddenin fıkraları ayrı ayrı oylandıktan sonra maddenin tümünün oylanması sırasında -o toplantıya katılan üyelerin sayısı 25'den 26'ya yükselmişti.

Sayın Başsavcı Kurucu Meclis'in üye tam sayısı hususunda kesin bir görüşe varamamakla beraber bu konuda Mahkememize faydalı mütalâalarda bulunmuştur.

Kurucu Meclis, Otonom Kıbrıs Türk Yönet-imi Yürütme Kurulu ve Meclis'inin 13 ve 18 Şubat 1975 tarihlerinde birleşik olarak yaptıkları toplantılarda almış olduğu ve 6 sayı ve 19 Şubat 1975 tarihli Resmî Gazete'nin IV. Ekinin II. Bölümünde yayınlanan "KARAR NUMARASI 1" ve "KARAR NUMARASI 3" altınd-a kurulmuştur.

"KARAR NUMARASI 1" ile şu karar alınmıştır:-
"....... Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Meclisinin Üyeleri, Sendika, Parti, Birlik, Baro, Ticaret Odası, Kooperatif teşekkülleri gibi temsili kuruluşların kendi bünyelerinden seçecekleri üyeler ve -toplumsal faaliyet ve görevlerde uzun hizmet ve geniş tecrübesi olan kişilerle birlikte 50 üyeli bir Kurucu Meclis haline getirilerek bu Meclisin Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanlığında yasama görevini de yapması kararlaştırılmıştır."


"KARAR NUMARASI -3"ün sonundaki "Ek Liste"de yazılmış olan Kurucu Meclis üyelerinin sayısının toplamının 50 olduğu da görülmektedir.

"KARAR NUMARASI 3"ün 2. paragarfının dördüncü bendine göre, o paragrafta "belirtilen üç günlük süre içinde, her ne sebeple olursa olsun se-çimi yapamıyan kuruluşlar, Kurucu Meclis üyesi seçme hakkından vazgeçmiş sayılırlar."
Bu iptal davası konusunu ilgilendiren "KARAR NUMARASI 3"ün 5, 7 ve 9. paragrafları olan diğer hükümleri de aynen şöyledir:-
"5. Kurucu Meclis çalışma usul ve esaslarını- tesbit eder. Kurucu Meclis üye tam sayısı çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar alır."


"7. İzinsiz veya mazaretsiz olarak, üst üste üç toplantıya katılmayan üye, Kurucu Meclisin kararı ile üyelikten çekilmiş sayılır.

-Kurucu Meclis Üyeliğinin her ne sebeple olursa olsun boşalması halinde yenisi seçilmez."


"9. Kurucu Meclis, Anayasa çalışmalarını en geç 45 gün içinde tamamlar. Kabul edilen Anayasaya göre yeni meclis toplanıncaya kadar Kurucu Meclis, yasama görevine d-evam eder."


Kurucu Meclis, Anayasa 17 Haziran 1975 tarihinde yürürlüğe girmezden önce "KARAR NUMARASI 3"ün 5. paragrafının kendisine vermiş olduğu yetkiye istinaden, 4 Mart 1975 tarihinde Kıbrıs Türk Federe Devleti Kurucu Meclisi içtüzüğünü kabul etmişt-ir. Bu içtüzük 12 sayı ve 20 Mart 1975 tarihli Resmî Gazete'nin IV. Ekinin II. Bölümünde yayınlanmıştır. Kurucu Meclis, İçtüzüğe, 2. madde olarak, Kurucu Meclis'in oluşumu ile ilgili bir hüküm koymuştur. İçtüzüğün 2. maddesi aynen şöyledir:-

"Kurucu - 2. Kurucu Meclis Üyeleri elli kişi olup
Meclisin Başkanlığını Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanı,
oluşumu. İkinci Başkanlığını ise Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi
Meclisi Başkanı yapar."


Kurucu Meclisi gerçekten oluşturan, yalnız Kurucu Me-clis'in çalışma usul ve esaslarını tesbit etmek amacı ile yapılması gereken Kurucu Meclisin İçtüzüğü olmayıp, İçtüzükten önce 13 ve 18 Şubat 1975 tarihlerinde alınmış olan "KARAR NUMARASI 1" ve "KARAR NUMARASI 3"dür.


Yüksek Mahkeme Başkanı 1/1975 sayıl-ı davada vermiş olduğu kararında (sayfa 5'te) "KARAR NUMARASI 3" hususunda şunları söylemiştir:-
"Taraflarca da kabul edildiği gibi, Yürütme ve Yasama Organı Üyeleri ile müştereken yapılan toplantıda alınan Karar No.3'ün hükümleri kanaatımca Anayasa seviy-esinde, kanunlardan üstün hükümler niteliğindedir. Karar No.3 Anayasayı ve Temel Kuralları ilgilendiren konularda Anayasayı ve Temel Kuralları tadil eder, kanun, kural veya diğer mevzuatı ilgilendirdiği veya etkilediği nisbette ise de kanun niteliğindedir-."


Kanaatımızca, anayasal bir organ olan zamanın Yasama Meclisinin yerini alan Kurucu Meclis'in oluşumu ile ilgili olan "KARAR NUMARASI 1" ve "KARAR NUMARASI 3"ün ilgili hükümleri, o tarihte yürürlükte olan anayasal hükümleri etkilediği cihetle Anayasa -niteliğindedir. Bu nedenle, Kurucu Meclis'in oluşumu ile ilgili olan Kurucu Meclis'in İçtüzüğünün 2. paragarfı ile "KARAR NUMARASI 1" ve "KARAR NUMARASI 3"ün hükümleri arasında herhangi bir çelişki varsa Anayasa niteliğinde olan "KARAR NUMARASI 1"in ve "K-ARAR NUMARASI 3"ün ilgili hükümleri geçerli olmalıdır.

Örneğin, Türkiye Anayasa Mahkemesi 1965/11 sayı ve 2 Mart 1965 tarihli oy çokluğu ile vermiş olduğu kararında Cumhuriyet Senatosu İçtüzüğünün 25, 100 ve 101. maddelerinin Türkiye Cumhuriyeti Anaya-sasının 69, 85 ve 92. maddelerine aykırı oldukları kararına varmıştı. (Bak: Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, Sayı 3, sayfa 45).

Kurucu Meclis, İçtüzüğünün 2. maddesi ile Kurucu Meclis üyelerinin "elli kişi" olduğunu beyan ederken, İçtüzüğe Anayasa ni-teliğinde olan "KARAR NUMARASI 1" ve "KARAR NUMARASI 3"ün hükümlerine uymayan bir hüküm koyup koymadığını eleştirmemiz gerekir.



Her ne kadar da "KARAR NUMARASI 1" yeni oluşturulmuş olan Meclis'in "50 üyeli bir Kurucu Meclis haline" getirilmesini öngörü-yorsaydı da ve her ne kadar da "KARAR NUMARASI 3"ün Ek Listesinde belirtilen Kurucu Meclis üye sayısının toplamı 50 olarak görülüyorsa da kanaatımızca bu hükümlerin "KARAR NUMARASI 3"ün daha önce iktibas edilen 2. paragrafının dördüncü bendi ve 7. paragraf-ının ikinci bendi ile birlikte okunup tefsir edilmesi gerekir. 2. paragrafın dördüncü bendinden görüleceği gibi herhangi bir ilgili kuruluş üç günlük süre içinde her ne sebeple olursa olsun Kurucu Meclis üyesini seçmezse o haktan vazgeçmiş sayılır ve "KAR-AR NUMARASI 3"ün Ek Listesinde ismi geçen o kuruluşun Kurucu Mecliste temsil edilmesi olanağı daimi olarak kaldırılmış olur. 7. paragrafın ikinci bendinden de görüleceği gibi Kurucu Meclis üyeliğinin her ne sebeple olursa olsun boşalması halinde yerine hi-çbir zaman yenisi seçilemez. Her ne kadar da 7. paragrafın bu hükmü, Kurucu Meclisin, tüm Kurucu Meclisler gibi, süresinin sınırlı olacağı öngörüldüğünden konmuş ise de, "KARAR NUMARASI 3"ün 9. paragrafından görüleceği gibi Kurucu Meclisin Anayasa çalışma-larını tamamladıktan sonra, kabul edilen Anayasaya göre yeni Meclis toplanıncaya kadar, belirsiz bir süre için, yasama görevine devam eder. Yeni Meclis için yapılmakta olan seçimlerin oy günü 20 Haziran 1976 tarihinde yer alacağına göre Kurucu Meclisin ha-yatı 16 ay kadar uzunca bir süre olmuş olacaktır.

Kanaatımızca herhangi bir kuruluşun, kuruluş tarihinde saptanmış olan üye tam sayısı o tarihten sonra, herhangi bir sebeple, başlangıçta doldurulmamışsa veya o tarihten sonra boşalan üyeliğe yenisinin seç-ilmesi olanağı yoksa, o zaman o kuruluşun üye tam sayısının, boşalıp da doldurulması olanağı olmayan üyelerin sayısı oranında, düşürülmesi gerekir.



Kurucu Meclisin üye tam sayısı ile ilgili hükümler ve bunları etkileyen diğer tüm hükümler göz önünde bu-lundurulduğunda, kanaatımızca Kurucu Meclis üyeliğinin, her ne sebeple olursa olsun, boşalması halinde yenisi seçilemediğinden boşalan üyeliklerin sayısı üye tam sayısından düşürülerek üye tam sayısının o oranda düşürülmesi gerekir.

Örneğin, Türkiye Cumh-uriyet Senatosu üye sayısı şöyledir: Genel oyla seçilen üye: 150; tabiî üye: 19; Cumhurbaşkanlığınca seçilen üye: 15; üye tam sayısı: 184. Cumhuriyet Senatosunda tabiî üyelikler boşaldıkça yerleri açık kaldığından (Millet Meclisinin durumundan farklı olar-ak) gerek Senatonun gerekse Türkiye Büyük Millet Meclisinin üye tam sayısı değişmektedir. (Bak: Dr. Özkan Tikveş'in "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Şerhi ve Uygulaması" (1969), sayfa 181).

Kurucu Meclisin İçtüzüğüne Kurucu Meclisin oluşumu ile ilgili ve -üyelerinin 50 kişi olduğu hususunda 2. maddesine hüküm konarken, daha önce izah edildiği gibi, Kurucu Meclisin üye tam sayısını etkileyen ve Anayasa niteliğinde olan "KARAR NUMARASI 3"ün 7. paragarafının ikinci bendinin benzeri bir hüküm konmamıştır. Bu n-edenle, kanaatımızca İçtüzüğün 2. maddesinin, Kurucu Meclisin üye tam sayısının değiştirilmesine olanak vermeyen hükmü "KARAR NUMARASI 3"ün, 7. paragrafı ile birlikte tefsir edilmesi gereken hükümlerine aykırıdır ve "KARAR NUMARASI 3"ün hükümlerine tabi ve- uygun olarak tefsir edilmesi gerekir.

Kurucu Meclis'in toplantıları ve karar yetersayısı hakkında Anayasa, "KARAR NUMARASI 3" ve Kurucu Meclis'in İçtüzüğünde benzeri hükümler bulunmaktadır.

Anayasanın 66. maddesinin (2). fıkrası bu konuda şöyle dem-ektedir:-
"(2). Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir. Olumlu ve olumsuz oyların eşitliği halinde karar reddedilmiş sayılır. Ancak çekimserlik, olumlu veya olumsuz oylardan fazla o-lanın yönünde karar verilmesini peşin olarak kabul etmek anlamına gelir."


"KARAR NUMARASI 3"ün daha önce iktibas edilen 5. paragrafı bu hususta şu hükmü ihtiva etmektedir:-
"Kurucu Meclis üye tam sayısı çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılanların- çoğunluğu ile karar alır."


Kurucu Meclis İçtüzüğünün 25. maddesinin birinci paragarafı ise bu konuda şöyle demektedir:-
"Kurucu Meclis, üye tam sayısı çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar verir."


Şimdi de, Kurucu Me-clis iptal davası konusu olan Seçim ve Halkoylaması Yasasının 136. maddesinin fıkralarını ve tümünü oylarken, yukarıda iktibas edilen hükümlere göre Kurucu Mecliste karar yetersayısının mevcut olup olmadığını eleştirelim.

Eski Cumhurbaşkan Muavini Dr. Fa-zıl Küçük Kurucu Meclis Başkanına Emare 2. olarak dosyalanan 22 Şubat 1975 tarihli yazısında Kurucu Meclis üyeliğini kabul etmediğini belirtmişti. Bu tarihten sonra da Dr. Fazıl Küçük'ün Kurucu Meclis'te "KARAR NUMARASI 3"ün öngördüğü şekilde Kurucu Mecli-s üyelerinin göreve başlamadan önce ilk toplantıda o madde uyarınca and içip Kurucu Meclis'in herhangi bir toplantısına katıldığına dair önümüzde herhangi bir şahadet mevcut değildir.

Kanaatımızca 22 Şubat 1975 tarihinden itibaren Dr. Fazıl Küçük'ün Kuru-cu Meclis üyeliği boşalmış addolunur ve "KARAR NUMARASI 3"ün 7. paragrafının ikinci bendine göre o yerin doldurulmasına olanak olmadığından o tarihten itibaren Kurucu Meclis'in üye tam sayısı kendiliğinden 50'den 49'a düşmüştür.

Kurucu Meclis'in eski İki-nci Başkanı Dr. Necdet Ünel Kurucu Meclis Başkanlığına Emare 3. olarak dosyalanan 2 Şubat 1976 tarihli bir yazısı ile 10 Şubat 1976 gününden itibaren Kurucu Meclis üyeliği ve Kurucu Meclis İkinci Başkanlığı görevlerinden affolunmasını rica etmiştir. Emare- 4. olarak dosyalanan Kurucu Meclis'in 12 Şubat 1976 tarihinde yapmış olduğu 87. birleşiminin tutanaklarından görülebileceği gibi, Dr. Necdet Ünel'in bu yazısı Kurucu Meclis'te okunup, Meclisin tasvibine sunularak Meclis tutanaklarına geçirilmiştir. Kanaa-tımızca Dr. Necdet Ünel'in Kurucu Meclis üyeliği 10 Şubat 1976 tarihinden itibaren boşalmıştır ve "KARAR NUMARASI 3"ün 7. paragrafının ikinci bendine göre boşalmış olan bu üyeliğin yerine yenisi seçilme olanağı olmadığından 10 Şubat 1976 tarihinden itibare-n Kurucu Meclisin üye tam sayısı 49'dan 48'e düşmüştür.

Davanın duruşmasında davacı avukatı Yüksek Mahkeme Başkanının 2/75 sayılı davada vermiş olduğu Kararına atıfta bulunarak sayfa 10'da şu cümlenin yer aldığına işaret etmiştir:-
"Kurucu Meclis üye ta-m sayısı çoğunluğu Kurucu Meclis 50 kişi olduğuna göre, yarısından bir fazlası, yani en azdan 26 olduğu aşikârdır."


O Kararın ilgili kısmı bir tüm olarak okunduğu zaman dava konusu Kurucu Meclisin üye tam sayısının veya karar yetersayısının ne olduğu hu-susu ile ilgili olmadığı görülmektedir. Kurucu Meclisin üye tam sayısı konusu o davada tartışılıp incelenmiş olmayıp, Kararın ilgili kısmı ancak "KARAR NUMARASI 3"ün 5. paragrafında yer alan "çoğunluğu" sözcüğünün tefsiri ile ilgilidir.

Kurucu Meclisin -5/1976 sayılı 1976 Seçim ve Halkoylaması Yasasının 136. maddesinin oylanması ile ilgili tutanakları Emare 1. olarak dosyalanmıştır. Kurucu Meclisin ilgili birleşiminin 27 Şubat 1976 tarihinde yapılmış olduğu bu tutanaklardan görülmektedir. 27 Şubat 1976 -tarihinde Kurucu Meclisin üye tam sayısı 48'e düşmüş olduğundan Kurucu Meclisin toplantı yetersayısı da 26'dan 25'e düşmüş olur. Kurucu Meclis tutanaklarının (Emare 1'in) 4 ve 5. sayfalarından görüleceği gibi o sıralarda Mecliste hazır bulunan üyelerin sa-yısı 25'e düşmüştü. Fakat ilgili tarihte Kurucu Meclisinin karar yetersayısı da 25 olduğundan Seçim ve Halkoylaması Yasasının 136. maddesinin fıkraları Anhayasanın 66. maddesine, "KARAR NUMARASI 3"ün 5. paragrafına veya Kurucu Meclisin İçtüzüğünün 25. mad-desine aykırı olarak oylanmış değildir kanaatindeyiz.

Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı 5/1976 sayılı Yasanın 136. maddesinin fıkralarının veya o maddenin tümünün Anayasanın 66. maddesi, "KARAR NUMARASI 3"ün 5. paragrafı veya Kurucu Meclisin İçtüzüğ-ünün 25. maddesine uygun olarak oylanıp kabul edilmiştir.

SONUÇ:
1. 5/1976 sayılı 1976 Seçim ve Halkoylaması Yasasının 136. maddesinin (4) ve (6). fıkraları veya o maddenin tümü Anayasanın Başlangıç kısmına veya Anayasanın 1, 4, 5, 6, 7 ve 54. maddeleri-ne aykırı olmadığından;

2. 5/1976 sayılı Seçim ve Halkoylaması Yasasının 136. maddesinin herhangi bir fıkrası veya tümü onaylanırken Anayasanın 66. maddesine, 18 Şubat 1975 tarihli "KARAR NUMARASI 3"ün 5. paragrafına veya Kurucu Meclis İçtüzüğünün 25. ma-ddesine aykırı olarak oylanmadığından, davanın reddine, oybirliği ile;

18 Mayıs 1976 gününde karar verildi.


M. Necati Münir Ertekün, Ülfet Emin,
Başkan. Yargıç.

Ahmed İzzet, Şakir Sıdkı İlkay, Salih S. Dayıoğlu,
-Yargıç. Yargıç. Yargıç.


-


13



-


Full & Egal Universal Law Academy