Anayasa Mahkemesi Numara 10/1983 Dava No 1/1984 Karar Tarihi 26.01.1984
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 10/1983 Dava No 1/1984 Karar Tarihi 26.01.1984
Numara: 10/1983
Dava No: 1/1984
Taraflar: Ekrem Hulus vd ile Başsavcılık
Konu: 27/1982 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 41/1977 sayılı İskân Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendinde yer alan “Bu gibi hallerde mahkemeye başvurma süresi 31 Temmuz 1982 tarihinden itibaren iki aydır” kuralının Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 26.01.1984

-D.1/84 Anayasa Mahkemesi 10/83
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 114(1) maddesi tahtında.-

Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından Genel İstida No.225/82'de (Müstedi: 1. Ekrem Hulus, Girne, 2. Necat Mehmet Ali Kozanköy ile Müstedaaleyh: KTFD İçişleri ve İskân Bakanlığı vasıtasıyle KTFD Başsavcılığı ve/veya Bakanlar Kurulunu temsilen KTFD Başsavcılığ-ı arasında) 16 Mayıs 1983 tarihinde sunulan konu.


Müstediler namına: Kemal Aktay
Müstedaaleyh namına: Altan Erdağ.


-------------

K A R A R
KONU:
27/1982 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 41/1977 sayılı İskân Topraklandır-ma ve Eşdeğer Mal Yasasının 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendinde yer alan "Bu gibi hallerde mahkemeye başvurma süresi 31 Temmuz 1982 tarihinden itibaren iki aydır" kuralının Anayasanın 7, 31, 125 ve 127. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:-
Müstediler, Lefkoşa Kaza Mahkemesi nezdinde dosyaladıkları bir genel istida ile, 3.11.1968 tarihli bir satış sözleşmesi tahtında Güneydeki iki Rumdan Tera'da Beyyokambos mevkiinde 80 dönümlük bir tarla ile içindeki ağaçlardan oluşan taşınmaz malı KL2000.--'na satın aldıklarını ve devir tarihinde ödenecek KL600.- dışında satış bedelinin ödendiğini, satış sözleşmesini Tapu ve Kadastro Dairesine ve İskân Dairesine, 41/1977 sayılı Yasanın tanıdığı haklardan istifade etmek gayesi ile, ibraz ettiklerini iddia ed-erek sözü edilen satış sözleşmesi uyarınca mezkûr taşınmaz malı satın aldıklarını beyan eden bir mahkeme emri talep ettiler. Müstedaaleyh, dosyaladığı itirazname ile, diğer şeyler arasında, tadil edilmiş şekli ile İskân Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasas-ının 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendine göre bir alım satım akdinde satıcı Rum ise hak sahibi bu alım satımı mahkeme kararı ile kanıtlamakla, ilgili alım satım akdini KTFD'ye temlik etmekle ve ödenmeyen satış bedelini hazineye ödemekle yükümlü old-uğunu ve mahkemeye başvurma hakkını 31.7.1982 tarihinden itibaren iki ay süre içinde kullanması gerektiğini, halbuki müstedinin bu süre zarfında mahkemeye müracaat etmiş olmadığını iddia etti.

Müstedinin istidası duruşma için Lefkoşa Kaza Mahkemesi huzur-una gittiğinde müstedi konu Yasanın 56. maddesinin (5). fıkrasında yer alan "Bu gibi hallerde mahkemeye başvurma süresi 31 Temmuz 1982 tarihinden itibaren iki aydır" kuralının Anayasanın 7, 31, 125 ve 127. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü. Lefkoşa -Kaza Mahkemesi de ileri sürülen hususun taraflar arasındaki ihtilâfı karara bağlamakta etkisi olabileceği kanaatına vardı ve konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına dek istidanın duruş-masını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
1. Müstedinin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasanın 125. maddesi ulusal direniş uğruna göç eden veya doğrudan doğruya veya dolayısıyle zarara uğrayan yurttaşların korunmasını öngörür, 127. maddesi ise -yurttaşların Devlet sınırları dışında kalan malları için eşdeğer mal veya tazminat alma hakkını saklı tutar ve yasa ile düzenlenmesini öngörür. Anayasanın 31. maddesi de yurttaşların mülkiyet hakkını korur. Rumlardan alınan mal için müracaat hakkı verili-rken bu hakkın süre ile sınırlanması, sınırlanma hakkın özüne dokunduğu cihetle, Anayasanın yukarıda sözü edilen maddelerinin lâfzına ve ruhuna aykırıdır. Sınırlama hakkın özüne dokunur çünkü tesbit edilen süre zarfında müracaat yapılmadığında kişinin hak-kı düşmüş olur. Alternatif olarak, tesbit edilen süre az olduğu için hakkın özüne dokunur.

Müstedi, havalenin duruşmasında, Anayasanın 7. maddesine aykırılık iddiasında bulunmak istemediğini belirtti.

2. Müstedaaleyhin iddiasının gerekçesi özetle şö-yledir:
Müstedinin iddialarının aksine 27/82 sayılı Yasa ile esas Yasaya getirilen değişikliğin esas amacı Anayasanın 125 ve 127. maddelerinin gereklerinin yerine getirilmesidir. İskân Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının bir an önce uygulanması ve il-ânihaye sürüncemede bırakılmaması için konu müracaatlar bakımından, diğer yasalarda olduğu gibi, bir süre saptanmıştır. Saptanan süre, tüm anval muvacehesinde, gayri makul veya kısa değildir. Anayasaya herhangi bir aykırılık mevcut değildir.

III. İLGİLİ- YASA METNİ:
27/82 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 41/77 sayılı Yasanın 56. maddesinin (5). fıkrası aynen şöyledir:
"56.(5)Yukarıdaki (1). ve (3). fıkralar uyarınca kabul edilen başvurulara ait işlemlerin tamamlanabilmesi için esas -mal sahiplerinin:
Bu işlemlere ait belgelerin, başvuru sahibinin eşdeğer mal talebine dayanak gösterilmesine yazılı olarak muvafakat etmeleri;
Esas Yasa'nın 82. maddesi uyarınca Kıbrıs Türk Federe Devleti hazinesi leyhine verilecek feragatnameyi, başvuru- sahibi ile birlikte imzalamaları,
gerekir.
Ancak alım satım aktinde satıcı Rum ise hak sahibi bu alım satımı Mahkeme kararı ile kanıtlamakla, ilgili alım satım aktini Kıbrıs Türk Federe Devleti'ne temlik etmekle ve ödenmemiş satış bedelini (eğer vars-a) hazineye ödemekle yükümlüdür.
Bu gibi hallerde mahkemeye başvurma süresi 31 Temmuz 1982 tarihinden itibaren iki aydır."
IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
"Madde 31.
Her Türk yurttaşı, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı am-acıyle ve yasa ile sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılmasına, kamu güvenliği, genel sağlık, genel ahlâk, kent ve ülke plânlaması veya herhangi bir malvarlığının kamu yararı için geliştirilmesi ve faydalı kılınması veya başkalarının haklarının korunm-ası için kesin olarak gerekli kısıntı veya sınırlamalar yasa ile konabilir.
Malvarlığının ekonomik değerini fiilen azaltan kısıntı ve sınırlandırmalar için derhal tam bir tazminat ödenir; anlaşmazlık halinde tazminatı hukuk mahkemesi saptar.
Devletin yera-ltı suları, madenler, eski eserler ve yasa ile sahipsiz taşınmaz mal olarak nitelendirilen taşınmaz mallar üzerindeki hakkı saklıdır."


"Madde 125.
Bu Anayasanın 36. maddedeki kurallarına bıkılmaksızın, Türk Toplumunun Ulusal Direnişi uğruna veya diren-iş sırasında göç eden veya doğrudan doğruya veya dolayısıyle zarara uğrayan yurttaşları koruma amacıyla gerekli sosyal, ekonomik, malı ve diğer tedbirler yasa ile düzenlenir."


"Madde 127.
Türk yurttaşların, Devlet sınırları dışında Kıbrıs'ta kalan taşın-maz malları için Devletten, eşdeğerde taşınmaz mal veya tazminat isteme hakları saklıdır; bu hak yasa ile düzenlenir."


V. İNCELEME:
Sorulan soru ile ilgili yasa metinleri, Anayasa kuralları ve tarafların öne sürdüğü iddia ve gerekçeler incelendi ve -gereği görüşülüp düşünüldü.

Anayasanın 31. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet ve miras hakkıdır. İlgili mevzuatın belli bir hak veya özgürlüğe kısıntı getirmiş sayılabilmesi için böyle bir hak ve özgürlüğün kullanılmasına direkt veya yakından mü-dahale etmiş olması gerekir. Havale konusu kuralın ise 31. maddenin güvence altına aldığı mülkiyet veya miras hakkına direkt veya yakından müdahale ettiği gösterilmiş veya kanıtlanmış değildir.

Anayasanın 125. maddesi Türk Toplumunun Ulusal Direnişi uğr-una veya direniş sırasında zarara uğrayan yurttaşların korunması amacı ile gerekli sosyal, ekonomik, mali ve diğer tedbirlerin yasa ile düzenlenmesini öngörür. 127. maddesi de Türk yurttaşlarının Devlet sınırları dışında Kıbrıs'ta kalan taşınmaz malları i-çin Devletten, eşdeğerde taşınmaz mal veya tazminat isteme hakkını saklı tutar ve bu hakkın yasa ile düzenlenmesini öngörür. Tadil edilmiş şekli ile 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının Anayasanın bu iki maddesinin amaçlarına hizmet- için yapılmış olduğu gözükmektedir. Yasanın 56. maddesinin (3). fıkrası altında terkedilen taşınmaz mallarla ilişkili olarak 20 Temmuz 1974'ten önce yapılan alım satım akitleri ve benzeri tasarruflar, fıkrada belirtilen sürede başvurulması halinde, eşdeğ-er mal taleplerine dayanak olarak kabul edilir. Aynı Yasanın (5). fıkrası ise, alım satım aktinde satıcının Rum olması halinde, hak sahibinin bunu mahkemede kanıtlanmasını ve mahkemeye müracaatın da 31 Temmuz 1982'den itibaren 2 ay içinde yapılmasını öngö-rür. Mahkemeye müracaat hakkının süre ile sınırlanmasının ve alternatif olarak da tesbit edilen sürenin az olması nedeni ile yapılan sınırlamanın Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Söylenenlerden anlaşılacağı gibi aslında Anayasaya aykırı olduğu -ileri sürülen hak arama özğürlüğünün süre veya az bir süre ile kısıtlanmış olmasıdır. Bu böyle olduğuna göre de Anayasanın 27. maddesine bir aykırılığın mevcut olup olmadığı söz konusudur. Havalede ilgili yasa kuralının Anayasanın 27. maddesine aykırı ol-up olmadığı sorulmamıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi, ilgililerin iddia ve gerekçeleri ile bağlı olmadığına göre, hal ve koşulların uygun olması halinde konu bir yasa kuralının Anayasanın başka bir maddesine de aykırı olup olmadığını inceleyebilir. Bu hava-lede sözü edilen yasa kurallarının Anayasanın 27. maddesine aykırı olup olmadığının incelenmesi, kanımızca, doğru ve uygundur.

Anayasamız dahi bazı konularda hakkında ilgili mahkemelere müracaat etme süresini sınırlamıştır, örneğin Anayasanın 118. madd-esi Yüksek İdare Mahkemesine başvuruların 75 gün içinde yapılmasını öngörmektedir. İlgili Yasanın 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendi tahtında mahkemeye başvurmanın süre ile tahdit edilmesi, kanımızca, Anayasanın 27. maddesine veya Anayasanın başka -bir maddesine aykırı değildir. Bu gibi meseleler ilelebet boşlukta tutulamaz.

Şimdi de konulan sürenin az olması nedeni ile bir aykırılığın mevcut olup olmadığının incelenmesi gerekir. Konulan sürenin, hakkın özüne dokunmaması için, makul olması gereki-r. Bu hususta saptanacak bir sürenin makul olup olmadığını en iyi bilecek durumda kuşkusuz yasama organıdır. Bu böyle olmakla beraber yasama organınca tesbit edilen bir sürenin hiçbir ahvalde gayri makul olmayacağı söylenemez. Bir hak ve özgürlüğün amac-ına aykırı biçimde kullanılmasını son derece zorlaştıran veya onu kullanılamaz duruma düşüren sınırlamalar o hak ve özgürlüğün özüne dokunmuş olur. Her konunun kendine özgü hal ve koşullar içinde değerlendirilmesi gerekir. Bu meselede yasa koyucu mahkeme-ye müracaat için makul süreyi 31.7.1982'den itibaren 2 ay olarak saptamıştır. Ne var ki konu kuralı vazeden 27/82 sayılı Değişiklik Yasasının Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe girmesi 10.8.1982'de yer almış ve böylelikle yasa koycunun öngördüğü süre de -bu şekilde 10 gün azaltılmıştır. Esas süre sadece 2 ay olduğuna göre bunun, yasa koyucunun niyet ve isteği dışında yapılan, azaltılma oranı küçümsenmeyecek bir derecededir. Bu durumda fiilen tesbit edilen sürenin makul olmadığına ve bu nedenle hakkın özü-ne dokunduğu cihetle Anayasanın 27. maddesine aykırı olduğuna karar verilmesi gerekir. Bu böyle olduğuna göre de azaltılmamış şekli ile saptanan ve ilk nazarda az görünen esas 2 aylık sürenin makul olup olmadığının incelenmesi gerekmemektedir. Kuşkusuz s-öz konusu kural Anayasanın 27. maddesine aykırı olduğu oranda Anayasanın 125 ve 127. maddelerine de, bu maddelerin amaç ve ruhuna ters düştüğü cihetle, aykırıdır.

Yapılan havalede havale konusu kuralın Anayasanın 7. maddesine de aykırı olup olmadığı soru-lmuş ise de müstedi, havalenin duruşmasında, böyle bir iddiayı ileri sürmekten vazgeçmiştir. İddia ileri sürülüp kanıtlanmadığına göre Yasanın söz konusu kuralının Anayasanın 7. maddesine aykırı olduğu, bu meselede, söylenemez.

SONUÇ:
Sonuç olarak 27/19-82 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendinde yer alan "Bu gibi hallerde mahkemeye başvurma süresi 31 Temmuz 1982 tarihinden itibaren 2 aydır" kuralının- Anayasanın 27, 125 ve 127. maddelerine aykırı olduğuna, oybirliği ile, karar verilir.




(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
BaşkanYargıç



(N. Ergin Salâhi)(Niyazi F. Korkut)(Aziz Altay)
YargıçYargıç Yargıç


2-6 Ocak 1984.



-


4



-


Full & Egal Universal Law Academy