Anayasa Mahkemesi Numara 10/1977 Dava No / Karar Tarihi 24.05.1978
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 10/1977 Dava No / Karar Tarihi 24.05.1978
Numara: 10/1977
Dava No: /
Taraflar: Lefkoşa Emniyet Müdürlüğü ile Ahmet Okan vd
Konu: Fasıl 50, Reklâmların Teşhiri Yasasının 4 ve 14. maddelerinin Anayasaya aykırılığı hususu
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 24.05.1978

- ANAYASA MAHKEMESİ 10/77
(Ceza Dava No: 2526/77; Lefkoşa)
ANAYASA MAHKEMESİ OLARAK OTURUM YAPAN
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: Ülfet Emin (Başkan), Ahmed İzzet, Şakir Sıdkı İlkay, Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi.
Anaya-sa'nın 114. maddesi hakkında.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından 2526/77 sayılı (Lefkoşa Emniyet Müdürlüğü ile Ahmet Okan ve diğerleri arasındaki) ceza davasında sunulan konu..

Sanıklar namına Hüseyin Celâl ve Naci Talât.
Başsavcılık namına Akın A. Sait.

-----------
K A R A R
KONU:
Lefkoşa Kaza Mahkemesinde bakılmakta olan 2526/77 sayılı ceza davasında sanık Fasıl 50, Reklâmların Teşhiri Yasası'nın ve aynı Yasa'nın 4 ve 14. maddelerinin Anayasa'nın 6 ve 16. maddelerine aykırı olduğunu iddia etmiş, Mahkeme- de karara bağlanmak üzere konuyu Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sunmuştur.

I. OLAY:
Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 2526/77 sayılı ceza davasındaki sanığın, Lefkoşa'da Belediye Korporasyonu bölgesi dahilinde Belediye Meclisinin tesbit ettiği yerl-erden başka yerlere yani Girne Caddesinde bulunan Saray Eczanesi duvarı üzerine bir adet "1 Mayıs Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu" yazılı afiş yapıştırmak suçundan yargılanması sırasında, Fasıl 50, Reklâmların Teşhiri Yasası'nın tümünün ve Fasıl 50, -Reklâmların Teşhiri Yasası'nın 4 ve 14. maddelerinin Anayasa'nın 6 ve 16. maddelerine aykırılığını ileri sürmesi ve Mahkemece de ileri sürülen iddianın davanın karara bağlanmasında etkisi olabileceği kanısına varılması üzerine Mahkeme, konuyu karara bağlam-ak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, Anayasa'nın 114. maddesi uyarınca sunmuştur.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Sanığın iddiasının gerekçesi şöyledir:
Anayasa'nın 16. maddesine göre herkes, düşünce ve kanaat özgürüğüne sahiptir; düşünce ve kan-aatlarını söz, yazı, resim veya başka yollarla, tek başına veya toplu olarak açıklayabilir ve yayımlayabilir. Fasıl 50, Reklâmların Teşhiri Yasası'nın 4(b) maddesi hiçbir kişinin Yasa'nın 5. maddesi uyarınca hazırlanan afiş tahtaları dışında başka bir yer-e reklâm teşhir etmemesini öngörmektedir. Yasa'nın 5. maddesi de Belediye hudutları dahilinde Belediye Meclisinin, Encümen hudutları dahilinde de Encümenin reklâm teşhir edilmesi amacı ile afiş tahtası koymasına veya başkasının belli yerlere afiş tahtası -koymasına yetkili kılınmasına yetki vermektedir. Yasa'nın 14 maddesi Yasa'nın 4. maddesine aykırı bir şekilde reklâm teşhir eden herhangi bir kişinin suç işlediğini ve mahkûmiyet halinde 25 KL.yi geçmemek şartı ile para cezasına çarptırılacağını öngörmekt-edir. Yasa'nın 4. maddesinin hükümleri kişinin düşünce ve kanaatlarını yazı, resim ile açıklamasını ve yayımlama hakkını tamamen ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle Anayasa'nın 16. maddesi uyarınca kişiye verilen hakkın özüne de dokunulmaktadır. Bu durum-da Yasa'nın bu maddeleri Anayasa'nın 6. maddesine de aykırıdır.

İddia Makamının iddiasının gerekçesi şöyledir:
İddia Makamı Emniyet Müdürü namına bulunan Savcılık sanığın ileri sürdüğü Anayasa'ya aykırılık iddiasının kabule şayan olmadığını, çünkü Anaya-sa'nın 16. maddesi uyarınca kişiye verilen açıklama ve yayımlama hakkı mutlak ve sınırsız olmayıp Anayasa'nın 16. maddesinin (3). fıkrası uyarınca bu gibi hakların kullanılması ulusal güvenlik, anayasal düzen, kamu güvenliği, kamu düzeni, genel sağlık, gen-el ahlâk yararı için veya başkalarının şöhret veya haklarının korunması için gerekli ve Yasa'nın koyduğu yöntemlere, koşullara, sınırlamalara veya cezalara bağlı tutulabilir. Yasa'nın 4. maddesi uyarınca belediye hudutları dahilinde kişilerin sadece beled-iyenin koyduğu afiş tahtalarına veya belediyenin başkaları tarafından konulmasına yetkili kıldığı afiş tahtalarına reklâm ve afiş konmasının öngörülmesi, kişiye verilen düşünce ve kanaatlarını yazı ve resimle açıklama ve yayımlama hakkının özüne dokunmamak-tadır. Bu nedenle Yasa'nın ilgili maddeleri Anayasa'nın 6 ve 16. maddelerine veya başka herhangi bir maddesine aykırı değildir.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
Fasıl 50, Reklâmların Teşhiri Yasası'nın 4, 5 ve 14. maddeleri aynen şöyledir:
-"4. No person shall-
(a)erect, or cause to be erected, or authorize the erection of any hoarding except in accordance with the provisions of section 5 or section 6; or
(b)display or cause to be displayed any advertisements to which this law app-lies except (i) upon a hoarding lawfully erected in accordance with the provisions of section 5 or (ii) in accordance with the provisions of section 6.

5. (1)Within the area of a municipal corporation the Council may erect, or cause to be erected, or au-thorize the erection in specified places of, hoardings on which advertisements may be displayed.
(2)In relation to any hoarding erected or caused to be erected or of which the erection is authorized under subsection (1) the Council shall have power to spe-cify the period during which such hoarding shall remain erected or any advertisement shall be displaced thereon and, without prejudice to any powers conferred upon the Council by this Law or any bye-laws made there under, to impose conditions as regards th-e proper maintenance of such hoarding or advertisements.
(3)Within an improvement Area the Improvement Board may erect, or cause to be erected, hoardings on which advertisements may be displayed.
(4)In relation- is any hoarding erected or caused to be erected under subsection (3) the Improvement Board shall have power to specify the period during which such hoarding shall remain erected or any advertisement shell be displayed thereon, and, without prejudice to an-y powers conferred upon the Improvement Board by this Law or any bye-laws made there under, to impose conditions as regards the proper maintenance of such hoardings or advertisements.

14.(1) Any person who erects or causes to be erected or authorizes the- erection of any hoarding or who displays or causes to be displayed any advertisement in contravention of the provisions of this Law shall be guilty of an offence and shall be liable on conviction to a fine not exceeding twenty-five pounds, and to a furthe-r fine not exceeding five pounds for every day during which the contravention is continued after his conviction thereof and in the event of any person persistently contravening the provisions of this Law, the Court may, at the request of a Council or a Com-missioner or an Improvement Board, as the case may be authorize the forfeiture and confiscation of the offending advertisement or hoarding:
(2) All fines recovered under this Law or any bye-laws made there under for offences committed within the area -of a municipal corporation shall be paid to the town fund of the municipal corporation concerned."


-IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 6.
Temel hak ve özgürlükler, özüne dokunmadan, kamu yararı, kamu düzeni, genel ahlâk, sosyal adalet, ulusal güvenlik, genel sağlık ve kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak gibi nedenlerle ancak yasalarla kısıtl-anabilir.

Madde 16.
(1)Herkes, düşünce ve kanaat özgürlüğüne sahiptir; düşünce ve kanaatlarını söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklayabilir ve yayabilir.
Kimse, düşünce ve kanaatlarını açıklamaya zorlanamaz.
(2)Bu -hak, herhangi bir resmî makamın müdahalesi ve Devlet sınırları sözkonusu olmaksızın kanaatını anlatma ve haber ve fikir alma ve verme özgürlüklerini kapsar.
(3)Bu maddedeki hakların kullanılması, yalnız ulusal güvenlik, Anayasal düzen, kamu güvenliği, kam-u düzeni, genel sağlık, genel ahlâk yararı için veya başkalarının şöhret veya haklarının korunması veya bir sırrın açıklanmasının önlenmesi veya yargının otorite veya tarafsızlığının sürdürülmesi için gerekli ve yasanın koyduğu yöntemlere, koşullara, sınır-lamalara veya cezalara bağlı tutulabilir."


V. İNCELEME:
Tarafların duruşma sırasında ileri sürdüğü iddia ve görüşler, Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülen hükümler, Anayasa'ya aykırılık iddiasına dayanıklık eden Anayasa kuralları ve bunlarla ilgili ge-rekçeler incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

Anayasa'nın 114. maddesine göre herhangi bir mahkeme işlemindeki bir taraf bu işlemin herhangi bir safhasında bu işlemdeki uyuşmazlık konularından herhangi birinin karara bağlanmasında etkisi olabi-len herhangi bir yasanın veya kararın veya sözkonusu yasa veya kararın herhangi bir kuralının Anayasa'ya aykırılığını ileri sürebilir ve bunun üzerine mahkeme bu konuyu kararını vermek üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sunar ve bu konu hakk-ında mahkemece bir karar verilinceye kadar sözkonusu işlemi durdutur. Bu madde uyarınca herhangi bir konunun Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sunulması için mahkemenin Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülen yasanın veya yasanın herhangi bir maddes-inin uyuşmazlık konularından herhangi birinin karara bağlanmasında etkisi olabileceğine kanaat getirmesi gerekir. Yüksek Mahkeme de, Anayasa Mahkemesi olarak, ancak işlemdeki uyuşmazlık konularından herhangi birinin karara bağlanmasında etkisi olabilecek -yasa veya belli yasa maddeleri hakkında karar verebilir. Önümüzde bulunan konuda Lefkoşa Kaza Mahkemesi tüm Yasanın Anayasa'ya aykırı olup olmadığı hususunu Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sunmuştur. Yasanın tüm maddeleri sanığın aleyhine get-irilen davada uyuşmazlık konusu değildir. Bu nedenle Lefkoşa Kaza Mahkemesinin tüm Yasanın Anayasaya aykırı olup olmadığı hususunda konuyu Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sunmaması gerekirdi. Kaza Mahkemesinin sadece uyuşmazlık konusunda etki-si olabilecek Yasanın ilgili maddelerinin Anayasa'ya aykırı olup olmadığı hususunu sunması gerekirdi. Konunun Anayasa Mahkemesinde duruşması esnasında tüm Yasanın uyuşmazlık konusunun karara bağlanmasında etkili olamayacağı sanığın avukatına bildirilmiş v-e sanığın avukatı da bunun üzerine Fasıl 50, Reklâmların Teşhiri Yasası'nın 4, 5, 6 ve 14. maddelerinin uyuşmazlık konusunun karara bağlanmasında etkili olabileceğini belirtmiş ve sadece bu maddelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etmiştir.

Yasanın 6.- maddesi sadece iş yerlerine konan ve bu gibi iş yerlerinde yapılan ticareti ilgilendiren reklâmlar içindir. Sanığın aleyhine getirilen ceza davasında konu olan afişler ticareti ilgilendiren iş yerine konan afişler olmadığı cihetle ceza davasının karara b-ağlanmasında 6. maddenin herhangi bir etkisi olamaz. Yasanın 14. maddesi de Yasanın herhangi bir maddesine aykırı hareket edenlerin bir suç işlediğini öngörmektedir. Davada sanığın Yasanın 4. ve 5. maddelerine aykırı hareket ettiği iddia edilmektedir. Ş-ayet Yasanın 4 ve 5. maddeleri Anayasa'ya aykırı olduğu bulunursa sanık Yasanın 14. maddesi uyarınca herhangi bir suç işlemiş sayılmayacaktır. Bu nedenle de Yasanın 14. maddesi uyuşmazlık konusunun karara bağlanmasında etkili olamaz.

Uyuşmazlık konusunu-n karara bağlanmasında sadece Yasanın 4 ve 5. maddeleri etkili olabilir. Bu nedenle Anayasa'nın 114. maddesi uyarınca Yüksek Mahkeme, Anayasa Mahkemesi olarak, sadece bu maddelerin Anayasa'ya aykırı olup olmadığı konusunu inceleyebilir.

Bundan böyle alt- kademedeki mahkemelerin Anayasa'nın 114. maddesi uyarınca herhangi bir konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sunacaklarında sadece uyuşmazlık konusunun karara bağlanmasında etkili olabilecek yasanın ilgili maddelerinin A-nayasa'ya aykırı olup olmadığı hususunu sunmaları gerekir.

Anayasamız düşünce ve kanaat özgürlüğüne ilişkin genel kuralı Anayasa'nın 16. maddesinde belirtmekle beraber bu gibi düşünce ve kanaatların açıklama ve yayımlama şekillerini de 16. maddeyi takip -eden maddelerde düzenlenmiştir. Anayasanın 18. maddesi bu gibi kanaat ve düşüncelerin basın vasıtası ile nasıl açıklanacağını ve yayımlanacağını saptamıştır. Kanaat ve düşüncelerin gazete ve dergi yolu ile açıklanması ve yayımlanması Anayasamızın 19. mad-desinde tesbit edilmiştir. Anayasa'nın 20. maddesi de düşünce ve kanaatların kitap ve broşür ile açıklanmasının ve yayımlanmasının nasıl yapılacağını göstermektedir. Bunlara ilâveten düşünce ve kanaat özgürlüklerinin açıklanmasının diğer bazı şekilleri A-nayasa'nın 24 ve 25. maddeleri ile saptanmıştır. Anayasa'nın 24. maddesi toplantı ve gösteri yürüyüşü, Anayasa'nın 25. maddesi de dernek kurma hakkı ile ilgilidir. Bu maddeler uyarınca belirlenen açıklama ve yayımlama hakları ve kısıtlamaları ilgili madd-elerde açıklıkla belirlenmiştir. Düşünce ve kanaatların açıklanması ve yayımlanması Anayasa'nın belirli maddelerinde öngörülenlerin dışında bir şekilde yapıldığı hallerde de Anayasa'nın 16. maddesinin (3). fıkrasında öngörülen sınırlamalara uygun olması g-erekir. Anayasa'nın 16. maddesinin (3). fıkrası düşünce ve kanaat haklarının kullanılmasının diğer şeyler meyanında, anayasal düzen, kamu güvenliği, kamu düzeni, başkalarının haklarının korunması için gerekli ve Yasanın koyduğu yöntemlere, koşullara, sını-rlamalara veya cezalara bağlı tutulabildiğini öngörmektedir. Yasanın 4. maddesi belediye hudutları dahilinde afiş de dahil herhangi bir reklâmın sadece belediye meclisinin şehrin belli yerlerine koyduğu veya başkalarının koymasını yetkili kıldığı afiş tah-talarında teşhir edilmesini öngörmektedir. Bunun dışında konan herhangi bir reklâm ve afişin bir suç olduğunu da Yasanın 14. maddesi öngörmektedir. Hiç şüphe yoktur ki Yasanın 4. maddesi düşünce ve kanaatların açıklanmasını ve yayımlanmasını bir dereceye- kadar sınırlamaktadır. Acaba bu sınırlama düşünce ve kanaat özgürlüğünün özüne dokunmakta mıdır? Yasanın 4. maddesi düşünce ve kanaatların açıklanmasını veya yayımlanmasını yasaklamamaktadır ancak bu gibi açıklama ve yayımlamanın belirli afiş tahtaları -üzerinde yapılmasını öngörmektedir. Bir an için Yasanın 4. maddesinin yürürlükte olmadığı addolunsa ve herkesin düşünce ve kanaatlarını açıklamak ve yayımlamak amacı ile şehrin bütün sokaklarından olan ev ve dükkânların duvarları üzerine veya başka yerler-e reklâm ve afiş yapıştırdığı veya koyduğu göz önüne getirilse, şehrin ne manzara göstereceği, dükkân sahiplerinin mülkiyetlerine tecavüz edileceğinden ev ve dükkân sahiplerinin bunları kaldırmak için girişecekleri eylemlerden dolayı toplum yaşantısının hu-zuru, kamu güvenliği ve kamu düzeninin bozulacağı, göz önünde tutulursa Yasanın 4. maddesinin öngördüğü kısıtlamaların ne kadar gerekli olduğu ortaya çıkar. Yasanın 4. maddesindeki hükümlerin kamu güvenliği, kamu düzeni yararı ve başkalarının haklarının k-orunması için gerekli olduğuna kuşku yoktur. Kaldı ki daha önce belirttiğimiz gibi Yasanın 4. maddesi tahtında konulan sınırlama kişinin düşünce ve kanaatını açıklama ve yayımlama hakkının özüne dokunmamaktadır. Yasanın ilgili maddesi uyarınca hareket ed-ildiğinde kişi, düşünce ve kanaatını afiş veya başka herhangi bir yazıyı afiş tahtalarına asmakla açıklayabilir veya yayımlayabilir. Anayasa'nın 16. maddesinin (1). fıkrası uyarınca kişiye verilen düşünce ve kanaat özgürlüğü mutlak ve sınırsız değildir. -Bu hak, hiç bir sorumluluk duygusu ile bağlı olmaksızın kullanılamaz. Düşünce ve kanaat özgürlüğü hususunda Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin 8.4.1963'de verilmiş bir kararı vardır. Bu kararın bir kısmını iktibas etmekte yarar görüyoruz. Türkiye -Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Esas sayı 1963/16 Karar sayısı 1963/38, A.K.D. Sayı 1, sayfa 199'da şunları söyledi:
"Düşünce ve kanaat hürriyeti insanların en tabii haklarındandır. Herkes istediği gibi düşünmekte, istediği fikre inanmakta serbesttir. Kiş-inin iç alemi kanunun her çeşit müdahalesinin dışındadır. Ancak kişinin iç aleminde kaldığı sürece mutlak ve sınırsız olan düşünce ve kanaat hürriyeti toplum hayatını ilgilendirdiği andan itibaren hukukun ve kanunun sahasına girer ve toplumsal yaşayışın g-erektirdiği bazı kayıtlamalara bağlanabilir. İnsanların toplum halinde yaşayabilmeleri ancak toplum hayatının bazı esaslara ve kurallara bağlanması ile yani düzenlenmesi ile mümkündür! Bu zaruret insanın iç hayatı bakımından mutlak ve sınırsız olan düşün-ce ve kanaat hürriyetinin, söz, yazı, resim ve saire gibi çeşitli vasıtalarla açığa vurulurken toplumsal yaşayışın sürekliliği (Devam ve bekası) sağlanmak için belli esaslara ve kurallara bağlanmak suretiyle kayıtlanmasını zorunlu kılar. Zira toplum hayat-ına zarar veren düşünce ve kanaatlerin açığa vurulması toplumu huzursuzluğa sevk ederek toplumsal yaşayışın ve Devletin güvenliğini sarsar. Bu bakımdan diğer hak ve hürriyetler gibi düşünce ve kanaat hürriyeti de her türlü sorumsuz davranışlara cevaz vere-n mutlak ve sınırsız bir hürriyet olarak telâkki ve kabul edilemez. Bu hürriyeti toplumsal yaşayışın ve demokratik nizamın icaplarıyle bağdaştırmak ve toplumsal yaşayışa düşünce ve kanaat hürriyetini denge halinde tutmak gereklidir."


SONUÇ:
Sonuç olara-k Fasıl 50, Reklâmların Teşhiri Yasası'nın 4. ve 5. maddelerinin Anayasa'nın 6. ve 16. maddelerine veya Anayasa'nın başka herhangi bir maddesine aykırı olmadığına oybirliği ile karar verilir.



(Ülfet Emin)(Ahmed İzzet)
Başkan Y-argıç




(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu) (N.Ergin Salâhi)
Yargıç YargıçYargıç


24 Mayıs 1978.
-


9



-


Full & Egal Universal Law Academy