Adana Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi 2021/1988 Esas 2022/372 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2021/1988
Karar No: 2022/372
Karar Tarihi: 10.03.2022



İSTEMİN KONUSU: Hatay 1. Vergi Mahkemesi'nin 01/03/2021 tarih ve E:2020/86, K:2021/457 sayılı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair kararının redde ilişkin kısmının davacı şirket, kabule ilişkin kısmının ise davalı idare tarafından karşılıklı istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2014 yılı yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesi ve N... Anonim Şirketi'nden belgesiz alınan malların yine belgesiz/kayıt dışı satılması nedeniyle söz konusu satışlara isabet eden katma değer vergisinin beyan dışı bırakıldığından bahisle dönem beyanlarına eklenerek 2014/Şubat ilâ Aralık dönemleri için re'sen salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353'üncü maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmektedir.
 
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu cezalı tarhiyatların, davacı şirketin kayıt dışı satışlardan kaynaklanan ve beyan dışı bırakılan katma değer vergisine isabet eden kısmına ilişkin olan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin matrahı yönünden bağlı olduğu ve davacı şirket tarafından N... Anonim Şirketi'nden belgesiz alınan malların yine belgesiz/kayıt dışı satılması nedeniyle kayıt dışı hasılat elde ettiğinin tespit edildiğinden bahisle, davacı şirket adına 2014 yılı için re'sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin iptali istemiyle açılan davada; Mahkemesinin 01.03.2021 tarih ve E:2020/87, K:2021/456 sayılı kararı ile, "...Bu durumda, davacı şirketin N... Anonim Şirketi'nden belgesiz olarak aldığı emtiaları, yine belgesiz bir şekilde kayıt dışı sattığı ve dolayısıyla kayıt dışı hasılat elde ettiği sonucuna varıldığından, söz konusu kayıt dışı hasılatın tespitine ilişkin olarak davacı şirket yetkilisinin beyanı dikkate alınarak %5 karlılık oranında hesaplanan matrahta da herhangi bir yanlışlık bulunmadığından, anılan matrah üzerinden yeniden düzenlenen kurumlar vergisi beyan tablosuna istinaden davacı şirket adına 2014/Ocak ilâ Aralık dönemi için yapılan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık görülmediği" gerekçesiyle vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı yönünden davanın reddine karar verildiği, bu durumda, davacı şirket tarafından beyan dışı bırakıldığı açık olan katma değer vergisine ilişkin olarak, davacı şirket adına yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu cezalı tarhiyatların, davacı şirketin yasal defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmemesi sebebiyle tamamı reddedilen ilgili dönem katma değer vergisi indirimlerine isabet eden kısımlarına ilişkin olarak; davacı şirketin 27.01.2004 tarihinden 2014 yılına kadar (bu yıl da dahil) olan defter ve belgelerinin, iş yeri adresinde 15.04.2015 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde tamamen zayi olduğuna dair Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.10.2015 tarih ve 2015/262 Esas, 2015/883 Karar sayılı davacıya zayi belgesi verilmesi yönünde kararın bulunduğu görülmüş olup, bu kapsamda davacının mücbir sebebin varlığı nedeniyle 2014 yılı defter ve belgelerini vergi incelemesine ibraz edemediği, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.12.2018 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararı uyarınca, davacı şirket tarafından ilgili dönem defter ve belgelerin mücbir sebep dolayısıyla ibraz edilmemesi re'sen tarh nedeni olmakla birlikte, mücbir sebebin varlığı açık olan olayda, davacının indirim konusu yapılan vergileri, alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını ispatlama yükümlülüğünün bulunmadığı, davacı tarafından indirim konusu yapılan vergilerin gerçekten yüklenilip yüklenilmediğini ispatlama yükümlülüğünün davalı idare üzerinde olduğu, davalı idarece, Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda yer verilen zayi belgesi kararı ile ilgili defter ve belgelerin mücbir sebeple ibraz edilemediğini ispat eden davacı tarafından, ilgili dönemlerde indirim konusu yapılan vergilerin gerçekten yüklenilip yüklenilmediği hususunda herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, sırf davacı tarafından ilgili dönem defter ve belgelerin ibraz edilmediği gerekçesiyle ilgili dönem katma değer vergisi indirimlerinin tamamının reddedilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna istinaden işbu kısma ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının yapıldığı anlaşıldığından, davacı adına ilgili dönem katma değer vergisi indirimlerinin tamamı reddedilmek suretiyle yapılan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında ise hukuka uygunluk bulunmadığı, 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak; idari cezalar için de geçerli olan, fiilin tüm unsurları tamam olmadan faile ceza kesilemeyeceği yönündeki ceza hukuku ilkesi gereğince, ceza gerektiren her bir eylemin ve eylemle fail arasındaki bağlantının açıklıkla saptanması ve eylemin bütün unsurlarıyla ortaya konulması gerekli olduğu halde, dava konusu özel usulsüzlük cezasının kesilmesine dayanak alınan vergi inceleme raporunda yer alan davacı şirketin 2014 yılında belgesiz alış ve satış yaptığına yönelik tespitlerin, tarafların veya hizmeti veren veya hizmetten yararlananların hazır olduğu bir sırada yapılmadığı anlaşılmış olup, bu itibarla, olayda 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesinin uygulanmasını gerekli kılan koşulların oluşmadığı, cezayı gerektiren eylem ve eylemle fail arasındaki bağlantının açık bir şekilde saptanmayıp usulsüzlük eyleminin bütün unsurlarıyla ortaya konulmadığı, dolayısıyla kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF EDEN DAVACININ İDDİALARI: Fiili ve kaydı envanter yapılmadan belgesiz satış yapıldığı iddiası ile yapılan tarhiyatların yargı kararlarıyla kaldırıldığı, belgesiz alış ve satış olduğu gerekçesiyle tarhiyat önerilirken davacı şirketin nakit ve banka hareketlerinin incelemediği, karşıt inceleme yapılmadığı, Danıştay kararlarında, belgesiz satış yapılan kişilerin saptanıp, bunlara belge düzenlenip düzenlenmediği yönünde ifade ve tespitler arandığı ileri sürülerek Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmının istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
DAVALI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
 
İSTİNAF EDEN DAVALININ İDDİALARI: Yasal defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmesi gerektiğini belirten yazının davacı şirketin iş yerinde sigortalı olarak çalışana tebliğ edilmesine rağmen davacı şirket tarafından 2014 yılına ait defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmediği, davacı şirket tarafından ilgili yıl yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi sebebiyle katma değer vergisi indirimlerinin tamamının reddedilmesi suretiyle ve de kayıt dışı satışlara isabet eden katma değer vergisinin de beyan dışı bırakılmış olması sebebiyle davacı şirket adına 2014/Şubat ilâ Aralık dönemleri için bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının yapıldığı, ayrıca davacı şirketin belgesiz alış ve satış yaptığının tespit edildiği, söz konusu belgesiz alış ve satışlara ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353'üncü maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca alınmayan ve verilmeyen fatura tutarlarının %10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesildiği, davacı şirket adına düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek Mahkeme kararının davanın kabule ilişkin kısmının istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
DAVACI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Adana Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi'nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45'nci maddesi uyarınca dava dosyası incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İstinaf" başlıklı 45'nci maddesinin 1'inci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine başvurulabileceği; 2'nci fıkrasında, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu; 3'üncü fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkünse gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği; 4'üncü fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu halde bölge idare mahkemelerinin 46'ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu hükme bağlanmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, istinaf istemine konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu ve istinaf başvurularında ileri sürülen sebepler ile dosyada mevcut bilgi-belgeler kapsamında, ortada, kararın kaldırılmasını gerektiren nitelikte bir neden bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
 
1. Davacı şirket ve davalı idarenin, Hatay 1. Vergi Mahkemesi'nin 01/03/2021 tarih ve E:2020/86, K:2021/457 sayılı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair kararına yönelik karşılıklı istinaf istemlerinin REDDİNE,
 
2. Aşağıda dökümü yapılan 208,05-TL istinaf yargılama giderinin istinaf isteminde bulunan davacı şirket üzerinde, 61,75-TL istinaf yargılama giderinin ise istinaf isteminde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
 
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca hüküm altına alınan tutarın binde 4,55 oranında hesaplanacak nispi karar harcının davalı idarece davacı şirketten tahsiline,
 
4. Artan posta giderinin istemi halinde taraflara iadesine, istemde bulunulmaması halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333'üncü maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra Mahkemesince re'sen taraflara iadesine,
 
5. Kararın taraflara tebliğine,
 
6. Kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içerisinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere, 10.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy