Adana Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi 2017/1965 Esas 2020/508 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 1. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2017/1965
Karar No: 2020/508
Karar Tarihi: 16.12.2020



SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Adana Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi'nce d işin gereği görüşüldü:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3. maddesinde; dava dilekçelerinin; görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süreaşımı yönlerinden sırasıyla inceleneceği, 15./1-a maddesinde;14. maddenin 3/a bendine göre adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.
 
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişiler tarafından açılacak özel öğretim kurumlarına kurum açma izni verilmesi, kurumun nakli, devri, personel çalıştırılması, kurumlara yapılacak malî destek ve bu kurumların eğitim-öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarının; eğitim-öğretim, yönetim, denetim, gözetim ve personel çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir." Kurum açma izni başlıklı 3. maddesinde; “Bir kurumda öğretime başlayabilmek için kurum açma izni alınması zorunludur. İzin başvuruları ilgili millî eğitim müdürlüğüne yapılır. Valilikçe yapılan inceleme sonucunda açılması uygun görülen okullar dışındaki kurumlara kurum açma izni verilir. Valilikçe açılması uygun görülen okullara ilişkin başvurular ise kurum açma izni verilmek üzere Bakanlığa gönderilir. ........Kurum açma izni alınmadıkça, kuruma öğrenci kaydı yapılamaz........... (Ek fıkra: 2/12/2016-6764/61 md.) Bu Kanun kapsamındaki eğitim-öğretim faaliyetlerini yapan ancak bu Kanuna uygun olarak kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmeyen yerleri kuran veya işletenlere brüt asgari ücretin 20 katı idari para cezası uygulanır ve bu yerler valiliklerce kapatılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” denilerek davacının işlediği ileri sürülen kabahate dair idari müeyyideler düzenlenmiş, ancak bu idari müeyyidelere karşı kanun yoluna dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
 
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3/a maddesinde; "Bu Kanunun; a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde ... Uygulanır.", 16. Maddesinde; "Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımlar, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibarettir. İdari tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir. " , 27. Maddesinin 1. fıkrasında; "İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir. " düzenlemelerine yer verilmiştir.
 
Bu düzenlemelere göre, Kabahatler Kanunu'nun idari müeyyide kararlarına karşı kanun yoluna dair hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı, diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.
 
Dava dosyasının tetkikinden; 14/12/2016 tarihinde Hatay ili, İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Öğretim Kurumları Şubesince "kaçak eğitim yerleri denetimi" kapsamında Hatay ili, İskenderun ilçesi, ….Mahallesi, ……. …. adresinde bulunan ve "…… …." adı altında faaliyette bulunan işletmenin, kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı olmadan faaliyette bulunduğunun tespit edilerek tutanak altına alındığı ve davacının 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 3'üncü maddesi gereğince brüt asgari ücretin 20 katı tutarında idari para cezası verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
 
İhtilafta; öngörülen idari para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari müeyyide türlerinden biri olduğu, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari müeyyide kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı ve görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, dava konusu idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi gereğince adli yargı yerinin görevli olduğu neticesine varılmıştır.
 
Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 24.12.2018 tarih, E:2018/846, K:2018/800 sayılı kararı da bu yöndedir.
 
Açıklanan sebeplerle;
 
1-İstinaf başvurusunun kabulüne, İstinafa konu Hatay 1. İdare Mahkemesi'nin 28.11.2018 tarih ve E:2017/1965, K:2018/1401 sayılı kararının Kaldırılmasına,
 
2-Yukarıda belirtilen gerekçe dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere 2577 sayılı Kanun'un 45/5 maddesi gereğince dava dosyasının Mahkemesine gönderilmesine,
 
3-Kaldırma kararı üzerine yeniden bir karar verileceğinden bu aşamada yargılama giderleri yönünden ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına.
 
4-2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesinin 5. fıkrası gereğince kesin olarak, 16.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (¤¤)
 
 


Full & Egal Universal Law Academy