Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2680 Esas 2023/669 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2680
Karar No: 2023/669
Karar Tarihi: 25.04.2023

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2680 - 2023/669
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2680
KARAR NO: 2023/669
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN:
ÜYE:
ÜYE:
KATİP:
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2016/... Esas, 2021/... Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ: Av.
DAVALI:
VEKİLİ: Av.
DAVA: Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ: 25.04.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/04/2021 tarih ve 2016/... Esas, 2021/... Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ....11.2015 tarihinde bisiklet sürücüsü ...'nın sevk ve idaresindeki bisikleti Menteş Mah. 322 sokaktan gelerek Üçdut Köyü yoluna çıkarak sola doğru dönmek istediği esnada, kendine göre yolun sağ tarafından Üçdut Köyü yolu istikametinden gelerek Menteş Mah. İstikametine seyir halinde olan sürücü ...'nın sevk ve idaresindeki ... plakalı araçla çarpışması neticesinde çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde bisiklet sürücüsü ...'nın kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları trafik ışıkları ile belirtilmemişse, motorsuz araç sürücülerinin motorlu araçlara geçiş önceliğini vermemesi kuralını ihlal ettiğini, diğer ... plakalı araç sürücüsü ...'nın ise, aynı kanunda yer alan sürücülere ait kusurlardan 52/1-a maddesinde belirtilen kavşaklara yaklaşırken araçların hızlarını azalatmamak kuralını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, zarar tam olarak belli olduğunda arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 13.01.2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini geçici iş göremezlik 2.127,00 TL'ye, sürekli iş göremezlik tazminatını ise 3.873,00 TL'ye olmak üzere toplamda 6.000,00 TL'ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından öncelikle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının çalışma gücünü kısmen veya tamamen yitirmesi sonucunda kalıcı iş göremezlik tazminatı içerisinde değerlendirilmeyen giderlerin, geçici iş göremezlik tazminatı içerisinde değerlendirilmeyen giderlerin müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan ATK raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun düzenlenmemesi nedeniyle hüküm kurmaya elverişli olmayıp itirazları değerlendirilmeksizin hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin gelir getirici işte çalışmadığı gerekçesiyle geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de müvekkilinin geçici iş göremez kaldığı süre boyunca okula gidememiş, derslerinde yaşıtlarından geri kalmış ve öte yandan efor kaybı yaşamış olduğunu, bu nedenle geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50, 54/1-3. ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik istinaf başvurusunun incelemesinde;
Yargıtay 17. ve 4. Hukuk Dairelerinin yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre; 01/06/2015 ile .../02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/4121 esas ve 2018/8559 karar sayılı kararı yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/13431 esas ve 2022/8667 karar sayılı kararları da aynı yöndedir. )
Bu açıklamalara göre davacının yaralanmasına ilişkin trafik kazasının ....11.2015 gününde meydana geldiğine göre davacının maluliyet oranının da Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmış sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi gerekmektedir.
İlk derece mahkemesince temin edilen, ATK 2. İhtisas Kurulu tarfından alınan 26.02.2020 günlü rapor incelendiğinde söz konusu raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olduğu görülmektedir. Şu durumda davacının geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak maluliyetinin bulunmadığına ilişkin sağlık kurulu raporunun, usul ve yasaya uygun, denetime olanak verecek şekilde ve kaza tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırlandığı raporu düzenleyen kuruluşun Yargıtayca yetkili kabul edilen sağlık kuruluşları arasında bulunduğu, davacı ile ilgili tıbbi belgelerin incelendiği, gerekli muayenenin yapıldığı, muayene bulgularının belirtildiği, davacının güncel film ve grafilerinin alınında uzman 6 kişilik doktor heyet tarafından değerlendirildiği, söz konusu maluliyetin dava konusu kaza ile illiyetinin kurulduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusu red olmuştur.
Davacı vekilinin reddedilen geçici işgöremezlik tazminatına yönelik istinaf başvurusunun incelemesinde;
Geçici iş göremezlik tazminatı; kaza geçiren kişinin tedavi gördüğü süre içinde iyileşinceye kadar çalışmaması ve bu nedenle iş ve kazanç kaybına uğramış bulunmazı durumudur. Zarar belirlenirken, davacının elde ettiği gelir üzerinden, yani bilinen gerçek gelir üzerinden, bu belirlenemiyorsa, genel aktif çalışmaya 18 yaşında başlayacağı kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak geçici iş görmezlik tazminatının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı vekili tarafından geçici iş görmezlik tazminatı yönünden yapılan incelemede; davacının 23.03.2001 doğumlu olup, kaza tarihi olan ....11.2015 tarihi itibari ile 14 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Davacının geçici iş görmezliği 26.02.2020 tarihli maluliyet raporuna göre 9 ay olarak belirlenmiş olup, bu sürenin sonunda halen davacının 18 yaşını doldurmamıştır. Buna göre Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve Dairemizin bu içtihatlar ile uyumlu kararları gereğince yaşı küçük olan herhangi bir yerden geliri bulunmayan çocuklar lehine geçici iş göremezlik tazminatına karar verilemeyeceği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun istinaf başvurusu red olmuştur.
HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi'ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY'A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 25.04.2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy