Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2312 Esas 2023/746 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2312
Karar No: 2023/746
Karar Tarihi: 09.05.2023

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2312 - 2023/746
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2312
KARAR NO: 2023/746

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN: ...
ÜYE: ...
ÜYE: ...
KATİP: ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2021
NUMARASI: 2018/... Esas, 2021/... Karar
DAVACI: ...
VEKİLİ: Av. ...
İSTİNAF EDEN DAVALI: ... SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ: Av. ...
Av. ...
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ...
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 23.03.2021 tarih ve 2018/... Esas, 2021/... Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil nezdinde ... ve ...'ın işleteni olduğu ... plakalı araç ile seyir halinde iken ... plakalı motosiklet sürücüsü davacıya çarpması sonucunda 10/01/2015 tarihinde yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, davacının ağır şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketi kısmi bir ödeme yapmış ve bu ödemeye binaen ibraname ve feragatname başlıklı bir evrak alındığını, ancak Adana ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/... esas sayılı dosyasında ki 22/05/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 1.000,00 TL olarak gösterilen dava değerinin 21.200,99 TL artırılarak 22.200,99 TL olarak kabulüne, 22.200,99 TL'nin kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tanzim ve tahsiline karar verilmiş olduğu, söz konusu ilamın maddi tazminat kalemine ilişkin kısmı , davalı sigorta şirketinden genel haciz yoluyla takip yapmak suretiyle istenmiş ancak davalı sigorta şirketi borca daha evvelden kısmi ödeme yaptığı ve elinde ibraname olduğu gerekçesiyle itiraz ettiğini, ödenen meblağ ile toplam zarar arasında fahiş miktarda fark olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğunu belirterek, borçlunun borca itirazının iptali ile takibin Adana ... İcra Müdürlüğünün 2018/... esas sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlu aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada yaralanan davacı yanın başvurusu neticesinde hasar dosyası açılmış ve dosya aktüer bilirkişiye gönderilmiş, ödenmesi lazım gelen tazminat miktarının hesaplandığını, hazırlanan sulh protokolü ile 37.665,00 TL tutarındaki maluliyet tazminatı ferileri ile beraber toplam 45.158,15 TL'nin 30/12/2016 tarihinde davacıya ödendiğini, taraflar arasında imzalanan sulh protokolü ile müvekkil şirket sigortalı araç sürücüsü ve işleteni davacı yan tarafından ibra edildiğini, davanın reddini, aksi halde müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, faiz isteğinin reddine, müvekkil hakkında icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını alacak davası olarak ıslah edip 42.390,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulüne, 42.390,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 13/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; ibra olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ticari faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, temerrütün oluşmadığını, ıslah dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, delillerinin ve cevaplarının sorulmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali iken ıslahla tazminat istemine dönüştürülmüştür.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından ibra olduğundan davanın reddedilmesi gerektiği, ticari faizin hatalı olduğu, temerrütün oluşmadığı, ıslahın tebliğ edilmediği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Dava itirazın iptali davası olarak açılmış ise de ıslahla alacak davasına dönüştürülmüş, ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili 02.02.2021 tarihli "ıslah dilekçesine karşı beyan" dilekçesi ile cevaplarını bildirmiştir. Bu nedenle savunma hakkının kısıtlandığından söz edilemeyecektir.
Karayolları Trafik Kanununun 111. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, "bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir."
10.01.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı ..., kendi sevk ve idaresindeki ... plakalı motosiklet ile seyri sırasında sürücü ... idaresindeki ... plakalı otomobil ile çarpışması sonucu ağır yaralanmışır. Bunun üzerine, davacı Adana ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2015/... Esas numarası ile sürücü ve işleten aleyhine dava açmış, dava devam ederken davalı sigorta şirketi kısmi bir ödeme yapmış ve bu ödemeye binaen 23/12/2016 tarihli Sulh Protokolü - İbraname başlıklı bir evrak almıştır. İbranamenin 2 yıl içinde iptali istenebileceğinden 19.03.2018 tarihinde açılan iş bu davada, gerçek zarar ile ödenen miktar arasındaki fahiş fark bulunmasından dolayı ibraname, ibraname niteliğinde değil, Yargıtay kararlarında da kabul edildiği üzere makbuz hükmündedir.
Gerçek anlamda ibranameden söz edebilmek için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, açık oransızlığın bulunduğu durumlarda anılan belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. .... Bu ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 12.02.2019 tarihli ve 2015/21-1323 E., 2019/128 K. sayılı kararında da kapsamlı bir şekilde açıklanmıştır.
Alınan bilirkişi raporu ile davacının ödeme tarihi itibarı ile talep edebileceği tazminatın 54.451,00 TL iken ödenen miktarın 37.665,00 TL olmakla arada 16.786,00 TL farkın bulunduğu belirtilmiştir. Buna göre ödeme ile zarar arasında fahiş farkın bulunduğu anlaşılmakla ibranamenin makbuz hükmünde kabul edilerek davacının bakiye zararı talep hakkı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak davadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunulmadığı, sigorta şirketi ile davacı arasında 23.12.2016 tarihinde ibraname imzalandığı, bu nedenle sigorta şirketinin 23.12.2016 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece temerrüt tarihi olan 23.12.2016 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL - KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 23.03.2021 tarih ve 2018/... Esas, 2021/... Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının 2. BENDİNİN KALDIRILMASINA,
b- Hüküm fıkrasının 2. Bendinin,
"2-42.390,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 23.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," olarak düzeltilmesine,
c-İlk derece mahkemesi kararındaki diğer hükümlerin aynen muhafazasına,
İstinaf giderleri açısından;
2-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 48,50 TL istinaf yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK'nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (42.390,00 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.
09/05/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy