- Suçun Unsurlarının İncelenmesi
- Hukuki Açıklamalar
- Mal Varlığına Tedbir Konulması Talebi
- Önleyici Koruma Tedbiri Talebi
- Diğer Koruma Tedbirleri Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
TÜRK CEZA HUKUKU VE CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU BAĞLAMINDA DOLANDIRICILIK SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİNİN İNCELENMESİ
Türk hukuk sisteminde, suç teşkil eden bir fiilden haberdar olan Cumhuriyet Savcılığı veya kolluk makamlarına yapılan bildirim, "suç duyurusu" veya "şikayet" olarak adlandırılır. İşbu makalede, özellikle dolandırıcılık suçu (TCK Md. 157) ve potansiyel olarak ilgili diğer suçlar (Madde 1) ekseninde hazırlanan bir suç duyurusu dilekçesi taslağı üzerinden, ilgili hukuki müesseseler, suçun unsurları, soruşturma süreci ve talep edilebilecek koruma tedbirleri, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) başta olmak üzere ilgili mevzuat ve doktrin görüşleri ışığında detaylı olarak incelenecektir.
1. DOLANDIRICILIK SUÇU (TCK MD. 157) VE İLGİLİ MEVZUAT
İşbu Dilekçe'nin temelini oluşturan suç tipi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesinde düzenlenen "Dolandırıcılık" suçudur. Kanun metni şöyledir: "Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir."
Bu suçun maddi ve manevi unsurlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti, soruşturmanın ve olası bir kovuşturmanın temelini oluşturacaktır. Doktrin ve Yargıtay içtihatlarında suçun unsurları şu şekilde belirlenmiştir (Madde 5, Madde 6):
a. Fiil: Suçun fiil unsuru, "hileli davranışlarda bulunmak"tır. Hile, mağduru yanıltacak, aldatacak nitelikteki her türlü eylemdir. Bu eylemlerin, mağdurun iradesini sakatlayacak ve gerçeği olduğundan farklı algılamasına neden olacak yoğunlukta ve ustalıkta olması aranır. Basit bir yalan veya kandırma eylemi her zaman hileli davranış olarak kabul edilmeyebilir; fiilin aldatma kabiliyetine sahip olması gerekir. Yargıtay, hilenin belirli bir ağırlığa ulaşması, ustaca sergilenmesi ve mağdurun denetim olanağını ortadan kaldırması gerektiğini vurgulamaktadır.
b. Netice: Hileli davranışlar sonucunda mağdurun aldatılmış olması ve bu aldatma neticesinde mağdurun veya bir başkasının zararına, failin veya bir başkasının yararına bir menfaat temin edilmiş olması gerekir. Zarar, malvarlığında meydana gelen bir azalmayı ifade ederken, yarar ise malvarlığında meydana gelen bir artışı ifade eder. Zarar ile failin elde ettiği yarar arasında bir denklik olması şart değildir. Önemli olan, hileli davranışlar sonucunda bir zararın doğmuş ve bir yararın sağlanmış olmasıdır.
c. Nedensellik Bağı: Failin hileli davranışları ile mağdurun aldanması ve bunun sonucunda ortaya çıkan zarar ve elde edilen yarar arasında doğrudan bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Yani, zarar ve yarar, failin hileli eylemlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmalıdır.
d. Manevi Unsur: Dolandırıcılık suçu, ancak "kast" ile işlenebilen bir suçtur (Madde 7). Failin, hileli davranışlarla mağduru aldatacağını, onun veya başkasının zararına kendisine veya başkasına yarar sağlayacağını bilmesi ve istemesi gerekmektedir. Olası kastla işlenmesi de mümkündür. Taksirle dolandırıcılık suçu işlenemez.
e. Hukuka Aykırılık Unsuru: Fiilin hukuka uygunluk nedenlerinden (örneğin kanun hükmünü icra, meşru savunma, hakkın kullanılması, ilgilinin rızası gibi) birinin bulunmaması gerekmektedir (Madde 7, Madde 10).
İşbu Dilekçe'de dolandırıcılık suçunun yanı sıra TCK'nın diğer maddelerine (Madde 1) veya re'sen tespit edilecek başka suçlara da yer verilmiştir. Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sırasında şüphelinin eylemlerinin TCK'da tanımlanan başka suçları da oluşturduğunu tespit ederse, bu suçlardan da soruşturma yürütebilir (CMK Md. 160/2).
2. CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU AÇISINDAN SUÇ DUYURUSU VE SORUŞTURMA SÜRECİ
Suç duyurusu, bir suçun işlendiği şüphesi altında bulunan yetkili makamlara (Cumhuriyet Başsavcılığı, kolluk kuvvetleri) yapılan bildirimdir. Bu bildirim üzerine Cumhuriyet Savcısı, suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar (CMK Md. 160/1).
Soruşturma evresi gizlidir ve Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülür. Savcı, maddi gerçeğin araştırılması için şüphelinin lehine ve aleyhine olan bütün delilleri toplamakla yükümlüdür (CMK Md. 160/2). Bu kapsamda tanık dinleyebilir (Madde 34), bilirkişi incelemesi (Madde 12) veya keşif (Madde 5) yapılmasına karar verebilir, şüpheli veya tanıkların ifadesine başvurabilir, belgeleri toplayabilir (Madde 36, Madde 37).
Soruşturma sonucunda Cumhuriyet Savcısı:
a. Yeterli Şüphe Oluşması Halinde: Şüphelinin suçu işlediğine dair yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmesi durumunda bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar (CMK Md. 170). İddianamede, şüpheliye isnat edilen fiiller ve suçun unsurları, deliller, sevk maddeleri (uygulanması talep edilen kanun maddeleri) açıkça belirtilir.
b. Yeterli Şüphe Oluşmaması veya Kovuşturma Engeli Bulunması Halinde: Suçun işlendiğine dair yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması (örneğin şikayet süresinin geçmesi, af, zamanaşımı, şüphelinin ölümü gibi) hallerinde "Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar" (KYOK) verir (CMK Md. 172). Bu karara karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde, kararı veren Cumhuriyet Savcısının bağlı bulunduğu Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edilebilir (CMK Md. 173).
3. DİLEKÇEDE TALEP EDİLEN KORUMA TEDBİRLERİ VE HUKUKİ DAYANAKLARI
İşbu Dilekçe'de, soruşturma sürecinin etkinliğini sağlamak, delilleri korumak, mağdurun haklarını güvence altına almak ve şüphelinin kaçmasını veya delilleri karartmasını önlemek amacıyla çeşitli koruma tedbirlerinin uygulanması talep edilmektedir. Bu taleplerin hukuki dayanakları ve uygulanma koşulları şunlardır:
a. Mal Varlığına Tedbir Konulması (El Koyma): Mağdurun uğradığı zararın ileride tazminini güvence altına almak amacıyla, şüphelinin malvarlığı değerlerine (banka hesapları, taşınmazlar, araçlar vb.) el konulması talep edilmektedir (Madde VI). Bu tedbir, CMK Md. 128 kapsamında düzenlenmiştir. Özellikle TCK'da tanımlanan katalog suçlardan (dolandırıcılık bu katalogdadır) birinin işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait malvarlığı değerlerine el konulabilir. Tedbir kararı genellikle hakim tarafından verilir, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı da el koyma kararı verebilir (CMK Md. 127/3).
b. Önleyici Koruma Tedbirleri (Uzaklaştırma vb.): Şüphelinin mağdura yönelik tehdit veya baskı oluşturduğu iddiasıyla, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun veya CMK Md. 109/3 (j), (k), (l) bentlerindeki adli kontrol hükümlerinin uygulanması talep edilmektedir (Madde VII, Madde 33/3). 6284 sayılı Kanun, esasen aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddet vakaları için öngörülmüş olsa da, ısrarlı takip gibi durumlarda uygulama alanı bulabilir. CMK Md. 109'daki adli kontrol tedbirleri ise tutuklama yerine veya tutuklamaya ek olarak uygulanabilen, şüphelinin belirli yükümlülüklere tabi tutulmasını içeren tedbirlerdir. Dilekçede atıf yapılan bentler; belirli yerlere gidememek, belirli kişilerle ilişki kuramamak gibi yükümlülükleri içerir. Bu tedbirlere karar verilebilmesi için somut tehlikenin varlığı ve tedbirin orantılı olması gerekir.
c. Yakalama ve Gözaltı: Şüphelinin suçu işlediğine dair somut delillerin varlığı ve soruşturmanın selameti için yakalanması talep edilmektedir (Madde VIII-A, Madde 18). Yakalama, kişinin özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasıdır ve CMK Md. 90 ve devamında düzenlenmiştir. Gözaltı ise, yakalanan kişinin Cumhuriyet Savcılığı kararıyla belirli bir süre (genellikle 24 saat, zorunlu hallerde uzatılabilir) polis veya jandarma nezaretinde tutulmasıdır (CMK Md. 91). Bu tedbirler için suçüstü hali veya yakalama emri gereklidir.
d. Tutuklamaya Sevk Edilmesi: Şüphelinin kaçma şüphesi, delilleri karartma tehlikesi veya tanık/mağdur üzerinde baskı kurma ihtimali gibi nedenlerle tutuklanması talep edilmektedir (Madde VIII-B, Madde 19-25). Tutuklama, en ağır koruma tedbiridir ve CMK Md. 100'de sıkı şartlara bağlanmıştır. Şartları şunlardır:
* Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması (Madde 19, Madde 25).
* Bir tutuklama nedeninin bulunması (kaçma şüphesi (Madde 20), delilleri karartma tehlikesi (Madde 21, Madde 22), tanık/mağdur üzerinde baskı kurma tehlikesi (Madde 23)).
* Dolandırıcılık suçu gibi CMK Md. 100/3'te sayılan katalog suçlardan birinin işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe varsa, tutuklama nedeninin var olduğu kabul edilebilir (Madde 24, Madde 25).
* Tedbirin orantılı olması (işin önemi, verilmesi beklenen ceza ile ölçülü olması).
e. Arama ve El Koyma: Suç delillerinin elde edileceği şüphesiyle şüphelinin üstü, eşyası, konutu, işyeri veya diğer yerlerinde arama yapılması ve suç eşyasına el konulması talep edilmektedir (Madde VIII-C, Madde 26, Madde 27, Madde 33/14). Arama kararı kural olarak hakim tarafından verilir, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilebilir (CMK Md. 116, 119). El koyma ise, ispat aracı olarak yararlı görülen veya müsadereye tabi olan eşyanın muhafaza altına alınmasıdır (CMK Md. 123).
f. İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı, Teknik Araçlarla İzleme: Başka suretle delil elde etme imkanının bulunmadığı ve kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde, şüphelinin telekomünikasyon yoluyla iletişiminin denetlenmesi (dinleme, kayda alma, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi), delil elde edilememesi durumunda gizli soruşturmacı görevlendirilmesi veya teknik araçlarla izleme yapılması talep edilmektedir (Madde VIII-Ç, Madde 28-31, Madde 33/6). Bu tedbirler CMK Md. 135, 139 ve 140'ta düzenlenmiş olup, ağır suçlar için öngörülen ve özel hayatın gizliliğine ciddi müdahale niteliği taşıyan, sıkı koşullara bağlanmış tedbirlerdir. Dolandırıcılık suçu (TCK Md. 157), CMK Md. 135 kapsamında iletişimin denetlenmesi yapılabilecek suçlardan değildir. Ancak nitelikli dolandırıcılık (TCK Md. 158) suçları için bu tedbirler değerlendirilebilir. Gizli soruşturmacı ve teknik takip ise katalog suçlar için mümkündür ve dolandırıcılık suçu bu kataloglarda yer almamaktadır (Nitelikli dolandırıcılık suçları için durum farklıdır).
4. DELİLLERİN TOPLANMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ
Ceza muhakemesinin amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır ve bu amaca ulaşmada en önemli araç delillerdir. İşbu Dilekçe'de çeşitli delillerin toplanması talep edilmektedir (Madde 33, Madde 36, Madde 37):
a. Tanık Beyanları: Olay hakkında bilgisi olan kişilerin dinlenmesi esastır (Madde 34). Tanıklar, yeminli veya yeminli olmaksızın dinlenebilir (CMK Md. 43 vd.).
b. Bilirkişi İncelemesi: Çözümü uzmanlık gerektiren konularda bilirkişiye başvurulabilir (Madde 12). Örneğin, mali konularda, imza veya yazı incelemesinde bilirkişi görüşü alınabilir (CMK Md. 62 vd.).
c. Keşif: Olay yerinde inceleme yapılarak suçun iz ve delillerinin araştırılmasıdır (Madde 5). Keşif sırasında tanık veya bilirkişi de dinlenebilir (CMK Md. 83 vd.).
d. Belgeler ve Diğer Yazılı Deliller: Suçla ilgili her türlü yazılı, görsel veya dijital materyal delil olarak toplanabilir (Madde 36, Madde 37).
e. Vücuttan Örnek Alma ve Moleküler Genetik İnceleme: Kimliğin veya suçun aydınlatılması amacıyla şüpheli veya mağdurdan kan, saç, tükürük gibi örnekler alınması ve genetik inceleme yapılması talep edilebilir (Madde 33/9, 10). Bu işlemler CMK Md. 75 ve 78 vd. hükümlerine göre yapılır.
f. Dijital Materyallerin İncelenmesi: Bilgisayar, telefon gibi dijital cihazlarda arama ve el koyma yapılarak içeriklerinin incelenmesi mümkündür (CMK Md. 134).
Delillerin hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş olması, yargılamada kullanılabilmeleri için zorunludur (CMK Md. 206, 217).
5. TALEP EDİLEBİLECEK YAPTIRIMLAR VE SONUÇLAR
Şüphelinin yargılama sonucunda suçlu bulunması halinde, TCK Md. 157'de öngörülen hapis ve adli para cezasının yanı sıra, işbu Dilekçe'de talep edildiği gibi bazı ek yaptırımlar ve sonuçlar da gündeme gelebilir:
a. Müsadere: Suçun işlenmesinde kullanılan veya suçtan elde edilen eşya ya da maddi menfaatlerin devlet hazinesine geçirilmesidir (Madde 33/15, 16). Eşya müsaderesi (TCK Md. 54) ve kazanç müsaderesi (TCK Md. 55) olarak iki türü vardır.
b. Belirli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma: Mahkumiyetin yasal sonucu olarak, şüpheli TCK Md. 53'te sayılan belirli hakları (seçme, seçilme, vakıf, dernek yöneticisi olma, kamu görevi üstlenme vb.) kullanmaktan belirli sürelerle veya sürekli olarak yoksun bırakılabilir (Madde 33/17).
c. Tüzel Kişiler Hakkında Güvenlik Tedbirleri: Suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında da iznin iptali veya müsadere gibi güvenlik tedbirlerine hükmedilebilir (TCK Md. 60) (Madde 33/18).
6. DİLEKÇENİN ETKİNLİĞİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLEBİLECEK HUSUSLAR
Bir suç duyurusu dilekçesinin etkinliği, iddia edilen suçun unsurlarını ve bu unsurları destekleyen vakıaları somut ve açık bir şekilde ortaya koymasına bağlıdır. Özellikle dolandırıcılık suçunda, şüphelinin hangi "hileli davranışlarla" (Madde 6/a) müştekiyi aldattığı, bu aldatma sonucunda müştekinin veya başkasının ne şekilde "zarara" uğradığı ve şüphelinin veya başkasının ne şekilde "yarar" sağladığının ayrıntılı bir biçimde izah edilmesi önemlidir. Bu detaylandırmalar, dilekçenin "SUÇA İLİŞKİN VAKIALAR" (Madde III) ve "HUKUKİ AÇIKLAMALAR" (Madde IV) bölümlerinde yapılabilir. Şüphelinin "kastının" (Madde 7) varlığını gösteren olgulara da değinilmesi, suçun manevi unsurunun ispatı açısından faydalı olacaktır. Maddi zararların detaylandırılması (Madde V) ise hem suçun neticesinin ispatı hem de olası bir tazminat talebi veya malvarlığına tedbir konulması (Madde VI) talebinin gerekçelendirilmesi bakımından önem taşır.
SONUÇ
Dolandırıcılık suçuna ilişkin bir suç duyurusu dilekçesi, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda düzenlenen maddi ve usuli hükümler çerçevesinde hazırlanmalı ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmalıdır. Dilekçede, iddia edilen suçun yasal unsurlarının somut olayda nasıl gerçekleştiği açıkça anlatılmalı, mevcut deliller sunulmalı ve toplanması istenen deliller belirtilmelidir. Soruşturmanın etkinliği ve mağdur haklarının korunması için gerekli görülen koruma tedbirleri, hukuki dayanakları ve gerekçeleriyle birlikte talep edilmelidir. Cumhuriyet Savcısı, yapılan suç duyurusu üzerine soruşturma başlatarak maddi gerçeği araştıracak ve toplanan delillere göre kamu davası açılmasına veya kovuşturmaya yer olmadığına karar verecektir.
T.C.
...
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ŞİKAYETÇİ : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
ŞÜPHELİ : TC:
Adresi:
SUÇ : 1. Dolandırıcılık (TCK Md. 157 )
2. ... (TCK Md. ... )
3. ... (TCK Md. ... )
Re'sen tespit edilecek diğer suçlar.
SUÇ TARİHİ :
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkilim _._.20_ tarihinde ...'da doğmuştur. ... mezunu olup, ... olarak çalışmaktadır. Aylık geliri ... TL'dir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan şikayet konusu olayların ve zararın maddeler halindeki kısa özetidir:
1. ...
2. ...
III. SUÇA İLİŞKİN VAKIALAR:
Suça ilişkin fiillerin ayrıntılı açıklamalarıdır:
1. ...
2. ...
IV. HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
A. Dolandırıcılık Suçunun Maddi ve Manevi Unsurları Gerçekleşmiştir:
1. TCK Md 157 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatmak, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına yarar sağlamak
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
2. Şüphelinin eylemleri sonucunda yukarıda sayılan unsurlar gerçekleşmiştir.
3. ...
B. ... Suçunun Maddi ve Manevi Unsurları Gerçekleşmiştir:
1. TCK Md ... 'de tanımlanan suçun tüm unsurları gerçekleşmiştir. Suçun unsurları kanunda ve doktrinde şu şekilde sıralanmıştır:
a) ...
b) Suç işleme kastı
c) Olayda hukuka uygunluk nedeninin bulunmaması
2. Şüphelinin eylemleri sonucunda yukarıda sayılan unsurlar gerçekleşmiştir.
3. ...
V. MÜVEKKİLİMİN MADDİ ZARARLARI HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Şüphelinin eylemleri sonucunda Müvekkilimin ekonomik durumunda aşağıda belirtilen maddi kayıplar gerçekleşmiştir.
2. ...