- Boşanma Talebi
- Mal Paylaşımı Talebi
- Ziynet Eşyalarının İadesi Talebi
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
BOŞANMA DAVASI, MAL REJİMİNİN TASFİYESİ VE ZİYNET ALACAĞI TALEPLERİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME
İşbu hukuki makale, Türk Medeni Kanunu (TMK) ve ilgili mevzuat çerçevesinde, boşanma, boşanmanın fer’ileri niteliğindeki talepler, mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet alacağı iddialarını içeren bir dava dilekçesinin hukuki dayanaklarını, unsurlarını ve uygulama esaslarını incelemektedir. Analiz, dava konusu taleplerin mevzuat, doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında genel bir değerlendirmesini sunmayı amaçlamaktadır.
BOŞANMA SEBEPLERİ VE USULÜ
Evlilik birliğinin sona erdirilmesi talebi olan boşanma davası, kanunda sınırlı sayıda sayılan sebeplere dayandırılabilir. İşbu Dilekçe’de birden fazla boşanma sebebine dayanıldığı görülmektedir (Dilekçe Özeti, Maddeler 1-7). Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen boşanma sebepleri genel ve özel boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılır.
a. Özel Boşanma Sebepleri:
i. **Zina (TMK Madde 161):** Eşlerden birinin, evlilik birliği devam ederken karşı cinsten veya hemcinsten bir başkasıyla cinsel ilişkide bulunmasıdır. Zina eyleminin ispatı halinde, diğer eşin kusuru ne olursa olsun boşanmaya karar verilir. Davaya hakkı olan eşin, boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK Madde 161/2). İşbu Dilekçe’de zinaya dayalı boşanma talebi için hak düşürücü sürelere riayet edildiği belirtilmiştir (Usule İlişkin Açıklamalar, Madde 1; Madde 16).
ii. **Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (TMK Madde 162):** Eşlerden her biri, diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Bu eylemlerin varlığı halinde boşanmaya karar verilir. Davaya hakkı olan eşin, boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK Madde 162/2). İşbu Dilekçe’de bu sebebe dayanıldığı ve hak düşürücü sürelere dikkat edildiği ifade edilmiştir (Usule İlişkin Açıklamalar, Madde 2; Madde 17; Madde 18; Madde 19).
iii. **Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK Madde 163):** Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. Bu sebebin sürekli olması ve diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez kılması aranır.
iv. **Terk (TMK Madde 164):** Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş boşanma davası açabilir. İhtar için terk olayının üzerinden en az dört ay geçmiş olması gerekir. İhtarın sonuçsuz kalmasından kasıt, ihtardan sonra iki ay içinde haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönülmemesidir. İşbu Dilekçe’de terk sebebi için gerekli sürelerin dolduğu ve ihtar şartının yerine getirildiği belirtilmiştir (Usule İlişkin Açıklamalar, Madde 3; Madde 20; Madde 21; Madde 22).
v. **Akıl Hastalığı (TMK Madde 165):** Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
b. Genel Boşanma Sebepleri:
i. **Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (TMK Madde 166/1-2):** Ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması halinde eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu, en sık başvurulan boşanma sebebidir ve kusur araştırması yapılır. Davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Ancak bu itiraz hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
ii. **Anlaşmalı Boşanma (TMK Madde 166/3):** Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.
iii. **Fiili Ayrılık Sebebiyle Boşanma (TMK Madde 166/4):** Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. İşbu Dilekçe’de bu sebebe de dayanıldığı görülmektedir (Dilekçe Özeti, Madde 7; Esasa İlişkin Vakıalar, Başlık G).
BOŞANMANIN FER’İLERİ (SONUÇLARI)
Boşanma davası ile birlikte veya boşanma kararının kesinleşmesinden sonra talep edilebilen, boşanmaya bağlı hukuki sonuçlardır.
a. Maddi ve Manevi Tazminat (TMK Madde 174):
i. **Maddi Tazminat:** Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Evlilik birliği nedeniyle elde edilen veya edilmesi beklenen ekonomik yararların (örneğin, diğer eşin sosyal güvencesinden yararlanma, mirasçılık hakkı gibi) kaybı söz konusudur. İşbu Dilekçe’de bu talep yer almaktadır (Madde V; Madde 1).
ii. **Manevi Tazminat:** Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Eşin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması, fiziksel veya psikolojik şiddet uygulaması gibi durumlar manevi tazminat gerektirebilir. İşbu Dilekçe’de kişilik haklarına saldırı iddiasıyla manevi tazminat talep edilmektedir (Madde VI; Madde 26; Madde 27; Madde 28).
b. Nafaka:
i. **Tedbir Nafakası (TMK Madde 169):** Boşanma davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, mallarının yönetimine
T.C.
...
AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TC:
Adresi:
KONU : Boşanma ve fer'ileri, mal paylaşımı ve ziynetlerin iadesi talepleridir.
DAVA DEĞERİ : Ziynet alacağına ilişkin belirsiz olarak şimdilik .... TL, mal rejimi tasfiyesine ilişkin belirsiz olarak şimdilik ... TL'dir. Toplam: ... TL'dir
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA ESASA İLİŞKİN BİLGİ:
Müvekkil ile Davalı _._.20_ tarihinde evlenmişlerdir. Tarafların bu evliliğinden ... (TC: ) isimli müşterek çocuk dünyaya gelmiştir.
II. DİLEKÇE ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Zina sebebiyle tarafların boşanmaları talep edilmektedir.
2. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle tarafların boşanmaları talep edilmektedir.
3. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle tarafların boşanmaları talep edilmektedir.
4. Terk sebebiyle tarafların boşanmaları talep edilmektedir.
5. Akıl hastalığı sebebiyle tarafların boşanmaları talep edilmektedir.
6. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmaları talep edilmektedir.
7. Ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebiyle tarafların boşanmaları talep edilmektedir.
8. Mal rejiminin tasfiyesi ve ihtiyati tedbir talep edilmektedir.
9. Ziynetlerin iadesi talep edilmektedir.
10. Adli yardım talep edilmektedir.
11. Müvekkilim lehine 6284 S.K. gereği uzaklaştırma talep edilmektedir.
12. Maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir.
13. Müşterek çocuğun velayeti talep edilmektedir.
14. Tedbiren ve devamında iştirak nafakası talep edilmektedir.
15. Tedbiren ve devamında yoksulluk nafakası talep edilmektedir.
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
1. Zina nedeniyle açılan boşanma davaları hak düşürücü süreye tabidir. Davaya hakkı olan eşin, zinayı öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşmektedir. Müvekkilim, Davalının zina yaptığını _._.20_ tarihinde öğrenmiş olup, iş bu davamızı hak düşürücü süre içerisinde açmaktayız.
2. Hayata kast, pek kötü veya onu kırıcı davranışa ilişkin boşanma davaları hak düşürücü süreye tabidir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve herhalde bu sebebin doğduğu durumun üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşer. Davalının, müvekkilime karşı yapmış olduğu davranış _._.20_ tarihinde gerçekleşmiş olup, iş bu davamızı hak düşürücü süre içerisinde açmaktayız.
3. Terk nedeniyle boşanma davalarının açılabilmesi için terkin 4 ay sürmüş olması ve sonrasında terk eden eşe karşı ihtar çekilmiş olması gerekmektedir. Davalının ortak konutu terk etmesinin üzerinden 4 ay geçmiş olup, sonrasında Davalıya karşı ihtar çekilmiştir. Çekilen ihtarın üzerinde de 2 ay geçmiş olup, terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesinin şartı olan 6 aylık süre geçmiştir.
4. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
A. Zinaya Sebebiyle Boşanma Talebimize İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
B. Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma Talebimize İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
C. Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma Talebimize İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
D. Terk Sebebiyle Boşanma Talebimize İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
E. Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma Talebimize İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
F. Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Sebebiyle Boşanma Talebimize İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
G. Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması Sebebine Dayalı Boşanma Talebimize İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
V. MADDİ TAZMİNAT TALEBİMİZ HAKKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Davalının kusurlu davranışları neticesinde Müvekkilimin evlilikten beklediği maddi yarardan mahrum kalacak olması sebebiyle uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
2. ...
VI. MANEVİ TAZMİNAT TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Manevi tazminatın objektif unsuru uyarınca yukarıda anlatılan hususların; Müvekkilimin kişilik değerlerinde eksilmeye yol açacak seviyede sosyal ve psikolojik etkilere neden olabilecek fiiller olduğu açıktır. Ayrıca sübjektif unsur uyarınca; Müvekkilimin nezdinde devam eden acı, elem, itibar kaybı ve ruhsal yıkım meydana gelmiştir. Bu sebeplerle; tarafların kusur derecesi ve sosyo-ekonomik durumları gözetilerek Müvekkilimin yaşadığı ruhsal yıkımı telafi edecek nitelikte uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
2. ...
VII. VELAYET TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALARIMIZ:
1. Müşterek çocuğun üstün menfaati gereği, dava aşamasında tedbiren ve davanın sonunda kalıcı olarak velayetin müvekkilime verilmesi gerekmektedir.
2. ...
VIII. TEDBİREN VE DEVAMINDA; YOKSULLUK NAFAKASI TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Medeni Kanun Md. 175'te "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" denilmektedir. Müvekkil; olağan gider ve masrafları, giyim, bakım, sağlık, barınma, ulaşım ve gıda gibi hayatını devam ettirebilmesi için gerekli bütün ihtiyaçları tek başına karşılamak zorunda kalacaktır. Hükmedilecek yoksulluk nafakasında davalı eşin geliri göz önünde bulundurularak müvekkilin mağdur edilmeden boşanma sürecinde ve sonrasında hayat standartları düşürülmeden ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için tedbiren ve boşanma sonrası için de yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir.
2. ...
IX. TEDBİREN VE DEVAMINDA; İŞTİRAK NAFAKASI TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Müşterek çocuk/çocukların olağan gider ve masrafları, eğitim, giyim, bakım, sağlık, barınma, ulaşım ve gıda gibi hayatını devam ettirebilmesi için gerekli bütün ihtiyaçlarına Davalı katkısı için; yaşanılan bölge ve alışılmış standartlar da göz önüne alınarak iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir.
2. ...
<