- Boşanma, Mal Paylaşımı, Ziynet ve Tazminatlara Cevap
- Boşanma, Mal Paylaşımı, Ziynet ve Tazminat İstemli Karşı Dava
- Talep Sonucu
- Delil Listesi
BOŞANMA DAVALARINDA KARŞI DAVA VE CEVAP, MAL PAYLAŞIMI VE ZİYNET ALACAĞI TALEPLERİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ
1. GİRİŞ
Aile hukuku, toplumun temel taşı olan ailenin kuruluşunu, işleyişini ve sona ermesini düzenleyen hukuk dalıdır. Evlilik birliğinin sona erme biçimlerinden biri olan boşanma, hem taraflar hem de varsa müşterek çocuklar açısından önemli hukuki sonuçlar doğuran karmaşık bir süreçtir. Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) başta olmak üzere ilgili mevzuat, boşanma sürecini, boşanma sebeplerini, boşanmanın mali sonuçlarını ve çocuklarla ilgili düzenlemeleri detaylı bir şekilde ele almaktadır. İşbu makalede, bir boşanma davasına karşı sunulan cevap dilekçesi ile birlikte açılan karşı boşanma davası, mal paylaşımı ve ziynet alacağı taleplerini içeren bir dilekçe ekseninde, Türk hukukundaki ilgili düzenlemeler, dava şartları, ispat yükü ve Yargıtay uygulamaları ışığında kapsamlı bir hukuki değerlendirme yapılacaktır.
2. BOŞANMA DAVASINA CEVAP VE KARŞI DAVA MEKANİZMASI
Boşanma davası, TMK'da düzenlenen boşanma sebeplerinden birine veya birkaçına dayanılarak açılır. Kendisine karşı boşanma davası açılan eş (davalı), HMK'da öngörülen süreler içerisinde davaya cevap vermekle yükümlüdür. Davalı, cevap dilekçesinde davacının iddialarına karşı savunmalarını ileri sürebileceği gibi, aynı dilekçeyle veya ayrı bir dilekçeyle karşı dava açma hakkına da sahiptir (HMK m. 132).
İşbu Dilekçe, hem davacının açtığı boşanma davasına karşı cevapları (Madde II, III, IV, V, VI, VII, VIII, IX, X, XI, XII) hem de davalı/karşı davacı tarafından ileri sürülen karşı boşanma ve fer'i talepleri (Madde II, III, IV, V, VI, VII, VIII, IX, X, XI, XII, XIII, XIV) içermektedir (Konu). Karşı dava, asıl davanın açıldığı mahkemede görülür ve genellikle asıl dava ile birleştirilerek tek bir yargılama süreci yürütülür. Karşı davada da, asıl davada olduğu gibi, boşanma sebepleri, fer'i talepler (tazminat, nafaka, velayet vb.) ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talepler ileri sürülebilir.
3. BOŞANMA SEBEPLERİ VE İLGİLİ MEVZUAT
Türk Medeni Kanunu, boşanma sebeplerini sınırlı sayıda belirlemiştir. Bu sebepler "özel boşanma sebepleri" ve "genel boşanma sebepleri" olarak ikiye ayrılır. İşbu Dilekçe'de hem cevap kısmında davacının iddialarına karşı savunma yapılırken hem de karşı dava kısmında talep olarak çeşitli boşanma sebeplerine değinildiği görülmektedir.
a. Özel Boşanma Sebepleri:
i. Zina (TMK m. 161): Eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken karşı cinsten veya hemcinsinden biriyle cinsel ilişkide bulunmasıdır. Zina sebebine dayalı dava açma hakkı, davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle düşer (TMK m. 161/2). İşbu Dilekçe'de hem davacının zina iddiasına karşı hak düşürücü süre itirazında bulunulmakta (Madde III.A.2, Madde IV.A) hem de karşı davada zina sebebine dayanılmaktadır (Madde II.1, Madde III.1, Madde IV.A).
ii. Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (TMK m. 162): Eşlerden birinin diğerinin hayatına kastetmesi veya kendisine pek kötü davranması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunmasıdır. Bu sebebe dayalı dava açma hakkı da, davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle düşer (TMK m. 162/2). İşbu Dilekçe'de bu sebebe hem cevap (Madde III.A.1, Madde IV.B) hem de karşı dava (Madde II.2, Madde III.2, Madde IV.B) bölümlerinde yer verilmiştir.
iii. Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (TMK m. 163): Eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi ve bu sebeplerden ötürü diğer eşten onunla birlikte yaşaması beklenememesidir. Bu sebebe dayanılabilmesi için diğer eş açısından birlikte yaşamanın çekilmez hale gelmesi şarttır. İşbu Dilekçe'de bu iddiaya karşı savunma yapılmış (Madde IV.C) ve karşı davada bu sebebe dayanılmıştır (Madde II.3, Madde IV.C).
iv. Terk (TMK m. 164): Eşlerden birinin, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmesi veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemesidir. Terk sebebine dayanılabilmesi için ayrılığın en az altı ay sürmüş ve devam etmekte olması, talep üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtarın sonuçsuz kalmış olması gerekir. İhtar için terk eden eşe en az iki ay süre verilir. İşbu Dilekçe'de terk iddiasına cevap verilmiş (Madde IV.D) ve karşı davada terk sebebine dayanılmıştır (Madde II.4, Madde III.3, Madde IV.D).
v. Akıl Hastalığı (TMK m. 165): Eşlerden birinin akıl hastası olması ve bu yüzden ortak hayatın diğer eş için çekilmez hâle gelmesidir. Davanın açılabilmesi için hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi gerekir. İşbu Dilekçe'de bu iddiaya cevap verilmiş (Madde IV.E) ve karşı davada bu sebebe dayanılmıştır (Madde II.5, Madde IV.E).
b. Genel Boşanma Sebepleri:
i. Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (TMK m. 166/1-2): Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu, uygulamada en sık karşılaşılan boşanma sebebidir. Davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Ancak bu itiraz hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. İşbu Dilekçe'de bu sebebe hem cevap (Madde IV.F) hem de karşı dava (Madde II.6, Madde IV.F) bölümlerinde atıf yapılmıştır.
ii. Anlaşmalı Boşanma (TMK m. 166/3): Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. İşbu Dilekçe'nin mahiyeti gereği bu sebep doğrudan ele alınmamıştır.
iii. Fiili Ayrılık Sebebiyle Boşanma (TMK m. 166/4): Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış olan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. İşbu Dilekçe'de bu sebebe ilişkin hak düşürücü süre itirazları ve karşı dava talepleri bulunmaktadır (Madde III.A.3, Madde IV.G, Madde II.7, Madde IV.G).
4. BOŞANMANIN FER'İLERİ (TAZMİNAT, NAFAKA, VELAYET)
Boşanma davası ile birlikte veya boşanma kararının kesinleşmesinden sonra talep edilebilen, boşanmaya bağlı hak ve yükümlülüklerdir.
a. Maddi ve Manevi Tazminat (TMK m. 174):
i. Maddi Tazminat: Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. İşbu Dilekçe'de davacının maddi tazminat talebine itiraz edilmekte (Madde V) ve karşı davada maddi tazminat talep edilmektedir (Madde II.12, Madde V, Talep Sonucu 9).
ii. Manevi Tazminat: Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. İşbu Dilekçe'de davacının manevi tazminat talebine itiraz edilmekte (Madde VI), fahiş olduğu savunulmakta (Madde VI.2) ve karşı davada manevi tazminat talep edilmektedir (Madde II.12, Madde VI, Talep Sonucu 10).
b. Yoksulluk Nafakası (TMK m. 175): Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. İşbu Dilekçe'de davacının yoksulluk nafakası talebine, kusur ve yoksulluğa düşme şartları yönünden itiraz edilmekte (Madde VIII), talep edilen miktarın yüksek olduğu belirtilmekte (Madde VIII.4) ve karşı davada hem tedbiren hem de sürekli yoksulluk nafakası talep edilmektedir (Madde II.15, Madde VIII, Talep Sonucu 11). Yoksulluk nafakası, taraflardan birinin ölümü, yeniden evlenmesi veya taraflardan birinin fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır (TMK m. 176/3).
c.
T.C.
...
AİLE MAHKEMESİNE
ESAS NO : /
DAVALI / KARŞI DAVACI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
DAVACI / KARŞI DAVALI : TC:
Adresi:
VEKİLİ : Av.
KONU : Davaya cevap ve karşı dava olarak; Boşanma ve fer'ileri, mal paylaşımı, ziynetlerin iadesi talepleridir.
AÇIKLAMALAR :
I. MÜVEKKİL HAKKINDA BİLGİ:
Müvekkil ile Davacı _._.202_ tarihinde evlenmişlerdir. Tarafların bu evliliğinden ... (TC: ) isimli müşterek çocuk dünyaya gelmiştir.
---------- CEVAP DİLEKÇESİ ----------
(Sayfa 1 ile ... arasıdır.)
II. CEVAP DİLEKÇESİ ÖZETİ:
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan dava konusu olayların maddeler halindeki kısa özetidir:
1. Müvekkilime karşı açılan boşanma davasındaki iddialar tamamen asılsız olup, gerçeği yansıtmamaktadır. Davanın reddi gerekmektedir.
2. Davacı evlilik birliği içerisindeki son 6 ayda olan olaylara dayanmamıştır.
3. Mal Rejimi tasfiyesine ilişkin iddialar ve bilgiler yanlıştır.
4. Ziynetlere ve kişisel eşyaya ilişkin iddialar ve bilgiler yanlıştır.
5. Davacının kusuru, Müvekkilimin kusurundan daha ağırdır. Boşanma talebi kabul edilemez.
6. Aynı zamandan Davacının talep etmiş olduğu nafaka miktarı Müvekkilimin mali gücü ile orantılı olmayıp, oldukça yüksektir.
III. USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
A. Hak Düşürücü Süre İtirazına İlişkin Açıklamalar:
1. Hayata kast, pek kötü veya onu kırıcı davranışa ilişkin boşanma davaları hak düşürücü süreye tabidir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve herhalde bu sebebin doğduğu durumun üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşer. Kabul anlamına gelmemekle birlikte, Davacı iddia ettiği olayların tarihi boşanma dilekçesi tarihinden geriye doğru 6 aydan fazla bir süre önce gerçekleşmiştir ve bu hususta dava açma hakkı düşmüştür.
2. Zina nedeniyle açılan boşanma davaları hak düşürücü süreye tabidir. Davaya hakkı olan eşin, zinayı öğrenmesinden başlayarak 6 ay ve her halde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşmektedir. Kabul anlamına gelmemekle birlikte, Davacının söz konusu zina iddiasını öğrendiğini beyan ettiği tarih itibariyle zinaya dayalı dava açma hakkı düşmüştür.
3. Davacının ortak hayatın yeniden kurulamaması iddiasına ilişkin yeniden dava açabilmesi için daha öncesinde görülen boşanma davasının kesinleşme tarihinin üzerinden 3 yıl geçmesi gerekmektedir. Söz konusu 3 yıllık süre henüz dolmamıştır.
4. ...
B. Yetki İtirazına İlişkin Açıklamalar:
1. Her ne kadar dava ... Aile Mahkemesi'nde açılmış ise de HMK hükümleri uyarınca somut olay bakımından ... Aile Mahkemeleri yetkilidir.
2. ...
C. İspat Yüküne İlişkin Açıklamalar:
1. İşbu davada Davacı tarafından ... isteminde bulunulmakta olup davacı iddiasını ... delille ispat yükümlülüğü altındadır.
2. ...
IV. ESASA İLİŞKİN VAKIALAR VE HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
Esasa ilişkin vakıaların ve hukuki iddialarımızın ayrıntılı açıklamalarıdır:
A. Zina İddiasına İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
B. Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış İddiasına İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
C. Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme İddiasına İlişkin Açıklamalar:
1. Davacının iddiaları tamamen asılsızdır. Müvekkilim hiçbir zaman kasten hareket ederek suç işlememiş olup, ayrıca haysiyetsiz bir hayatta da sürmemiştir.
2. ...
D. Terk İddiasına İlişkin Açıklamalar:
1. Müvekkilim evlilik birliğinin getirdiği yükümlülükleri yerine getirmemek amacıyla ortak konutu terk etmemiştir.
2. ...
E. Akıl Hastalığı İddiasına İlişkin Açıklamalar:
1. Müvekkilimin akıl hastası olduğu iddiaları asılsız olup, iş bu durum Mahkemenizce alınacak olan sağlık kurulu raporunda da açıkça görülecektir.
2. ...
F. Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması İddiasına İlişkin Açıklamalar:
1. ...
2. ...
G. Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması İddiasına İlişkin Açıklamalar:
1. Müvekkilim ile Davacı arasında daha öncesinde ... Aile Mahkemesinde / Esas numaralı boşanma davası görülmüş ve bu dava reddedilmiştir.
2. Davacının ortak hayatın yeniden kurulamaması iddiasına ilişkin yeniden dava açabilmesi için daha öncesinde görülen boşanma davasının kesinleşme tarihinin üzerinden 3 yıl geçmesi gerekmektedir. Söz konusu 3 yıllık süre henüz dolmamıştır.
3. ...
V. MADDİ TAZMİNAT TALEBİNE İLİŞKİN İTİRAZLAR:
1. Davalı maddi zarar iddiasını ispatlayamamıştır. Kaldı ki ileri sürülen vakıalarda Müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmamaktadır.
2. ...
VI. MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNE İLİŞKİN İTİRAZLAR:
1. Meydana gelen olayda Müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Öncelikle manevi tazminat talebinin reddi gerekmektedir.
2. Aksi taktirde davacı tarafından talep edilen manevi tazminat miktarı, manevi tazminat hükümlerinin teselli işlevi görmesi ilkesine aykırılık oluşturarak zenginleşme vasıtası teşkil etmektedir. Fahiş olarak talep edilen manevi tazminat miktarının kabulü mümkün değildir.
3. ...
VII. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNE İLİŞKİN İTİRAZLAR:
1. İşbu dava yönünden hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaştıracak veya imkansız hale getirecek ve hakkın derhal korunmasında zorunluluk teşkil eden bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle müvekkile ait taşınır ve taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddi gerekmektedir.
2. ...
VII. DAVACININ VELAYET TALEBİNE İLİŞKİN İTİRAZLAR:
1. ...
2. ...
VIII. YOKSULLUK NAFAKASI TALEBİNE İLİŞKİN İTİRAZLAR:
1. TMK m.175' e göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak
koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir."
2. Mahkemeniz nezdinde görülen davanın sonunda anlaşılacağı üzere Davacının kusuru, Müvekkilimin kusurundan daha ağırdır.
3. İş bu boşanma kararı sonucunda da, Davacının yoksulluğa düşmeyeceği Sosyal Ekonomik Araştırma Raporununda da görülecektir.
4. Aynı zamandan Davacının talep etmiş olduğu nafaka miktarı Müvekkilimin mali gücü ile orantılı olmayıp, oldukça yüksektir.
5. Yukarıda arz ve izah ettiğimiz hususlar neticesinde Davacının, Müvekkilimde nafaka talep etmesi TMK m. 2 de düzenlenen dürüstlük kuralıyla bağdaşmamaktadır.
6. ...
IX. İŞTİRAK NAFAKASI TALEBİNE İLİŞKİN İTİRAZLAR:
1. Talep edilen iştirak nafakası Müvekkilimin mali gücünün oldukça üzerindedir.
2. ...
X. UZAKLAŞTIRMA KARARI TALEBİNE İLİŞKİN İTİRAZLAR:
1. Davacının iddiaları tamamen asılsız olup gerçeği yansıtmamaktadır. Müvekkilim, Davacıya hiçbir zaman fiziksel şiddet veya psikolojik şiddet uygulamamıştır.
2. ...
XI. ZİYNET ALACAĞI TALEBİNE YÖNELİK İTİRAZLAR:
1. Yargıtaya göre; "ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz."
2. Davacı, evden ayrılmayı uzun bir süredir tasarlamakta olup, kendisinin zilyetliğinde bulunan ziynetleri yanında götürmüştür. Davacının kişisel eşyası niteliğindeki ziynetin Müvekkilimde kalmış olabileceği hususunda Davacı tarafından bir karine iddia edilememiştir.
3. Ziynetlerin Müvekkilim tarafından harcanmış olduğu iddiası temelsizdir. Ziynetler Davacının zilyetliğinde bulunmaktadır. Bu hususun aksini ispat etme yükü Davacıdadır.
4. ...
XII. MAL PAYLAŞIM TALEBİNE İLİŞKİN İTİRAZLAR:
A. Teslimi İstenen Kişisel Taşınır Mallara İlişkin İtirazlar:
1. ...
2. ...
B. Katılma Alacağı Talebine İlişkin İtirazlar:
1. ...
2. ...
C. Katkı Alacağı Talebine İlişkin İtirazlar:
1. ...
2. ...
D. Değer Artış Payı Talebine İlişkin İtirazlar:
1. ...
2. ...
E. Evlilik Birliğinde Kullanılan Aktif Borçlara İlişkin İtirazlar:
1. ...
2. ...
F. Evlilik Birliğinde Ortak Ödenmiş Olan Kişisel Borçlara İlişkin İtirazlar:
1. ...
2. ...
VIII. ADLİ YARDIM TALEBİMİZ HAKKINDA AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkilimin sabit bir geliri ve hukuk sigortası bulunmamaktadır. İşbu davadaki masraf ve giderleri şu an için karşılaması mümkün değildir. Kişilerin üstün hukuki haklarının korunması ve hukuken zorunlu olarak açtığımız bu davanın yürütülebilmesi için tüm dava masraf ve diğer giderlerin; sonradan dava aleyhine sonuçlanacak kişi tarafından karşılanmak üzere, şimdilik ilgili kamu ödeneği tarafından karşılanması gerekmektedir.
2. ...
----------KARŞI DAVA DİLEKÇESİ----------